Karadeniz gazı, dün düzenlenen törenle devreye alındı. Zonguldak Filyos'ta düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı. Erdoğan törendeki açıklamasında "Vatandaşlarımızın aylık 25 metreküpe denk gelen evlerindeki mutfaklarında ve sıcak su tüketiminde kullandıkları doğal gazı 1 yıl süreyle ücretsiz veriyoruz. Önümüzdeki 1 ay da tüm konutlardaki doğal gaz kullanımından ücret almayacağız" müjdesini verdi.
Erdoğan'ın sözleri sonrasında muhalefetten ilk açıklama Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan gelmişti. Kılıçdaroğlu yaptığı açıklamada "Devleti yönetenin vaadi olmaz, taahhüdü olur. Devlet adına, halkın yararına verilen taahhütleri, devamlılık esasıyla mutlaka yerine getiririz" demişti.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener katıldığı canlı yayında Karadeniz gazı ile ilgili olarak gündem olacak ifadeler kullandı. Akşener, "Ama inşallah Putin’in BOTAŞ’ın borçlarını ertelemesinden kaynaklanan yine Putin’den yapılan bir kıyak değildir" açıklamasını yaptı.
Akşener'in açıklamasından satır başları:
"Eğer Karadeniz gazının Türkiye’ye gelip evlere verildiği konusu gerçekse çünkü habere aldatıldığımız için gerçekse çok mutlu oluruz. Gerçekten çok mutlu oluruz. Türkiye’nin önemli bir meselesinin hallolduğunu düşünüp biz iktidara geldiğimizde de bunu devam ettiririz. Dolayısıyla mutlu oluruz. Ama inşallah Putin’in BOTAŞ’ın borçlarını ertelemesinden kaynaklanan yine Putin’den yapılan bir kıyak değildir. Çünkü bir çok şey yalan çıktığı için hafif bir şüpheye doğru gidiyor insan devamlı aldatılınca ama umuyorum, diliyorum Karadeniz gazıdır. Biz de onun devamını sağlayacağız daha geniş olarak."
Akşener, sunucunun "Terörle yan yanalar mesajı için ne dersiniz?" sözlerine üzerine şunları aktardı:
"Sayın Erdoğan’ın sürekli olarak çarpıttığı hatta yalana varan pek çok cümlesini izliyoruz, biliyoruz. Benimle ilgili ne söyledi takip etmediğim için bilmiyorum ama yıllardır söylediği bir durum var. Her birimizi PKK’lı yapıyor. Anlayamadığım konu şu bu çözüm sürecini kendisi ilan etti ve karşı çıkan herkesi anaları ağlatmak isteyen radikal faşist insanlar olarak tarif etti. Diğer taraftan enteresan bir şey aradan zaman geçti çözüm sürecini rafa kaldırdı ne oldu ne bitti onu da anlamadık. Kaldırdı rafa ve o andan itibaren Türkiye’de yaşayan her bir Kürdü eşittir PKK’lı haline getirdi.
Yani AK Parti’ye oy veren Türk’ü, Kürt’ü makbul vatandaş. AK Parti dışında başka partilere oy veren Türk’ü, Kürt’ü herhangi bir terör örgütünün üyesi. Biz hepimiz PKK’lı oluyoruz. Benle ilgili şöyle de ayrı bir komiklik var. Ben aynı arkadaşlar tarafından Diyarbakır’a gidildiğinde faili meçhulcü ilan ediliyorum, İstanbul’da, Eskişehir’de, Muğla’da Kocaeli’de PKK’lı ilan ediliyorum. Kardeşim şizofren misiniz nesiniz? Yani bir karar verin ben neyim? Bir taraftan diyorsunuz ki ben kafirmişim bir taraftan da diyorsunuz FETÖ’cü… Yav arkadaş ben neyim artık şaşırmış durumdayım. Dolayısıyla bunların hepsi yalan! Tarzan zorda 14 Mayıs akşamı addaya gidiyorlar. Bütün bunlar problemi kapatmak üzere yapılan dümenler ama gördüğüm bir şey var gerçeklik burada bulanan kadınlar. Benim kim olduğuma dair buradaki insanların kafasından bir şey geçmiyor."