Mersin Nükleer Karşıtı Platformu (NKP) Yürütme Kurulu Dönem Sözcüsü Sabahat Aslan, Akkuyu Nükleer Santrali ile ilgili 29 Mart'ta yapılamayan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) toplantısında yaşanan olumsuz tutumu ve hukuksuzlukları yargıya taşıyacaklarını söyledi.
Mersin NKP üyeleri, Mersin'in Gülnar ilçesi Büyükeceli beldesinde yapılması planlanan Akkuyu Nükleer Santrali'nin ÇED sürecine yaptıkları itiraza Mersin halkını da dahil etmek amacıyla imza kampanyası başlattı. Atatürk Caddesi Sanat Parkı önünde stant açan NKP üyeleri, imza kampanyasında vatandaşlardan toplayacakları dilekçeleri açacakları davada kullanacak. Burada imza kampanyasının amacına ilişkin açıklama yapan Mersin NKP Sözcüsü Sabahat Aslan, Akkuyu Nükleer Santrali'ne ilişkin 29 Mart 2012 tarihinde Büyükeceli'de yapılmak istenen halkın katılımı toplantısının usulüne uygun yapıldığını belirtti. Halkın katılımı toplantısının nükleer santralin gerçek etki bölgesinde yapılmadığını ileri süren Aslan, "Nükleer santralle ilgili ÇED sürecinde yerel halk dışlanmış, toplantıya halkın çoğu alınmamış, halkın tepkisi nedeniyle toplantı yapılmamıştı. Ama AK Parti hükümeti ile Çevre ve Orman Bakanlığı, sanki bu toplantı yapılmış gibi gösterip yola devam ediyor. Bu süreç hukuksuz bir süreçtir. Bu sürece Mersin halkını
dahil etmek amacıyla imza kampanyası başlattık" dedi.
Akkuyu Nükleer Santrali'nde ÇED sürecinin 2 Aralık 2011 tarihinde başladığını anımsatan Aslan, Akkuyu NGS Elektrik A.Ş'nin formalitelerini yerine getirmek için hazırlanan ÇED dosyasının içeriğinin bilimsellikten yoksun, ülke gerçeğinden uzak ve reklam içerikli olduğu öne sürdü. Akkuyu için yürütülen ÇED sürecinin Türkiye'nin taraf olduğu Rio Sözleşmesi ve ÇED Yönetmeliği'ne aykırı bir biçimde sürdürüldüğünü iddia eden Aslan, nükleer santralin etki alanındaki meslek örgütleri, sivil toplum örgütleri ve belediyelerin ÇED sürecine dahil edilmediğini dile getirdi. Nükleer santralin olumsuz etki alanının tamamında halkın katılımı toplantısı yapılmamasının, yapılan toplantılara halkın alınmamasının Anayasa'nın sağlıklı bir çevrede yaşam hakkını düzenleyen 56. maddesi ve Türkiye'nin taraf olduğu sözleşmelere aykırı olduğunu savunan Aslan, "Yaşanan bu hukuksuzluğun takipçisi olacağız. Bu nedenle bugün açtığımız imza kampanyası ile toplayacağımız dilekçeler, açacağımız davada kullanılacak olup, Mersin halkının itirazlarını hukuken kullanacağız" diye konuştu.
Çernobil ve Fukuşima nükleer santrallerinin dünyaya bıraktığı korkunç mirasın halen sürdüğüne de vurgu yapan Aslan, Türkiye'ye siyasi olarak dayatılan nükleer santrallerden derhal vazgeçilmesini talep ettiklerini, halka rağmen nükleer santraller kurulamayacağını kaydederek, Mersin halkını imza kampanyasına destek vermeye çağırdı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz