Merdaneyle kızını öldüren annenin davasında dram yaşandı

Bursa'da 50 liralık uyuşturucu parası vermediği için kendini bıçaklayan kızını merdaneyle döverek öldürdüğü iddia edilen annenin duruşmasında tam bir dram yaşandı.

İfadesi boyunca gözyaşlarına boğulan anne, en büyük cezayı çektiğini ifade ederken duruşmaya katılan herkesi de ağlattı. Bir yandan kızını kaybeden diğer yandan eşi tutuklanan müşteki baba, sanık olan eşinden şikayetçi olmadığını ifade ederek, tahliyesini istedi.

Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, "haksız tahrik altında yakın akrabayı öldürmek” suçundan 24 yıla kadar hapsi istenen 42 yaşındaki S.B. ilk kez hakim karşısına çıktı. 3 Ocak'ta merkez Nilüfer ilçesi Altınşehir Mahallesi Ahmet Taner Kışlalı Caddesi üzerindeki bir sitede meydana gelen olayda, uyuşturucu parası vermediği için kendisini bıçaklayan kızını, merdaneyle başına vurarak öldürmekle suçlanan S.B., ifadesi boyunca gözyaşı döktü.

Reklam
Reklam

Olaydan 1.5 ay önce kızının yanına gelerek esrar kullandığını kendisine söylediğini anlatan S.B., "Tedavi konusunda onu ikna etmeye çalışıyordum. Bırakacağını söyledi. Ama esrar kullanmaya devam edince durumu babasına söyleyip onu hastaneye götürmek istediğimi kaydettim. Buna karşı çıktı. Evden kaçarım diyerek beni tehdit etti. 'Bunalmasın sıkılmasın tekrar esrar kullanmasın" diye her zaman ona destek oldum. Ne isterse onu yaptım. Her gün arayıp soruyor, uyuyamadığı zamanlarda yatağına girip onunla birlikte uyuyordum” dedi.

"GÖRDÜĞÜM MESAJLARLA ŞOKE OLDUM”

Kızının bir erkek arkadaşının olduğunu söyleyen anne sanık S.B., "Evimize bir gün, bir kadın geldi. Kızımın evli bir adamla ilişkisinin olduğunu söyledi. Kızımın bir erkek arkadaşı olduğunu anlattı. Söylediklerine inanamayıp onu evden koydum. Kızım eve geldiğinde durumu ona anlattım. "Hemen sinirlenip, bana iftira atıyorlar" dedi. Evli adamı arayıp benimle konuşturdu. Adam, benimle konuştu böyle bir ilişkinin olmadığını söyledi. Çok dikkatli oldum. Onu sinirlendirmemek, kızıp gitmesinin önüne geçmek için hep iyi davrandım. O gece yanında yattım. Telefonun ışığı yanında baktım. Mesajlarına girip okudum hiç gelen mesajı yoktu. Onun gönderdiği toplam 248 tane mesaj vardı. Çoğu cinsel içerikli hem evli olan adama hem de erkek arkadaşına atılmıştı. Hemen abdest alıp kızımın odasında namaz kılıp Kur'an-ı kerim okudum” diye konuştu.

Reklam
Reklam

"YILLARCA İŞE GİDİYORUM DEYİP EVDEN ÇIKTI, MEĞER HİÇ ÇALIŞMAMIŞ”

Ertesi gün kızına mesajlardan bahsedince sinirlenip evden çıktığını kaydeden S.B. ifadesini şöyle sürdürdü:

"Hemen kızımın ilişkisi olduğu evli adamı aradım. Kızımdan uzak durması için ona yalvardım. Ardından da kızımı aradım. Telefonunu açtığında bir erkeğin ona bağırdığını duydum. Ona bağıran kişinin evli olan adam olduğunu anladım. Kızıma hemen eve gelmesini, aksi takdirde çalıştığı yere gidip, BTSO Başkanı ile görüşeceğimi söyledim. "Peki" deyip eve geldi. Meğer BTSO'da hiç çalışmamış. Kızım her gün "BTSO'da çalışıyorum" diye 1.5-2 yıldır işe gitti. Ama hiç öyle bir yerde çalışmamış. Eve geldiğinde yüzü gözü kan içindeydi. Konuşup, birlikte ağladık. Sigara içmek istediğini söyleyince onu yollamadım"

"NEDEN ELİNE DEĞİL DE KAFASINA VURDUM BİLMİYORUM”

Acılı anne olay anını ise şöyle anlattı: "Ben kendim markete gidip sigara aldım. O gün, mantı ve taze fasulye yemek istediğini söyledi. Ona mantı yapacaktım. Yanıma gelip benden 50 lira istedi. Ne yapacağını sorduğumda uyuşturucu alacağını söyledi. Ben de vermeyeceğimi belirttim. Odasına gitti. Biriyle telefonla konuşuyormuş. Bana seslendiğini sandım. Kiminle konuştuğunu sordum. Yanıma geldi, soğan bıçağını alıp, ‘Bana para veriyor musun vermiyor musun?” diye sordu. Vermeyeceğimi söyleyince bıçağı baldırıma sapladı. ‘Kızım sen ne yapıyorsun? Bak bacağımdan kanlar geliyor' dedim. Bir kez daha bıçağı sapladı. Sen ne biçim annesin deyip ağza alınmayacak küfürler ediyordu. İtiş kakış oldu. Elimde merdane varmış. Neden eline değil de kafasına vurdum bilmiyorum. Şoktaydım, ne yaşadığımızı hatırlamıyorum”.

Reklam
Reklam

"ONUN OKUMASI İÇİN BEN NELER YAPTIM”

Kızını kucağına alıp geçti diyerek sakinleştirdiğini ifade eden S.B., "Neden sonra nefes alamadığını fark ettim. Panikle polisi mi sağlık ekiplerini mi bilmiyorum arayıp kızımı öldürdüğümü söyledim. Durumu kardeşime bildirdim. ‘Hemen eve gel. Oğlum artık sana emanet kızımı öldürdüm' dedim. Eşimi de arayıp, durumu aktardım. Bundan daha büyük ne acısı olabilir ki? Ben vereceğiniz en büyük cezaya razıyım. Onun okuması için ben neler neler yaptım” diyerek gözyaşı döktü.

SANIK DEĞİL, MÜŞTEKİ TAHLİYE TALEBİNDE BULUNDU

Karısını dinlerken gözyaşlarına boğulan müşteki baba H.Y. de ifadenin belli kısımlarında dışarı çıkartıldı. Ardından salona tekrar alınan müşteki H.Y., kızını öldüren eşinden şikayetçi olmadığını ifade ederek, "Ben, tansiyon ve şeker hastasıyım. Eşim olayları "Ben hastayım" diye benden gizlemiş. Ben eşimden şikayetçi değilim. Onun tahliye edilmesini istiyorum. Perişan haldeyiz” dedi.

"ANNEM BİZE DEĞİL KENDİNE ZARAR VERİRDİ”

Mahkeme duruşmada, sanığın oğlu Y.C.Y.'yi de şahit olarak dinledi. Ablasının uyuşturucu kullandığını bildiğini ifade eden Y.C.Y., "Fakat bana bırakacağını söylemişti. Uyuşturucu kullanmaya devam ettiğini görünce durumu babama anlatacağımı söyledim. Beni evden kaçmakla tehdit etti. Annem bizi hiçbir zaman dövmedi. Bize kızdığında kendini yerden yere atar bize asla dokunmaz, kendi kendine zarar verirdi” diye konuştu.

Reklam
Reklam

Sanık avukatı Olcay Göçüm ise, sanığın öldürme kastıyla hareket etmediğini ve suçun tahrik altında işlendiğini ifade ederek, kendisini döven oğlunu öldüren ve beraat kararı verilen bir babanın dosyasını mahkemeye sundu.

Annenin tahliye talebini reddeden mahkeme, diğer şahitlerin dinlenmesi ve evrakların tamamlanması için duruşmayı erteledi.

İHA

Anahtar Kelimeler: