Mercanlara umut

Malezya’nın Pom Pom adası’nda Steve Oakley önderliğindeki ekip, tahrip edilen mercanların onarılabileceğini ve eskisi gibi sağlıklı seviyelere çıkartılabileceğini gösterdi.

Yazı ve fotoğraf: Mert Gökalp

Steve Oakley’in Malezya’nın Pom Pom adasında kurduğu Tropik Araştırma ve Koruma Merkezi (TRACC), yüz seksen ülkeden iki bin başvuru arasında sürdürülebilirlik alanında prestijli Enerji Globe Ödülü’nü kazandı. Steve Oakley, üç ay önce bu ödülü gördükten sonra vefat etti.

Pom Pom Adası, Malezya’nın Filipinler’e ait adalara en yakın kara parçalarından biri, herhangi bir koruma olmadığı için 1990’lara kadar Semporna’dan gelen dinamit avcılarının (kıyı Bajauları) açık hedefi oldu. Adanın çevresindeki mercan resifleri, deyim yerindeyse yaşayan tek bir hücre kalmayana kadar bombalandı. Prof. Dr. Steve Oakley’in hesaplarına göre adada elli senelik süre zarfında on binden fazla bomba ve dinamit patlatıldı. Bölgede bomba kullanımı 2. Dünya Savaşı sırasında Amerikan ve Japon askerleri tarafından pratik beslenmek adına uygulanmaya başlandı. Askerler kolay yoldan balık avlayabildikleri bu metodu yerel halka da öğretti. Bu yöntemle dinamitle patlama alanının üç metre çevresindeki tüm mercanlar tamamen parçalanıyor. Bomba etki mesafesi balıklar içinse yirmi beş metre. Patlama esnasında bu alanda yaşayan tüm balıklar yok oluyor. Dinamitlenmiş bir alanda gördüğünüz manzara içler acısı, yaklaşık binden fazla yavru balık zeminde ölü yatıyor.

Reklam
Reklam

Geçtiğimiz yıl Pom Pom adasında Bajaular üzerine yaptığım araştırma sayesinde Steve Oakley ile tanışma fırsatım olmuştu. Oakley, projesini Magma’ya anlatmıştı: “Borneo’ya 1996-1997 yılları arasında ilk gelişimizde yaklaşık bin adet tarama ve yedi bin saatten fazla dalış yaptık. Pom Pom adası taranan diğer alanlarla kıyaslanamayacak derecede kötü durumdaydı; mercanların yoğun olarak bulunduğu ilk on metrelerde mercan iskeletlerinden oluşan bembeyaz bir döküntüyle kaplanmıştı. Adaya on dört sene sonra tekrar geldiğimizde mercanların gözle görülür bir iyileşme göstermediğini fark ettik. Pom Pom adasının coğrafik durumu onun aleyhine işliyor, mercan resifleri kendini yenileyemiyordu. Ada kıyısı bir anda derinleştiği için buraya gelen mercan larvaları gelişemeden erozyona uğruyordu. Arkadaşlarımızdan oluşan az sayıda gönüllüyle ilk olarak temelden tespit edilen noktalara sağlıklı mercanlar yerleştirip, yapay bariyerler oluşturarak başladık işe. Çünkü mercan sıraları tıpkı vadideki ağaçlar gibi erozyonun önüne geçer. Bizim mercan kumu, çimento ve kullanılmış şişelerle inşa ettiğimiz tüm bu yapılar, resif canlılarının barınabilecekleri alanın ve habitatın artmasını sağladı. Buraya ilk geldiğimizde bomboş bir çölü andıran sular şimdi rengârenk mercanlarla ve sayısız balık türüyle doldu, canlı çeşitliliğinde her sene yükselen olumlu bir artış gözlemliyoruz. Bizimle birlikte çalışan Bajaular ve gönüllüler tüm yıl boyu yirmi dört saat, on iki ay, gece gündüz koruyor adayı. Burada yaşayan insanların kendi resiflerini korumayı ve restore etmeyi öğrenmesi gerekiyor. Buradaki halk pekala dalış ve eko turizmden gelir sağlayabilir."

Reklam
Reklam