Mersin Markalaşma Peşinde

Global Connection Media SA Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Özkan, marka olmak için uzun bir...

Global Connection Media SA Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Özkan, marka olmak için uzun bir sürecin gerektiğini belirterek, "Mersin’in hikayesine Mersinli sahip çıkmalı” dedi.Mersin Ekonomi Platformu tarafından Akdeniz İhracatçılar Birliği’nde gerçekleştirilen ’Marka Kent Mersin’ toplantısında konuşan Özkan, markalaşma sürecini anlattı. Özkan, bir kentin varoluş meselesinin yalnızca profesyonellere bırakılacak bir konu olmadığını, kentin sorunlarıyla ilgili herkesin ortak bir anlaşma içinde yer alması ve bu anlaşmanın sürdürülebilir bir şekilde devam etmesi gerektiğine dikkat çekti. Marka kent konusunda, “Noktasal bir şeyden, bir tür kavramdan ve hemen faaliyete geçmekten değil sabırla üzerinde duracağımız bir süreçten bahsediyoruz” diyen Özkan, daha sonra markalaşma sürecinde yapılacaklardan bahsetti.Doğru bir teşhis sürecinin gerekliliğine vurgu yapan Özkan, “Kendimizi önce doğru bir teşhis sürecine zihnen hazırlamamız gerekiyor. Şehir, her şeyden önce yaşayan bir organizmadır. Yaşayan bir organizmanın gösterdiği her şeyi gösterir. Şehir bir maddeler, nesneler ve insanlar bütünü değildir. Buradaki herkes ameliyat olmaktan kaçar değil mi? Ameliyat bizim yetmezlik tanımımız için uygulanan bir şey. Onun için şehir bölgesi de tasarlamaya rağbet etmez. Ama şehrimizin ve çoğumuzun ameliyat olması gereklidir. Bir insan kendini nasıl hasta ediyorsa aslında şehirler de kendini hasta eder” diye konuştu.Her şehrin benzersiz özellikleri ile yine kendisine benzediğini söyleyen Burhan Özkan, “Şehirler insanına, havasına, suyuna, dağına, ovasına benzer” diyerek marka olmanın ilk adımının neye benzeriz sorusunun cevabında yattığını söyledi. ‘Mersin neye benzer?’ sorusunun ve verilecek cevabın önemli olduğunu ifade eden Özkan, "’Mersin neye benzer?’ sorusunda, Mersin’i tarif ederiz ama ikinci adım bir şehri ötekilerden ayıran ve benzersiz kılan şeyin ne olduğuyla ilgilidir. Çünkü marka olmanın sırrı farklarda yatar. Eğer bir farkınız yoksa siz marka olamazsınız. Mersin’in marka olmasıyla ilgilenen komite kimse, Mersin’in diğer dünya şehirlerinden farkını tespit etmek zorundadır. Bunu tespit ederken de şunu düşünmelidir. Kentimize gelecek olan misafirlerimize ne katacağız. Bu soruya bizim çok açık ve net cevap vermemiz lazım. Ancak diğer şehirlerden farklılıkları tespit etmek tek başına yeterli değildir. Şehrin insanı, dinamik güçleri, kendilerini farklı ve büyülü kılan şeyin farkında mıdır?” diye sordu.Sorulara net cevaplar bulduktan sonra Mersin’in hikayesini, işi ilham verici hikayeler kurmak olan kişilerin yazacağını dile getiren Özkan, şöyle devam etti; "Mersin’in hikayesine Mersinli sahip çıkacak. Mersin’in hikayesi Mersin tarafından duyulacak, bilinecek. Bu hikayenin sahibi Mersin olacak.” Özkan, bu süreçte küresel anlamda düşünülmesi gerektiği üzerinde dururken öncelikle Mersin’in Türkiye’de bir marka haline getirilmesi gerektiğine dikkat çekti. "Türkiye’de marka olmayan bir kentin dünyada marka olmasını bekleyemeyiz" diyen Özkan, “Bugün Kapadokya, Mardin gibi kentler bir Türkiye markasıdır. Mersin’de öncelikle bir Türkiye markası olacak. Mersin bir marka olduktan sonra öncelikle bazı ülkelere odaklanılacak. Onlar mutlu edilecekler ve bu sayede hikayemizi tüm dünyaya anlatacaklar” ifadesini kullandı.Mersin’in marka kent olması hedefine ulaşmak için planlamanın önemine vurgu yapan Özkan, “Hedeflerimizi belirledikten sonra stratejimizi kuracağız, planımızı yapacağız. Stratejimiz ve planımız üzerine kentin taze güçleri mutabık olacaklar. Daha sonra hedefe ulaşmak için profesyoneller devreye girecek. Profesyonellerin devreye girmesi için de kurulmuş bir komite birliği profesyonellere çağrı yapar ve onlara gerekli talimatları verirler. Önemli olan ortaklarınızı doğru seçmenizdir” dedi.Konuşmasında zaman zaman dinleyicilerin sorularını da yanıtlayan Özkan, şöyle devam etti; "Bu süreçte hatalarımız olabilir ancak zaman zaman yapacağımız hatalar bizim sermayemiz olacak. Hatalarımızı kaydedip bundan dersler çıkararak yolumuza devam etmeyi bileceğiz. Yani özeleştirel olmalıyız. Hatalarımızdan dersler çıkartmayı, her daim kendimizle yüzleşmeyi bileceğiz. Kısa vadede marka olunmaz demiştim. Markalaşma sürecinin en büyük düşmanı erken beklentilerdir. Markalaşma süreci yavaş yürüyen ama gerçekleştiğinde de kentimize yapacağımız en büyük yatırımdır. Markalaşma sürecinin sonuna geldiğimizde artık biz Mersin demeyeceğiz, dedirteceğiz ve sonunda biz kazanacağız.”

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: