Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 24 Aralık'ta yaptığı konuşmada Merkez Bankası rezervinin 115 milyar doların üzerinde olduğunu belirterek, "En düşük nokta, Eylül 2020'de 83,517 milyar dolar. Ondan sonra toparlanma dönemine geçtik. Şu anda 115 milyar doların üzerindeyiz; çok daha iyi bir noktaya gelecek" dedi.
Erdoğan 24 Ağustos'taki konuşmasında da Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) rezervlerinin 109 milyar dolar seviyesinde olduğunu, süreci tamamlanan işlemlerle rezervlerin 115 milyar doların üzerine çıkacağını söylemişti.
Erdoğan'ın açıklamasına muhalefetten ve ekonomistlerden eleştiriler gelmiş, muhalefet, brüt rezerv ile net rezerv arasındaki farka işaret ederek Erdoğan'a tepki göstermişti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "109 milyar lira, artı 6,5 milyar da IMF'den gelecek. 115 milyar dolar kimin parası? Katar, Güney Kore'den borçlanmışız, IMF'den para almışız. Bu para bizim paramız değil. Gerçekte Merkez Bankası'nın döviz rezervi eksi 53 milyar 200 milyon dolar. Devleti yöneten kişilerin halka doğruyu söylemesi gerek" dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin ise net rezervin ekside olduğunu belirtti:
"TCMB brüt rezervi 109 milyar dolar. 85 milyar 250 milyon yükümlülüğü var. Net rezerv 23 milyar 760 milyon dolar. SWAP yani emanet paraları çıkartın, gerçek rezerv eksi 42 milyar 640 milyon dolar. Milletin gözünün içine bakıp yalan söylemenin alemi yok."
13 Ağustos tarihli haftalık raporuna göre, Merkez Bankası'nın 107,1 milyar dolarlık brüt rezervi bulunuyor. Tüm yükümlülükleri ve SWAP işlemlerini çıkarınca geriye kalan net rezerv, eksi 41,3 milyar dolar olarak görünüyor.
Güney Kore ile yapılan 2 milyar dolarlık SWAP anlaşması sonrası brüt rezerv tutarı 109 milyar dolar düzeyine yükselecek. Ancak söz konusu işlem SWAP anlaşması olduğu için net değerlerde bir iyileşmeye yol açmayacak.
Yani Erdoğan'ın 109 milyar dolar olarak açıkladığı tutar, Merkez Bankası'nın kasasında bu işlem sonrası görünecek brüt rezerve denk düşüyor.
Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) üye ülkelere pandemi döneminde açtığı kredi limitinden Türkiye'nin alacağı 6 milyar doların üzerindeki borcun eklenmesiyle brüt rezervlerin 115 milyar dolara çıkması bekleniyor.
Ankara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Yalçın Karatepe, BBC Türkçe'ye yaptığı açıklamada, brüt rezervlerle ilgili şu yorumu yaptı:
"Türkiye, IMF'den yaklaşık 6,4 milyar dolar borçlanmış oldu. Ancak bu, net rezervlerde bir iyileşmeye yol açmıyor çünkü kasaya giren bu para IMF'ye olan bir yükümlülük olarak bilançoda görünüyor. Ancak bu paranın gelmesi yine de önemli, çünkü Türkiye'ye döviz girişinin olması önemliydi. SWAP'lar gibi belli vadelerle yenilenmesi gereken bir şey değil, biraz daha kalıcı bir para olacağı için de önemli."
Karatepe'ye göre Türkiye'nin net rezervlerinde de son 10 ayda, ihracat ve turizmdeki canlanmaya dayanan bir miktar toparlanma var ancak bu yeterli değil:
"Net rezerv, eksi 50 milyar dolar civarlarından, yaklaşık eksi 40 milyar dolara doğru toparlanmış görünüyor. Biraz iyileşme var ama bu Türkiye'nin döviz açığının güçlü biçimde var olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Vatandaşın döviz talebi de oldukça güçlü seyrediyor. Net rezervlerimiz hala ekside. Dolayısıyla Türkiye'nin döviz kazandırıcı işler yapması gerekiyor.
"Bizim normalde beklediğimiz, Merkez Bankası'nın güçlü rezervlere sahip olması. Özellikle Türkiye gibi ani kur hareketlerinin olduğu bir ülkede, döviz rezervlerinin güçlü olması önemli bir güven unsuru. Çünkü kurlardaki hareketi de sınırlama gücüne sahip. Fakat Türkiye maalesef bu konuda hala tatmin edici bir veriye sahip değil. Net rezervlerimiz hala ekside."
TCMB'nin tanımına göre uluslararası rezervler; ülkelerin para otoriteleri tarafından kontrol edilen, kullanıma hazır, birbirlerine çevrilebilme özelliği bulunan ve uluslararası ödeme aracı olarak kabul edilen varlıklar.
Uluslararası rezerv olarak sayılan varlıklar şunlar:
TCMB'ye göre döviz rezervlerinin seviyesi, özellikle gelişmekte olan ülke ekonomilerinde şu açılardan önemli:
Türkiye'de altın ve döviz rezervlerini saklamak ve yönetmekle görevli olan kurum, Merkez Bankası.
Merkez Bankası, aşağıdaki amaçlar doğrultusunda rezervleri saklı tutuyor:
Merkez Bankası, rezervlerin yönetiminde ülke menfaatine öncelik verdiğini aktarıyor. Bu amaçla, uluslararası rezervleri, anaparanın korunması ve gerekli likiditenin sağlanması için düşük riske sahip yatırım araçlarında değerlendiriyor.
Merkez Bankası, rezerv yönetimi sırasında karşılaşılabilecek risklerin belirlenmesi, değerlendirilmesi ve kabul edilebilir sınırlar içinde tutulabilmesi için risk yönetim stratejisi uyguluyor. Ayrıca elindeki rezervlerin seviyesini, düzenli aralıklarla internet sitesinde yayımlıyor.
TCMB, her hafta açıkladığı Haftalık Para ve Banka İstatistikleri'nde toplam döviz rezervlerini ve brüt döviz rezervlerini açıklarken net döviz rezervlerine dair verileri ayrıca yayımlamıyor.
Ekonomist Mahfi Eğilmez'e göre, brüt ve net döviz rezervi arasındaki fark şöyle açıklanabilir:
Merkez Bankası, döviz rezervlerinin tamamının sahibi değil.
TCMB'nin rezervlerinin bir bölümü bankaların Merkez Bankası'nda tutmak zorunda olduğu zorunlu karşılıklardan oluşuyor
Bunları bir çeşit emanet döviz olarak görmek mümkün.
TCMB'nin son yıllarda rezerv opsiyon mekanizması aracılığıyla, TL mevduatlar karşılığında alması gereken zorunlu karşılıkları dövizle yatırma esnekliği tanımasıyla bu döviz rezervlerindeki emanet tutarda artış oldu.
Döviz rezervlerinin bir bölümünün emanet olması nedeniyle Merkez Bankası'nın döviz rezervlerinin toplamı brüt döviz rezervlerini gösteriyor.
Merkez Bankası'nda emanet olarak duran miktarlar düşüldüğünde net döviz rezervine ulaşılıyor.
Net döviz rezervi, TCMB verilerinde aktif kısımda yer alan dış varlıklardan, pasif kısımda bulunan toplam döviz yükümlülüklerini çıkardıktan sonra elde edilen rakamın o günün kuruna bölünmesiyle hesaplanıyor.
Formül şu şekilde:
Net Rezerv = (Dış Varlıklar - toplam döviz yükümlülükleri) / Dolar-TL kuru
Ekonomist Eğilmez'e göre net rezerv miktarı, swap işlemleriyle elde edilmiş (emanet) dövizleri de kapsadığı için bu rakam tam olarak net rezervi ifade etmiyor.
Bu yüzden net döviz rezervini emanet dövizleri çıkararak görebilmek için bu miktardan swap karşılığı elde edilmiş döviz tutarını düşmek gerekiyor.
Swap hariç net rezerv ise şu şekilde hesaplanabiliyor:
Swap hariç net rezerv = Net rezerv - Swap işlemleri toplamı
Türkiye'nin net döviz rezervlerinin eksiye düştüğüne dair hesaplamalar, son bir yıldır tartışma yaratan bir konu.
Döviz rezervleri bir ülkenin dış borç ödemesinde elini rahatlatırken, gerekmesi halinde harcayabileceği bir kaynak olması açısından önem taşıyor.
Ekonomistler, piyasada genel kural olarak net rezervlerin üç aylık ithalatı karşılayacak miktarda olmasının beklendiğini belirtiyor.
Türkiye'nin döviz rezervlerinin gelinen mevcut durumda bu miktarın altına düştüğü öne sürülüyor.
Ekonominin yavaşlaması durumunda TCMB'nin elindeki rezervleri borç ödemesinde tampon olarak kullanması gerekebilir. Net rezervlerin eksiye düşmesi ise bu konuda elinin kuvvetli olmamasına neden oluyor.
Reuters ve Bloomberg haber ajansları, TCMB'nin geçen ay açıkladığı verilerden yola çıkarak yaptıkları hesaplama sonrası, TCMB net döviz rezervlerinin 9 Nisan itibarıyla 9 milyar 930 milyon dolara gerilediğini yazmıştı.
İki ajansa göre Nisan 2003'ten bu yana net döviz rezervleri bu kadar düşük bir düzeye hiç inmedi.