İSTANBUL (İHA) - Kadınlarda doğurganlık yeteneğinin kaybolduğu 48-55 yaş arası dönem olan menopoz sürecinde beslenme durumu, sosyoekonomik durum, aşırı alkol, sigara ve aşırı kahve alımının sağlığı olumsuz yönde etkileyen faktörler arasında bulunduğunu belirten uzmanlar, menopoz sonrası görülen kardiyovasküler ve kemik erimesi rahatsızlıklarına yakalanmamak için bu dönemde beslenme şeklinin büyük önem taşıdığını dile getiriyor.
Menopozda, vücutta önemli değişiklikler oluşurken, bunların başında hormonal değişiklikler geliyor. Kadın için önemli bir hormon olan östrojen seviyesi azalıyor ve birtakım sağlık problemleri gözleniyor. Bunlar baş ağrısı, sinirlilik, uyku bozuklukları, depresyon, aşırı terleme, halsizlik ve yorgunluk. Deride gevşeme, incelme, damarların belirgin hale gelmesi, morluk ve yaraların geç iyileşmesi gibi problemler de bu duruma ekleniyor. Enerji harcaması azaldığı için şişmanlık oluşmaya başladığını kaydeden uzmanlar, "Kardiyovasküler hastalıkların gelişme riski artıyor. Menopoz döneminde beslenme durumu, katı yağların, hazır gıdaların, kızartmaların yüksek oranda tüketilmesi, şişmanlık, sigara kullanımı menopoz sonrası kardiyovasküler hastalıkların gelişmesinde etken oluyor.
Bu dönemde kadınları tehdit eden bir diğer sağlık sorunu ise kemik erimesi rahatsızlığı. Bebeklik döneminden itibaren başlayan kemik gelişimi çocukluk ve ergenlik döneminde en yüksek hıza ulaşır. Kemik gelişiminde ise kemik yoğunluğu çok önemli. Kemik yoğunluğu kemik kalsiyum minerali miktarı ile ilişkili ve 25-30 yaşlarına kadar devam ederek maksimum düzeye ulaşıyor. Bu yaş döneminden sonra kemik yoğunluğunun devamını sağlayacak hususlara dikkat edilmez ise kemik kaybı hızı artıyor. Kemik kaybı hızı özellikle menopoz döneminde önemli ölçüde artış göstermekte. Yüksek düzeyde kafein içeren besinler, çok aşırı protein alımı, tuz tüketimi, idrarla kalsiyum atımını artırırken; sigara ve alkol alımı da kemiklerden kalsiyum kaybına neden oluyor. Tüm bunların sonucunda kemikler kolaylıkla kırılabiliyor. İşte vücuttaki bu değişikliğin tıp dilindeki karşılığı kemik erimesi" diyor.
OSTEOPOROZİSTEN KORUNMA YOLLARI
Uzmanlar, menopoz döneminde osteoporozisten korunmak için şu tavsiyelerde bulunuyor:
"- Her yaş döneminde yeterli kalsiyum tüketin. Kalsiyum için en iyi kaynaklar; süt ve süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller ve pekmezdir.
- Kemik yoğunluğu için D vitamini ihtiyacı karşılanmalıdır. Bunun için güneş ışınlarından uygun şekilde ve düzenli olarak yararlanılmalıdır. Kış aylarında öğle saatlerinde, yaz aylarında ise kuşluk ve ikindi saatlerinde güneşten yararlanın.
- Protein içeren et ve et ürünlerinin aşırı tüketiminden kaçının. Fazla protein tüketimi idrarla kalsiyum atımını artırır, kemikler için olumsuz etki meydana getirir.
- Yemeklere aşırı tuz eklemeyin. Aşırı tuz, içerdiği yüksek orandaki sodyumdan dolayı idrarla kalsiyum atımını artırır, yine kemikler için olumsuz etki oluşturur.
- Aşırı zayıflıktan kaçının. Çünkü menopozdan sonra, yağ dokusunda bulunan östrojenden de faydalanılır.
- Aşırı kafein tüketmeyin. Kafein içeren çay, kahve, kola vs. tüketimini sınırlandırın.
- Menopozda kardiyovasküler hastalık riski arttığı için doymuş yağ içeren besinlerden (katı yağlar, hayvansal yağlar, fast-food besinler, kızartmalar vs.) mümkün olduğunca uzak durun.
- Düzenli fiziksel aktivite gençlikte kemik kütlesini artırır, yaşlılıkta ise kemik kaybını önler. Bu yüzden haftada en az 2-3 kez 30 dakika yürüyüş yapın.
- Sigara ve alkolden uzak durun.