Para Politikası Kurulu’nun bugün gerçekleştirilen Nisan ayı toplantısına Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, üyeler Erdem Başçı, Burhan Göklemez, Turalay Kenç, İbrahim Turhan, Abdullah Yavaş ve Mehmet Yörükoğlu katıldı. Toplantı sonrasında yapılan açıklamada, Kurulun, Bankalararası Para Piyasası ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Repo–Ters Repo Pazarı’nda uygulanmakta olan kısa vadeli faiz oranlarının sabit tutulmasına karar verdiği açıklandı. Buna göre, gecelik borçlanma faiz oranları yüzde 6.5, borç verme faiz oranı ise yüzde 9 olarak sürdürülecek. Bu arada Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde Bankalar arası Para Piyasası’nda saat 16.00–17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 2.5, borç verme faiz oranı ise yüzde 12 olarak devam edecek. Açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla gecelik ve bir haftalık vadelerde tanınan borçlanma imkanı faiz oranı yüzde 8 olarak uygulanacak.
FAİZLER BEŞ AYDIR SABİT TUTULUYOR
Kurul, beş aydır faiz oranlarını sabit tutarak, değişikliğe gitmedi. Kurul’un Kasım’da 0.25 puanlık indirimiyle birlikte, 13 ayda gecelik borçlanma faiz oranındaki toplam indirimi 10.25 puana ulaşmıştı. Kurul, geçen yıl Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarında 0.5’er puanlık artırımlarla gecelik borçlanma faiz oranını yüzde 16.75’e yükseltmiş, Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında faizi bu düzeyde tutarken, Kasım ayından itibaren indirimlere başlamıştı. Kasım ayında 0.5 puan, Aralık’ta 1.25 puan ve bu yılın Ocak ayında 2 puan, Şubat’ta 1.5 puan, Mart’ta 1 puan, Nisan’da ise 0.75, Mayıs’ta, Haziran’da, Temmuz’da, Ağustos’ta, Eylül’de 0.5, Ekim’de 0.5 puan, Kasım’da 0.25 puan düşürülen gecelik faiz yüzde 6.5’e inmişti. Kurul, Aralık ayında 13 aylık aradan sonra ilk kez faiz oranlarında değişikliğe gitmemiş, faiz oranı yüzde 6.5 seviyesini korumuştu. Kurul, Ocak, Şubat ve Mart ayında da faizlerde değişikliğe gitmemişti.
PPK Toplantı Tarihleri ve Faiz Kararı
Değişim Faiz Oranı
(Puan) (Yüzde)
13 Eylül 2007 -0,25 17,25
16 Ekim 2007 -0,50 16,75
14 Kasım 2007 -0,50 16,25
13 Aralık 2007 -0,50 15,75
17 Ocak 2008 -0,25 15,50
14 Şubat 2008 -0,25 15,25
19 Mart 2008 - 15,25
17 Nisan 2008 - 15,25
15 Mayıs 2008 +0,50 15,75
16 Haziran 2008 +0,50 16,25
17 Temmuz 2008 +0,50 16,75
14 Ağustos 2008 - 16,75
18 Eylül 2008 - 16,75
22 Ekim 2008 - 16,75
19 Kasım 2008 -0,50 16,25
18 Aralık 2008 -1,25 15,00
15 Ocak 2009 -2,00 13,00
19 Şubat 2009 -1,50 11,50
19 Mart 2009 -1,00 10,50
16 Nisan 2009 -0,75 9,75
14 Mayıs 2009 -0,50 9,25
16 Haziran 2009 -0,50 8,75
16 Temmuz 2009 -0,50 8.25
18 Ağustos 2009 -0.50 7.75
17 Eylül 2009 -0.50 7.25
15 Ekim 2009 -0.50 6.75
19 Kasım 2009 -0.25 6.50
17 Aralık 2009 - 6.50
14 Ocak 2010 - 6.50
16 Şubat 2010 - 6.50
18 Mart 2010 - 6.50
13 Nisan 2010 - 6.50
ÇEKİRDEK ENFLASYON NİSAN’DA DA ARTIŞ GÖSTERECEK
Merkez Bankası toplantı sonrasında yaptığı açıklamada, son dönemde açıklanan verilerin iktisadi faaliyetteki toparlanma sürecinin devam ettiğini gösterdiği belirtilerek, iç talebin kademeli bir artış eğilimi sergilerken, dış talebe ilişkin belirsizliklerin sürdüğü kaydedildi. İmalat sanayinde kapasite kullanımının kriz öncesi seviyelere ulaşmasının zaman alacağı ifade edilen açıklamada, istihdam koşullarındaki iyileşmenin devam etmesine karşın işsizlik oranlarının halen yüksek seviyelerde bulunduğuna dikkat çekildi. Açıklamada, şöyle denildi:
“Kurul, enflasyonun bir müddet hedefin belirgin şekilde üzerinde dalgalı bir seyir izledikten sonra yılın son çeyreğinden itibaren geçici etkilerin kalkmasıyla tekrar düşüş sürecine gireceğini ve 2011 yılının ilk aylarında hedeflerle uyumlu seviyelere gerileyeceğini belirtti. Temel (çekirdek) enflasyon göstergelerinin geçtiğimiz yıl uygulanan vergi indirimlerinin oluşturduğu baz etkisiyle Nisan ayında da artış göstereceği, ancak hedefin altında kalmaya devam edeceği öngörüldü. Kurul, enflasyonun geçici de olsa yüksek seviyelerde seyretmesi nedeniyle fiyatlama davranışlarının yakından takip edildiğini vurguladı. Kurul, bu gelişmeler çerçevesinde, para ve kredi piyasalarındaki normalleşmeyi de göz önüne alarak, kriz döneminde uygulanan likidite tedbirlerinin kademeli bir şekilde geri alınmasına karar verdi. Bununla birlikte, son dönemdeki iyileşmeye rağmen küresel ekonomideki sorunların henüz tam olarak giderilememiş olduğunu