Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın Oğlu Ahmet Özal:

Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal, Süleyman Demirel ile ilgili Emin Çölaşan'ın kaleme aldığı...

Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal, Süleyman Demirel ile ilgili Emin Çölaşan'ın kaleme aldığı bir yazıdan örnekler verdi. Ahmet Özal, “Sayın Demirel o dönemde başbakandı. Belki bazı ihbarlar aldığı, öldürüleceğine dair belki bilgileri vardı. Onları neden istihbaratlarla paylaşmadı merak ediyorum. Bunu soracak savcılara, adli makamlar var ama sorulmadı şimdiye kadar” dedi.

Taksim Green Park Otel'de düzenlediği basın toplantısı ardından gazetecilerin sorularını cevaplandıran Ahmet Özal, Süleyman Demirel ile ilgili Emin Çölaşan'ın kaleme aldığı bir yazıdan örnekler vererek, "Yazıya göre Demirel Hüsamettin Cindoruk’a 'Özal bu yazı çıkaramayacak' diyor. Emin Çölaşan’da ‘Özal bizi götürür’ diyor. ‘Hayır hayır baba bilmeden konuşmaz. Bu yazı çıkaramaz’ cevabını alıyor. Bunu bir müneccimden falan mı öğrendi bilmiyorum. Adil Tıp Raporuna dikkat ederseniz kalpten ölmediği anlaşıldı. Bu insan neden öldü. Bazı insanlar öleceğini nerden biliyordu? Bunların esasında sayın Demirel o dönemde başbakandı. Belki bazı ihbarlar aldığı, öldürüleceğine dair belki bilgileri vardı. Onları neden istihbaratlarla paylaşmadı merak ediyorum. Bunu soracak savcılara, adli makamlar var ama sorulmadı şimdiye kadar” dedi.

Reklam
Reklam

Ahmet Özal, Özal’ın spor yaparken kalp krizi geçirmiş olabileceği yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine, "Babam o sabah kesinlikle spor yapmadı. İstanbul'a gitmeye hazırlandığı için geç kalacağım endişesi ile spor yapmadı. Annemin arkasında kahvaltı masasına yürürken birden yere yığıldı ve ağzından köpükler geldi" diye konuştu.

Turgut Özal'ı taşıyan aracın GATA’ya giderken Hacettepe Hastanesi’ne o dönemki başyaveri Aslan Güner'in talimatıyla yönlendirildiğini söyleyen Özal, "Arabayı yönlendiren DDK raporunda yazıyor, Başyağver Aslan Güner. Söylediği sebep şu: Diyor ki; ‘trafik olabilir. Araba her an bozulabilir diye Hacettepe’ye döndük’. Herkes bilir Cumartesi sabahı 1993 yılında Ankara’da trafik hiçbir yerde olmaz. Aslan Güner’i kaç defa aradım. Yıllardır arıyorum. Nedense konuşmak istemiyor” ifadelerini kullandı.

Ahmet Özal, DDK raporunda yayınlanmaya başlayınca gerekli kişiler hakkında suç duyurusunda bulunacağını da belirtti. Ahmet Özal, köşkte görevli sağlık personelinin o gün izin verildiğini iddia ederek, izni veren kişinin de Başyağver Aslan Güner ya da Kaya Toperi olduğunu kaydetti.

Reklam
Reklam

Köşke yaklaşık 50 metre mesafedeki Cumhurbaşkanlığı Muhafız alayının bulunduğuna da dikkat çeken Özal, "O gün onlar da yoktu. Hiç kimse gelmedi. Fakat o dönem muhafız alay komutanı kim biliyor musunuz? Bu gün Ergenekon’dan yatan Hasan Iğsız. Biraz bunları bir araya getirmeye çalışın” dedi.

Basın mensuplarının Özal’ın naşının yıkandığı sırada çekilen fotoğrafta Bedrettin Dalan’ında görüntülendiğini belirtmesi üzerine Ahmet Özal, "O zaman hiç aklıma gelmemişti. Ben de şimdi onu çok merak ediyorum. Çok düşündüm. Hatta bugün bir yerlerde okudum. Suikast sırasında da daha ateş edilmeden önce Bedrettin Dalan yere yatmış. Bu da ilginç. Bazı iddialara göre isim söylemeyeceğim Kartal Demirağ bir gazetecinin sırtından siper alarak ateş etmiş. Araştırırsanız o gazeteciyi de bulursunuz” şeklinde konuştu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: