Merkez Bankası hissedarlarının Obama isyanı

Merkez Bankası'nın 77. Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda bir konuşma yapan Başkan Durmuş Yılmaz, hiç ummadığı bir tepki ile karşılaştı.

Merkez Bankası karından adil şekilde yararlanamadıklarını savunan hissedarlar, "İlla Obama'yı mı getirelim?" diyerek tepkilerini dile getirdiler. Hissedarlar, "Banka bizi para getiren karıncalar olarak görmekten vazgeçsin" diye tepki gösterdi.

Merkez Bankası'nın 77. Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda bir konuşma yapan Başkan Durmuş Yılmaz, küresel krizin etkilerinin sürdüğünü söyledi.

Reklam
Reklam

Yılmaz, "Küresel ekonomik yavaşlamanın boyutu ve şiddetine ilişkin belirsizlikler halen devam etmekle birlikte, risk algılamalarındaki bozulma ve güven kaybı nedeniyle ortaya çıkan likitide sıkışıklığı merkez bankalarının ve kamu otoritelerinin koordineli ve büyük ölçekli müdahaleleriyle önemli ölçüde giderilmiştir" dedi. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde risk algılamasının bozulduğuna ve risk primlerinin arttığına dikkat çeken Yılmaz, 2008 Ekim'den beri Türkiye'nin risk göstergelerinde olumlu gelişme gözlendiğini ve uluslararası şokları 2001'den bu yana yapılan reformlar sayesinde daha esnek ve dayanıklı karşılayabildiklerini söyledi. Yılın ilk çeyreğinde yüzde 7,3 olan büyüme oranının yılın ikinci ve üçüncü çeyreğinde yavaşlayarak yüzde 2,8 ve 1,2 olarak gerçekleştiğini anlatan Yılmaz, son çeyrekte gerilemenin eksi yüzde 6,2'ye dayandığını bildirdi.

Merkez Bankası'nın önerisiyle hükümetle 2009-2011 dönemi için yeni enflasyon hedeflerinin belirlendiğini hatırlatan Yılmaz, "2008 yıl sonu enflasyon oranı, yüzde 10,1 ile hedefin üzerinde gerçekleşmiştir Derinleşen küresel kriz bir yandan önemli bir belirsizlik faktörü olmuş, diğer yandan da emtia fiyatları ve talep düşüşü yoluyla enflasyon üzerinde aşağı yönlü bir baskı yaratmıştır. Bu çerçevede enflasyonla 2008 yılının sonlarında başlayan düşüş eğilimi, talep ve maliyet yönlü baskıların zayıflamasıyla 2009 yılının ilk aylarında da devam etmiştir. Mart ayı itibarıyla yıllık enflasyon oranı yüzde 7,89 olarak gerçekleşmiştir. Son dönemlerde açıklanan veriler yılın ilk çeyreğinde iç ve dış talepteki durgun seyrin devam ettiğine işaret etmektedir. İktisadi faaliyetteki toparlanmanın zaman alacağı petrol ve diğer emtia fiyatlarındaki birikimli düşüşlerin enerji ve gıda fiyatları aracılığıyla enflasyonu olumlu etkileyeceği, dolayısıyla enflasyonun aşağı yönlü eğilimini sürdüreceği öngörülmektedir" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Yılmaz, orta vadeli enflasyon verilerine ilişkin öngörü ve değerlendirmelerini ay sonunda yayınlanacak Enflasyon Raporu'nda açıklayacağını da bildirdi. Yoğun küresel şokların sürdüğü bir ortamda enflasyon hedefini tutturmanın zor olduğunu kaydeden Yılmaz, para politikasının tek başına yeterli olmadığını söyledi. Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "İçinden geçmekte olduğumuz kritik dönemde, fiyat istikrarının korunması ve gelişmelerden ekonomimizin en az düzeyde etkilenmesi için para politikasının tek başına yeterli olmadığını hatırlatmakta fayda görmekteyim. Para politikasının disiplinli maliye politikası ve başta mali disiplin kalitesini arttırmaya ve verimlilik artışlarının devamlılığını sağlamaya yönelik reformlar olmak üzere yapısal reform sürecinin devam ettirilmesiyle desteklenmesi gerekmektedir."

Kamu harcamalarını dengeleyici bir politika aracı olarak kullanırken dikkatli olunması gerektiğini de vurgulayan Yılmaz, "Kamu harcamalarının arttırılması durumunda kamu kesimi borçlanma gereğindeki artışın orta vadeli faiz oranlarındaki düşüşü sınırlayarak, para politikasının olumlu etkilerini sınırlayabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle tekrar vurgulamak isterim ki, güven arttırıcı önlemlere ağırlık veren, kuralları belirlenmiş ve orta vadede sürdürülebilir bir maliye politikasının uygulanması, geçmiş deneyimlerimiz göz önünde alındığında bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Yılmaz'ın konuşması ve divanın seçilmesinin ardından banka hissedarları görüşlerini dile getirdiler. Bir hissedarın sermaye yeterliliği konusundaki sorusuna Yılmaz, "Sermaye Türkiye ekonomisini yönetecek kararlar için yeterlidir, dolayısıyla sermaye sıkıntısı çekmiyoruz" yanıtını verdi.

En büyük D tipi hissedarı olduğunu belirten Adnan Bahar adlı hissedar ise, kardan adil şekilde yararlanamadıklarını savunarak, "İlla Obama'yı mı getirelim? Bu ülkede azınlıklar bile haklarını Obama'nın gelişiyle almaya başladılar. Banka bizi para getiren karıncalar olarak görmekten vazgeçsin" diye konuştu. Bunun üzerine Yılmaz, "Merkez Bankası'nın kuruluşunda sermaye sağlayan bu insanların fedakarlıklarını şükranla yadediyoruz. Hiçbir D grubu hissedarı karınca olarak görmüyoruz" dedi.