Meniere iç kulaktaki denge organının etkilenmesi sonucu ortaya çıkar ve şikayetleri oldukça şiddetlidir. Genellikle baş dönmesi ile başlayan meniere nedir? Tedavi yöntemleri nelerdir? İşte detaylar...
Hayatı kabusa çeviren meniere hastalığı ya da tıptaki adıyla meniere sendromu her yaşta ve cinsiyette görülebilecek ciddi kulak rahatsızlıklarından biridir. Bu sendromda görülen vertigo atakları, işitme kaybı, kulakta duyulan ciddi basınç hisleri meniere belirtileri arasında en sık rastlananlardır. Hastalık sırasında ciddi baş dönmeleri yaşayabilir, bazı ciddi vakalarda duyma sorunlarını kalıcı bir hale gelebilir.
Hastalığın başlangıcında kulakta uğultu ve işitmede zorluklar görülür. Bunun yanı sıra aynı anda gelişen baş dönmesi günlük yaşamı olumsuz etkileyebilir. Çok ani bir şekilde başlayan bu baş ağrısı uzun süreler kişiyi etkisi altına alabilir. Geçmek bilmeyen kulak çınlaması şikayetleri uzmanlar tarafından meniere hastalığını gösteren en temel bulgudur. Diğer meniere hastalığı belirtileri ise şu şekilde sıralanabilir;
Hastalığın aniden kendini göstermesi kişilerde ciddi semptomlara yol açarak acil müdahale gerektirebilir. Yapılması gereken ilk adım belirtiler gözlemlendiği birkaç saat içerisinde kişinin kendini takip etmesi ve durum etkisini sürdürmeye devam etmesiyle birlikte en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmesidir.
Hastalık belirtilerinden sonra kişiler kulak burun boğaz kliniğine müracaat ettiklerinde muayene sırasında her şey yolunda görünebilir. Kulağın fiziki durumunda herhangi bir sorun yoktur. Fakat baş dönmesi ataklarının sıklığı ve geçmek bilmeyen kulak çınlamaları meniere hastalığının bir göstergesi sayılabilir.
Yine hastalar rutin bir kontrol sırasında baş dönmesi yaşamıyorsa hastalığın tespiti zor olabilir. Hastalığın en belirgin bulgusu baş dönmesi olarak kabul edilir. Bu yüzden baş dönmesiyle birlikte gözlerde gelişen nistagmus adı verilen istemsiz göz hareketleri hastalığın en belirgin diğer bulguları arasındadır. Bu bulgular olmadan hastaya meniere tanısı koymak güçleşebilir.
Birçok hastada görüldüğü üzere meniere ataklarında muayene sırasında hastada baş dönmesinin yanında ayakta zor durma ve denge kaybı yaşanıyorsa uzman hekim bu durumu acil bir müdahale ile kontrol altına almayı hedefler. Yürüme zorluklarının yanında bazı hastalarda bulantı veya kusma hali görülebilir. Bu bulgular çok ciddi meniere semptomları arasındadır.
Teşhis edilmesi en zor hastalıklardan biri olan meniere rahatsızlığında kişilerde herhangi bir hastalık bulgusu gözlemlenmediği zaman rutin kontrollerde bu hastalığı teşhis etmek hiç kolay olmayabilir. Uzman doktor hastalık öyküsünü dinledikten sonra durumdan şüphe duyarsa tetkikler için hastayı odiometri denilen bir işitme testine tabi tutabilir. Bu test sayesinde hastanın bulguları kesin bir sonuç kazanabilir.
Meniere hastalığında yaşanan ciddi bulgulardan biri denge kaybı olduğu için uzman doktor hastaya vestibüler sistem adı verilen bir test uygulayabilir. Bu test sayesinde vücudun tümünde yaşanan denge sorunları ortaya çıkabilir. Hastalara ayrıca gliserol içirilir veya diüretik müdahale yapılır. Bu müdahaleler test aşamasında işlemlerin daha net algılanması ve kesin sonuç için gereklidir.
Bilgisayarlı görüntüleme tetkikleri yine hastalardan istenen farklı analiz çalışmalarını oluşturur. Manyetik resonans gibi beyin ve iç kulaktaki oluşan lezyonları görüntülemek için bu tetkikler gereklidir. Hastaların tüm test sonuçları neticesinde meniere hastalığından veya farklı bir rahatsızlık yüzünden bir takım belirtiler yaşadığı kolayca ortaya çıkmış olur. Hastaların tüm sonuçları ve tahlilleri aynı gün yapılabilir veya birkaç gün içerisinde tüm sonuçları doktor tarafından değerlendirilebilir. Hastaların bu süreçte sabırlı ve istikrarlı olması hastalığın seyri için önemlidir. Muayeneden sonra rahatlamak için doktor tarafından verilen bazı ilaçlar durumu maskeleyebilir. Rahatsızlığın tam olarak geçip geçmediğini ise ancak uzman doktor söyleyebilir. Bu yüzden doktor tarafından istenen tüm testler eksiksiz bir şekilde yapılmalıdır.
Menierenin teşhisi oldukça zor olduğundan kesin ve net bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Hakkında halen çalışmalar yapılan meniere hastalığında belirtiler kendini gösterdiği an uygulanacak bazı tedavi yöntemleri vardır. Bunların en başında meniere egzersizleri gelir. Hasta meniere belirtilerini görmeye ilk başladığı anda meniere atağı geçirdiğini anlamalı ve egzersizler sayesinde durumu kontrol altında tutmalıdır.
Ana amaç tüm belirtileri minimum seviyeye indirip günlük yaşamın kalitesini artırmaktır. Kan dolaşımını düzenleyici egzersizler uzman doktor tarafından uygulanmak üzere hastaya anlatılır. Hastalık atakları sırasında yalnızca egzersizler yeterli olmayabilir. Buna ek olarak infüzyon solüsyonları ve bulantıya iyi gelecek ilaçlar doktor tarafından reçete edilebilir.
Meniere hastalığı ataklarında hastalar bilinçli bir şekilde tüm tedavi yöntemlerini uygularsa bu hastalık yaklaşık 1 sene içerisinde kendiliğinden yok olabilir. Hastalık bazı kişilerde ömür boyu yaşanan bir rahatsız haline geldiğinde hastaların tedavi yöntemine uyup uymadığı kontrol edilmelidir. Psikolojik yönden vücutta olumsuz etkilere sebep olan bu hastalık yüzünden birçok kişi günlük hayatına devam etmekte zorlanabilir. Bu yüzden hastalığın belirtileri görülmeye başlandığı an ilk yapılacak uzman bir doktor tarafından muayene edilmek ve belirtiler sırasında teşhisin doğru ve eksiksiz bir şekilde yapılmasına destek sağlamak olabilir.