RS FM’de yayınlanan “Atilla Güner’le Akşam Postası” programına katılan Hayri Kozakçıoğlu’nun kızı Prof. Dr.Meral Kozakçıoğlu; “Babam öldüğünde odaya ilk ben girdim, göğsüne ateş edilen insan kıvranır, ortalık karmaşa içinde olur. Ama öyle olmamıştı, ütülü bir battaniyenin üzerindeydi” diye konuştu.
23 Mayıs tarihinde evinde ölü bulunan OHAL eski valisi Hayri Kozakçıoğlu’nun sır gibi ölümü üzerine tartışmalar devam ediyor. İntihar ettiği öne sürülen Kozakçıoğlu’yla ilgili soruşturmada savcılığın takipsizlik kararı vermesi üzerine Kozakçıoğlu ailesi karara itiraz etti. Savcılığa sunulan itiraz dilekçesinde ‘intihar delili olarak kapının kilitli olması gösterildiği ancak anahtarın bulunamadığı’ belirtildi.
RS FM’de yayınlanan “Atilla Güner’le Akşam Postası” programına katılan Hayri Kozakçıoğlu’nun kızı Prof.Dr.Meral Kozakçıoğlu babasının ölümüyle ilgili tereddütleri paylaştı. Babasını ölmeden bir gün önce gördüğünü ve psikolojik olarak sağlığının son derece yerinde olduğunu belirten Kozakçıoğlu; “Biz aile olarak babamın intihar etmediğini biliyoruz” diye konuştu.
“BABAMI ÖLMEDEN BİR GÜN ÖNCE GÖRDÜM,İNTİHAR SÖZKONUSU DEĞİL”
Meral Kozakçıoğlu: 23 Mayıs sabahı babamın vefatından, odada ölü bulunmasından 15 dakika sonra tüm televizyonlarda, basında intihar ettiği yönünde yayınlar yapıldı. Tehlikeli görevlerde bulunmuş, bütün ömrü boyunca çok tehlikeli görevler yapmış bir devlet adamı ani bir şekilde ölü bulununca ilk önce intihar düşünülmesi enteresan tabii. İlk önce intihar düşünülmemeli, hiçbir şey araştırılmadan, soruşturulmadan, daha 3 dk. sonra böyle bir önyargıyla olay zaten başladı. Akabinde biz dosyanın tamamlanmasını bekledik, sonrasında takipsizlik çıktı. Netice itibariyle biz ailesi olarak biliyoruz ki babam intihar etmedi. Hayri Kozakçıoğlu son derece dirayetli, güçlü kişilikli, son anına kadar bu şekilde, psikolojik ve fizyolojik olarak sapa sağlam bir insanken durup dururken niye intihar etsin ki, ben her gün babamla görüşüyordum. Bir gün evvel yine aynı şekilde beraberdik. Dolayısıyla intihar etme diye bir şey söz konusu olamaz. Şunu söylemek istiyorum, son zamanlarında sağlıklı mı değil mi, kanser gibi böyle bir takım laflar attılar ortaya, bunların hiçbirisi doğru değil. Son derece sağlıklıydı.
Hayat doluydu, sağlık olarak babamın kendi yaşıtlarına göre çok dinç biliyorsunuz. 75 yaşındaydı ama babamı görseniz 60 yaşında bile demezdiniz. Fiziğiyle, sporunu düzenli yapar, son derece hayat dolu ve çelik gibiydi.
“ODAYA İLK BEN GİRDİM, GÖĞSE ATEŞ EDİLDİĞİNDE HEMEN ÖLMEZ İNSAN”
Atilla Güner: 54 sayfalık bir itiraz dilekçesi var. Orada anahtardan da söz ediliyor. Hakikaten anahtar yok. Bu somut bir şey değil mi?
Meral Kozakçıoğlu: İlk ben odaya girdim ve babamı ilk ben gördüm zaten. Göğse ateş edildiğinde hemen ölmez insan, ben hekimim. Şakağa ateş ederseniz hemen ölünür, anında. Ama göğse ateş edildiğinde 1 dakika 2 dakika ölmezsiniz, acı çekersiniz. Acı çekerek bir ölümdür bu aslında öyle söyleyeyim. Aslında silah işini bilen, emniyetçilerin bildiği bir şeydir bu. Herkes bilir ki göğse ateş edildiği zaman acı çekilerek bir ölüm oluyor. Yattığı pozisyonda bir debelenmesi, bir ayak hareketleri, bir şeyler gerekiyor. Böyle refleks olarak acıyla, ama bütün battaniyesi ütülü bir şekilde altına katlanmış falan vaziyetteydi.