Merkez Bankası Başkanı Başçı: "para Politikasını Gevşetmeyeceğiz"

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, para politikasını gevşetmeyeceklerini söyledi. Başçı, Türkiye’nin önündeki zorlukların Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) politika normalleştirmesi ve tarım-gıda fiyatları olduğunu da belirtti.Merkez Bankası Başkanı Başçı, "2015 yılında para ve kur politikası" sunumunda yeni yıla ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Dünyada düşük faiz ortamının da Türkiye için bir avantaj olduğunu belirten Başçı, düşük faiz ortamında "basiretli borçlanma" konusunda çaba gösterilmesi gerektiğini söyledi. Borçlanmanın üretime, ihracata ve yatırıma yönelik olmasına dönük çabanın sonuç vermeye başladığını anlatan Başçı, "Bu, biraz daha devam ederse Türkiye’nin dengeli büyüme konusunda önemli avantajlardan birisi de dünyadaki düşük faiz ortamı olabilecek" diye konuştu.Türkiye’nin önündeki zorlukları açıklayan Başçı, 2013 yılının son derece güzel bir ortamda başladığını, buna karşın Mayıs ayından itibaren Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) politika değişikliği sinyalinin ardından ciddi bir oynaklık yaşandığını, bu durumun Türkiye gibi cari açık veren ülkeleri daha fazla etkilediğine dikkat çekti. Başçı, "FED’in atacağı olası adımlara karşı hazırlığımız tam, TL’de aşırı oynaklığı giderecek araçlar geliştirdik, gerekirse kullanırız" dedi."PARA POLİTİKASINI GEVŞETMEYECEĞİZ"Başçı, Kasım ayında miktar boyutunda sıkılaşma tamamlandığında Türkiye gibi ülkelere o kadar büyük bir zarar vermediğinin anlaşıldığını hatırlatarak, "Demek ki korkulan olmadı. Sadece enflasyonun üzerinde bir miktar tortu bıraktı. Enflasyonun bu yıl yüzde 5’in oldukça üzerinde gerçekleşmesini bekliyoruz. Yüzde 8,9 yılsonu öngörümüz. Fakat en son arkadaşlarımızın piyasadan topladığı veriler, ilk intibaları, bu 8,9’un da altında yıl sonu enflasyonu gerçekleşme ihtimali olduğuna işaret ediyor. Yine de temkinli olmak lazım, daha vakit var" dedi.Gelecek yılın ilk 4 ayında enflasyonda kuvvetli bir düşüşün mümkün olduğunu belirten Başçı, "Fakat bu böyle diye biz bir anda para politikasını gevşetmeyeceğiz" diye konuştu. Bu konudaki çabayı çekirdek enflasyon konusunda göstereceklerini anlatan Başçı, bu veride trendin yüzde 5-6 arasına geldiğini, bunun 5’in altına indirmeleri gerektiğini belirtti."TÜRKİYE’NİN KAYDA DEĞER BİR ELEŞTİRİ NOKTASI KALMAMIŞ OLACAK"Başçı, dünyada normal bir para politikası uygulanmasını arzu ettiklerini söyleyerek, küresel büyümedeki yavaşlığın bunu sürekli geciktirdiğini anlattı. Parasal sıkılaştırma ve normalleşmenin erken olabileceği gibi geç de olabileceğine dikkat çeken Başçı, "Geç olursa ne yapacağız? Onu da düşünmemiz lazım. Düşük faiz ortamı olağanüstü düşük olmaya devam ederse ve bir türlü normalleşme sağlanamazsa o zaman basiretli borçlanma nasıl sağlanabilir? Onunla ilgili çalışmalarımızı tamamladık. Bununla ilgili kurulan bazı değerlendirmeler ilgili birimlerimiz tarafından sunuldu. Finansal İstikrar Komitesi’ne bilgi sunacağız. Şu yönde hareket edersek Türkiye’nin artık hiç eleştirilecek yanı kalmayacak. Finansal istikrar açısından en zayıf olduğumuz alan rezervlerin kısa vadeli borçları karşılama oranıdır. Orada da artık 2015 yılında çok ciddi bir iyileşme sağlayabiliriz. ’Şu politikayı uygularsak, şu çabayı gösterirsek’ şeklinde bir karar verilecek. O karardan sonra da bankalarımız rahat bir şekilde uzun vadeli borçlanacaklar. Dış borçlanma yerine mevduatı ve iç kaynakları teşvik edecekler. Onunla ilgili zaten adım attık. Dolayısıyla orada Türkiye’nin kayda değer bir eleştiri noktası kalmamış olacak" değerlendirmesinde bulundu."TÜRKİYE AÇISINDAN ZORLUKLARDAN BİRİ TARIM VE GIDA FİYATLARI"Türkiye açısından zorluklardan birinin tarım ve gıda fiyatları olduğuna işaret eden Başçı, 2014 yılının kuraklık, don ve yağışlardaki öngörülemez hareketler nedeniyle tarım açısından kötü geçtiğini vurguladı. GSYH verilerine bakıldığında tarım hasılasının 3. çeyrekte eksi yüzde 5’e yakın daraldığını belirten Başçı, bunun tabiat koşullarının getirdiği bir sonuç olduğunu söyledi. Başçı, buna karşın 3. çeyrekte tarımın yüzde 14 gibi yüksek bir ağırlığının olduğunu söyleyerek, "Dolayısıyla ikisini çarptığınız zaman GSYH’de beklenenden düşük gelmesinin faktörlerinden en önemlisi tarım hasılasındaki düşüş" şeklinde konuştu.