Menbiç operasyonu bilmecesi: Türkiye'nin rolü ne?

"YPG Menbic'den çekilmezse biz vuracağımızı söyledik" diyen Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, PYD'nin Menbiç'te bazı bölgeleri Esad rejimine teslim edeceğini iddialarını da yalanladı.

Türkiye destekli ÖSO'nun, Suriye’nin kuzeyinde El Bab’ı terör örgütü IŞİD'in (DEAŞ) elinden almasının ardından yeni hedef Menbiç. Bölgede gelişen dinamikler Türkiye'nin tutumunu nasıl etkileyecek? Menbiç’in batısındaki bazı alanları Suriye ordusuna bırakma kararı aldı. ABD destekli SDG böylece Fırat Kalkanı operasyonuyla arasında tampon bölge oluşturmayı amaçlıyor. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise Türkiye ile ABD’nin Menbiç'te karşı karşıya gelme ihtimalinin sorulması üzerine, “Böyle bir karşı karşıya gelme riski yok zaten. Burası ABD’nin toprakları değil ki. ABD askerleriyle biz niye karşı karşıya gelelim?" diye konuştu. Peki Türkiye'nin Menbiç'teki rolü ne?

Reklam
Reklam

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, PYD'nin Menbiç'te bazı bölgeleri Esed rejimine teslim edeceğini iddialarını yalanladı ve "Biz özellikle El Bâb’ın etrafında rejim güçleriyle ılımlı muhalefetin karşı karşıya gelmemesi için bir anlaşma yaptık. Rusya ile bir anlaşma yaptık. Oradaki yolu bir geçici sınır olarak gördük. Onlar kuzeye geçmeyecek. Ilımlı muhalefet de güneye geçmeyecek" dedi.

MENBİÇ NEDEN ÖNEMLİ?

Türkiye, Suriye'deki El Bab operasyonunun ardından bir sonraki hedefin ülkenin kuzeyindeki Menbiç olduğunu açıkladı.

Menbiç, Türkiye'nin yanı sıra Suriyeli Kürtler, Suriye hükümeti, Rusya ve ABD gibi iç savaşın kilit aktörlerinin de var olduğu ve büyük önem atfettikleri yerlerin başında geliyor.

Suriye iç savaşına dahil olan yabancı devletlerden Rusya ve İran hükümeti desteklemek için faal rol üstlenirken, başta ABD olmak üzere Batılı devletler ile Türkiye ise Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) yenilmesini ana hedef olarak belirledi.

Reklam
Reklam

Ancak, Türkiye'nin Menbiç operasyonu, Rusya, ABD ve Türkiye'nin desteklediği grupların ilk kez karşı karşıya gelmesi ve hatta birbirleriyle çatışması ihtimalini de gündeme getiriyor.

ÖSO VE ESAD REJİMİ ARASINDAKİ M4 YOLU GEÇİCİ SINIR

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, PYD'nin Menbiç'te bazı bölgeleri Esad rejimine teslim edeceği iddialarını yalanladı ve ÖSO ile Esed rejimi arasındaki M4 yolunun geçici sınır olarak belirlendiğini belirtti.

"YPG’Yİ VURACAĞIMIZI DAHA ÖNCE SÖYLEMİŞTİK"

"El Bâb bittikten sora Münbic’e gideceğiz. Operasyon daha başlamadı. Arazi’de bazı tacizleri olabilir. Ancak bizim güçlerimizin planladığı operasyon henüz başlamadı. ABD askerilerinin, özel kuvvetlerinin o bölgede olduğunu biliyoruz. Esasen diğer YPG’lilerin olduğu bölgelerde de olduğunu biliyoruz. ABD’nin yeni yönetiminden talebimiz budur. Bir an önce YPG’nin Münbic’i terk etmesidir. Hatta ABD ile ortak gönderdiğimiz inceleme heyetinin raporunda Münbiclilerin de kendisinden başka kimseyi orada istemiyor. Doğru olanı da budur. O şehirler, o şehirlerde yaşayanların. Yönetimi de onlara teslim edilmeli. Şimdi eğer YPG oradan çekilmezse. Tabii ki biz YPG’yi vuracağımızı daha önce söylemiştik. Bu yeni bir şey değildir."

