Mersin çocuk yuvası müdürü görevden alındı

MERSİN (İHA) - Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) Mersin İl Müdürü Azmi Gülşen, Mersin Çocuk Yuvası Müdürü Kaya Karadağ ve Müdür Yardımcısı Mehmet Candan'ın görevden alındığını belirterek, görevden alınma sebebinin de idari eksiklik ve ihmalkarlık olduğunu söyledi. Gülşen, Mersin'den ve Türkiye'nin çeşitli kırsal bölgelerinden cinsel istismara uğramış ve hamile kalan çocuklar olduğunu belirterek, bunları da Mersin Kadın Sığınma Evi'nde barındırdıklarının altını çizdi.

Gülşen, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Mersin Çocuk Yuvası Müdürü Kaya Karadağ ve Müdür Yardımcısı Mehmet Candan'ın görevden alınmasına ilişkin değerlendirmede bulundu. Yapılan soruşturma neticesinde müfettiş raporunun yazıldığını, SHÇEK Genel Müdürlüğü ve Bakanlığın kararı ile müdür ve müdür yardımcısının görevinden alındığını doğrulayan Azmi Gülşen, Müdür Kaya Karadağ'ın yuvada kalan bir kız çocuğunu taciz ettiği gerekçesiyle görevinden alındığı iddialarına da, "Öyle bir şey mümkün değil. Bazı ihmalkarlıklar var. Yuvada kalan çocukların izinleri ile ilgili problemler var ancak, cinsel istismar söz konusu değil" dedi.
Müdür Kaya Karadağ'ın Osmaniye'ye ayniyat saymanı, Müdür Yardımcısı Mehmet Candan'ın ise Niğde'ye öğretmen olarak atandığını ifade eden Gülşen, "Yuvada tacize uğrayan çocuklar bulunuyor ancak, okul yöneticileri tarafından böyle bir girişim asla olmadı. Bazı çocuklar bizim yuvaya geldiğinde, zaten cinsel istismara uğramıştı. Böyle çocuklarımız var, biz de onlara psikologlar eşliğinde yaşadıkları olayı unutturmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

Reklam
Reklam

5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu gereği dışarıda cinsel istismara uğramış çocukların Mersin Çocuk Yuvası'na geldiğine işaret eden Azmi Gülşen, "Savcılık suça bulaşmış veya ailesinin ihmal ve istismar ettiği çocukları bize gönderebiliyor. Bunların da barındırılacağı ve rehabilite edileceği yer Mersin'de yok. Bu yüzden cinsel istismara uğramış kızları, savcılık bize gönderdiğinde çocuk yuvasına almak durumunda kalıyoruz. Çocuk yuvasında bunların barınması doğru değil, çünkü orada bizim baktığımız aile çocukları var" diye konuştu.

Cinsel istismara uğrayarak 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu ile gelen çocukları, zorunlu olarak çocuk yuvasına aldıklarını söyleyen Gülşen, bazı çocukların ise cinsel istismar sonucu hamile olarak geldiğini, bunların yuvada kalan kendi yaşıtlarına kötü örnek olmamaları için, Kadın Sığınma Evi'ne gönderildiğinin altını çizdi.

Bu uygulamanın da doğru olmadığını, 16-17 yaşında hamile çocukların kadınlarla birlikte kaldığını dile getiren Gülşen, burada doğum yapan çocukların bebeklerini de yuvaya aldıklarını kaydetti. Çocuk yuvasına gelen bazı çocukların, yuvadan kaçarak dışarıda bir takım istismarlara maruz kalabildiğine dikkat çeken Gülşen, "Bizim yurt ve yuvalarımız açık kapı sistemi ile çalıştığı için, savcılığın gönderdiği bir çocuk 1 saat sonra yuvadan çıkıp gidebiliyor. Bu kez dışarıda o çocuğun başına farklı şeyler
gelebiliyor. Bizim yuvalarımız ıslah evi gibi olamadığı için bu kaçışları da engelleyemiyoruz" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Gülşen, savcılığın yuvaya gönderip yuvayı terk eden çok sayıda çocuğun bulunduğunu da sözlerine ekledi.