Reklam
Reklam

"OBAMA'YI YANLIŞ YÖNLENDİREN CENTCOM ASKERLERİ..."

"Biz şu an ABD ile Rakka operasyonunu nasıl gerçekleştirebiliriz ve hangi kuvvetlere nasıl destek olabiliriz. Biz de sadece özel kuvvetler olarak sadece Türkiye değil, Fransa, Almanya ve İngiltere gibi arazilerde bulunan ve koalisyonun içinde yer alan ülkeler var. Bunlar nasıl havadan destek verebilir. Bunları görüşüyoruz. Dunford’un gelmesinin sebebi buydu, CIA direktörünün gelme sebebi de buydu. Şimdi bazı CENTCOM’dan ABD’li askerlerden farklı açıklamalar geliyor. Fakat daha önce yine Temsilci Kongresi’nde sorulara cevap verirken ABD’li askerler YPG ile PKK’nın hiçbir farkının olmadığını söylemişlerdi. Dolayısıyla bizi hedef alan bir terör örgütüyle müttefikimiz ABD’nin işbirliğinin sürdürmesini istemeyiz. Ve zamanında Obama’yı yanlış yönlendiren askerlerin yeni yönetimi, Trump yönetimini de yanlış bilgilendirmesini ve yönlendirmesini arz etmeyiz."

Reklam
Reklam

"TUTUMUMUZ NETTİR, KATIDIR VE SAĞLIKLIDIR"

"Burada gerçekçi olalım. YPG ile bu operasyonları yapmak, Suriye’nin geleceğini riske atmak demektir ve Rakka dahil, oradaki tüm insanları sürgüne göndermek demektir. Bir terör kantonun oluşmasını sağlamak demektir. ABD böylesi bir yanlışlıktan bir an önce dönmesi lazım. Bizim bu konudaki tutumumuz nettir, katıdır ve sağlıklıdır. ABD ile bu düşüncelerimizi her düzeyde paylaştık. Trump ile Cumhurbaşkanımız görüştü. Pence ile Başbakanımız Binali Yıldırım konuştu. Tillerson ile ben görüştüm. Daha önce Dunford ve CIA Direktörü ile görüşmelerde anlatmıştım. Buradaki bizim tutumumuz nettir ve buradan taviz vermemiz söz konusu değildir. Her şeyden çnce bizim ulusal güveliğimiz çok önemlidir."

TÜRKİYE VE ABD KARŞI KARŞIYA GELİR Mİ?

İki NATO üyesi olan Türkiye ve ABD’nin askerlerinin karşı karşıya gelme riskinin olup olmadığı yönündeki bir soruya yanıt olarak Çavuşoğlu şöyle konuştu:

Reklam
Reklam

"Böyle bir karşı karşıya gelme riski yok zaten. Yani burası ABD’nin toprakları değil ki. Burada biz ABD’li askerlerle neden karşı karşıya gelelim. Buradaki amaç Münbiç operasyonuyla buranın temizlenmesi ve gerçek sahiplerine teslim edilmesi. Eğer ABD, YPG’yi müttefik olarak seçiyorsa… Onlara dokunan bana dokunur anlayışında ise bu başka. Böyle bir anlayışının olmadığını biliyoruz. O nedenle bizim YPG ile başka bir terör örgütüyle mücadelemiz bizi ABD ile karşı karşıya getirmemelidir. Terör örgütlerinin yanında bir müttefikimizin durmasını arz etmeyiz."

"ÖSO GÜNEYE, REJİM KUZEYE GEÇMEYECEK"

“PYD ve Rusya’nın yeni bir anlaşma sağladığı, Menbic’in batısına Suriye rejiminin yerleşeceği” iddiaları için ise Çavuşoğlu, “gerçek olmayan haberler” dedi. Ancak Rusya ile Türkiye’nin, rejim ve ÖSO’nun karşı karşıya gelmemesi için yaptığı anlaşmayı hatırlattı:

"Burada biliyorsunuz değişik haberler geliyor, spekülasyonlar oluyor. Son birkaç gündür bu tür gerçek olmayan haberler yayılıyor. Bunlar doğru değildir. Ama şu anda rejim güçleri de doğuya doğru yönelmiştir. Biz özellikle El Bab etrafında rejim güçleri ile ılımlı muhalafetin karşı karşıya gelmemesi için Rusya ile bir anlaşma yaptık ve oradaki bir yolu geçici sınır olarak gördük. Onlar kuzeye geçmeyecek, ılımlı muhalefette güneye geçmeyecek. Amaç, çatışmaların engellenmesidir. DEAŞ'e karşı operasyonun daha etkin bir şekilde sürdürülmesidir. Bu ilerleme oldukça, YPG ile rejim güçleri de karşı karşıya gelecek, başka güçler birbiriyle karşı karşıya gelecek. Esasen tüm bunların önlenmesinin tek yolu bir an evvel bizim başlattığımız ateşkesin, teröristlere karşı değil ılımlı muhalefet ile rejim arasındaki çatışmaların durdurulması, sağlanan ateşkesin güçlendirilmesi ve siyasi sürecin ilerleyerek sonuç elde edilmesidir. Siyasi sonuç elde ederek ve ülke genelinde ateşkes sağlarsak, bu riskler ortadan kalkar."

Reklam
Reklam

MENBİÇ'TE YPG-ÖSO CEPHESİ REJİME TESLİM

YPG, Özgür Suriye Ordusu'nun Menbic'e ilerlemesini engellemek için rejimle anlaştı. Buna göre, YPG güçleri, Özgür Suriye Ordusu ile olan cephe hattındaki köyleri rejime teslim edecek. Bu gelişmenin hemen ardından soruları yanıtlayan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "YPG Menbic'den çekilmezse biz vuracağımızı söyledik" diye konuştu.

Menbiç nerede ve kentteki son durum nedir?

Suriye'nin kuzeyinde yer alan Menbiç kenti, Türkiye'ye yaklaşık 40 kilometre mesafede bulunuyor.

İç savaş öncesi yapılan nüfus sayımına göre, kentte yaklaşık 100 bin kişi yaşıyor.

Arap ve Kürtlerin yaşadığı Menbiç halkının çoğunluğunu Sünniler oluşturuyor.

Kent, 2012 yılında Özgür Suriye Ordusu'nun denetimine geçti. Daha sonra 2014 yılında IŞİD, kentin kontrolünü ele geçirdi. Böylece, IŞİD; silah, lojistik destek ve savaşçı geçirmek için kullandığı en önemli geçiş noktalarından birisini kaybetmiş oldu.

Ağustos 2016'da ise yaklaşık iki ay süren bir kuşatmanın ardından Kürt grupların oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) bağlı Menbiç Askeri Konseyi, ABD'nin de desteğiyle kenti IŞİD'den geri aldı.

Kentte sivil idarenin yürütülmesi ve temel hizmetlerin sağlanması ise Menbiç Sivil Konseyi tarafından yapılıyor.

Menbiç'le ilgili tartışmaların odağında ne var?

Reklam
Reklam

-Menbiç'in alınmasında Kürt ve Araplardan oluşan Menbiç Askeri Konseyi'ne en önemli desteği ABD'nin yanı sıra Türkiye tarafından "terör örgütü" olarak kabul edilen Halk Savunma Birlikleri (YPG) verdi.

-Türkiye, YPG'nin Fırat Nehri'nin batısındaki bölgelerde bulunmasına karşı çıkıyor.

-Türkiye'nin en önemli kaygılarından birini, Afrin ve Kobane kantonlarının birleşmesiyle birlikte sınırın güney tarafında bir Kürt koridorunun kurulması oluşturuyor.

-Türkiye, Menbiç'in IŞİD'den geri alınmasından bu yana YPG'nin kentten ayrılması çağrısı yapıyor.

-Kasım ayında, ABD'nin girişimleriyle varılan uzlaşma çerçevesinde YPG güçleri Türkiye'nin isteği doğrultusunda Fırat Nehri'nin batısına çekilmeyi kabul etti.

-Ancak Türkiye, bu geri çekilmenin gerçekleşmediğini savunuyor.

TÜRKİYE NEDEN MENBİÇ'E OPERASYON DÜZENLEMEK İSTİYOR?

Türkiye, sınırın Suriye tarafında "terörden arındırılmış bir bölge" oluşturmak amacıyla başlattığı Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında El Bab kentinin IŞİD'den alınmasının ardından bir sonraki hedefin Menbiç olduğunu açıkladı.

Reklam
Reklam

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Aralık ayında yaptığı bir konuşmada, Türkiye'nin hedeflerini şöyle tarif etti:

"Terörden arındırılmış güvenli bölge diye bir tezimiz var. Başından beri bunu söylüyoruz bu olmazsa Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa her zaman tehdit altında. Dertleri ne? Kuzey Suriye'de yeni bir devlet kurmak. Biz böyle bir devletin kurulmasına müsaade etmeyeceğiz. Bu böyle bilinmeli."

Erdoğan Ağustos ayında da ayrıca, Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında yapılan operasyonların "DAEŞ (IŞİD), PKK ve YPG tehdit olmaktan çıkana kadar" devam edeceğini söylemişti.

Bu nedenle Türkiye, YPG'nin uzaklaştırılması için Menbiç'e operasyon başlatmayı planlıyor.

MENBİÇ KÜRTLER İÇİN NEDEN ÖNEMLİ?

Kürt gruplar tarafından Menbiç, doğudaki Cezire ve Kobani kantonları ile batıdaki Afrin kantonunun birleştirilmesi için önemli bir geçiş noktası olarak görülüyor.

YPG'nin Kobani'deki Sözcüsü Fevzi Sleman, Haziran ayında Rudaw'a yaptığı açıklamada, "Menbiç alınsa bile Kobani ve Afrin'in birleşebileceğini sanmıyorum. Ancak bu kent, bu sürecin kilit noktalarından biri" diye konuştu.

Kürt gruplar, Menbiç'in Şahba kantonunun ele geçirilerek, Kobani ile Afrin'in birleştirilmesi açısından büyük önem taşıdığına inanıyor.

Ancak, Kürtlerin Şahba kantonu olarak isimlendirdiği bu hat, Fırat Kalkanı Harekatı'nın ardından Türkiye ile desteklediği Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) kontrolü altında bulunuyor.

Demokratik Birlik Partisi (PYD) lideri Salih Müslim de Ağustos ayında yaptığı açıklamada, Kürtler tarafından ilan edilen "Kuzey Suriye-Rojava Federasyonu"nun güvenliği ve burada kurulan yönetimin iyiliği açısından Menbiç'in kontrol altında tutulmasının zorunlu olduğunu söyledi.

MENBİÇ'TEKİ DİĞER AKTÖRLER KİMLER VE NE İSTİYORLAR?

Menbiç için esas tartışmalar ağırlıklı olarak Kürtler ve Türkiye üzerinden yaşansa da ABD, Rusya ve Suriye hükümeti de kentte önemli rol oynayan diğer aktörler arasında yer alıyor.

ABD, Menbiç'in IŞİD'den geri alınması sürecinde Kürt güçlere açık destek verdi.

ABD, aynı zamanda, başta YPG olmak üzere Kürt grupları Suriye'deki en önemli muharip müttefiki olarak görüyor ve YPG'nin şu anda Rakka'yı kuşatmaya yönelik operasyonuna da destek veriyor.

Bu nedenle, ABD bir yandan NATO müttefiki Türkiye'ye Menbiç'te destek vererek Kürtlerle, destek vermeyerek ise Ankara ile sorun yaşam riskiyle karşı karşıya bulunuyor.

Rusya da Suriye iç savaşında oynadığı rolün önemini giderek artırmak isteyen bir diğer büyük devlet.

Bir yandan Suriye hükümetini destekleyen Rusya, diğer yandan da Türkiye'nin IŞİD'e yönelik El Bab operasyonuna havadan destek verdi.

Son olarak, Menbiç Askeri Konseyi de Rusya ile anlaşmaya vardığını ve bu kapsamda kentin batısındaki bazı köyleri Suriye ordusuna devrederek, Türkiye ve ÖSO ile arasındaki savunma hattını da hükümete bırakacağını açıkladı.

Kaynak: Al Jazeera, AA, Reuters, BBC Türkçe

Anahtar Kelimeler: