MERSİN (İHA) - Bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Mersin'e gelen Bakan Tüzmen, Mersin Valisi Hüseyin Aksoy ile birlikte Mersin Esnaf ve Sanatkarları Odaları (MESOB) Yönetim Kurulu Başkanı Talat Dinçer'i makamında ziyaret ederek, görüş alışverişinde bulundu. Ziyaret esnasında esnafın sorunlarını da dinleyen Tüzmen, Türkiye ve Mersin gündemine ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. Genel seçimler öncesinde Mersin'de dile getirdiği '5T Formülü'nü hatırlatan Tüzmen, seçim meydanlarında tarım, ticaret, teknoloji, turizm ve taşımacılık olarak özetlenebilecek formülle birlikte verdiği sözlerin arkasında olduğunu ve bunları hayata geçirebilme noktasında önemli bir aşama kaydettiklerini vurguladı. Tüzmen, geçmiş dönemlerde narenciyede yaşanılan sorunlara dikkat çekerek, "O dönemlerde narenciyede ihracat diye bir şey yoktu. Üretici sorunlarla boğuşuyor, narenciyeyle ilgilenen herkes dert üstüne dert yaşıyordu. Üretilen ürün ise yerlerde sürünüyordu. Biz dedik ki; 'Bu sorunları çözeceğiz.' Sonra bizi çöp depolama alanına götürdüler ve 'Tamam bunu da çözeriz' dedik, ve sözümüzde de durup sorunu çözdük" dedi.
AK Parti Hükümeti döneminde tarım konusunda çok ciddi projelerin hayata geçirildiğini anlatan Bakan Kürşad Tüzmen, bugüne kadar 5-6 yıllık zaman zarfında tarımsal üretimde kullandırılan kredinin, yaklaşık 4 katını kendi dönemlerinde kullandırdıklarını belirtti. Tüzmen, bununla birlikte 2 milyar dolarlık tarım ihracatını da 10 milyar dolar seviyesine çıkarttıklarını, bu rakamın da Türkiye tarihinde bir ilk olduğunu savundu. Türkiye'nin ihracatının 130 milyar doları aştığını, ithalatın ise 200 milyar dolar seviyesine ulaştığının bilgisini de veren Tüzmen, Türkiye'nin ticaret hacminin de 330 milyar dolar olduğunu, tüm bu rakamların da Türkiye'yi 'dev bir ülke' konumuna getirdiğini savundu. Bakan Tüzmen, tüm bunların Mersin'e yansımasının da genel ihracat artışından fazla olduğunu, 2007 ile 2008 yılı karşılaştırıldığında da Mersin ihracatının yüzde 40 arttığı gerçeğinin ortaya çıktığını belirtti. Tüzmen, "Mersin'in geçen seneki ihracatı 3,7 milyar dolardı. Bu seneki ihracat yaklaşık 4.1 milyar dolar. Yıl sonuna kadar bu rakam 5,6 milyar dolara kadar çıkacak. Yani ilk defa Mersin olarak ihracatta 5 milyar doları aşmış olacak. Türkiye'nin ihracattaki artış oranı yaklaşık yüzde 36 iken Mersin yüzde 40. Bu da demek oluyor ki, Mersin'in tek başına yaptığı ihracat, AB ülkesi olan Bulgaristan'ın yapmış olduğu ihracattan daha fazla. Bunları da kafamıza koymamız gerek. Çünkü diğer ülkelerle kendimizi karşılaştırırken, büyüklüğümüzü bilelim. Kendimizi büyüten aynada görmek istemiyoruz. Ama küçülten aynada da görmeyelim. Zaten bu ecdada hakaret olur. Doğru aynada göreceğiz ve yapılması gerekenleri yapıp, söylenmesi gerekenleri söyleyeceğiz" diye konuştu.
Mersin'in turizm alanında en önemli projelerinin başında, 'Kazanlı-Tarsus Turizm Projesi'nin geldiğine işaret eden Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, projenin hayata geçirilmesiyle birlikte kente 10 bin yatağın daha kazandırılacağını söyledi. Tüzmen, projeyi önemsediklerini ve bu noktada da oldukça önemli bir aşama kaydettiklerini ifade etti. Tüzmen, "Buraya dünyanın en fazla para bırakan turistlerini getireceğiz. Bunu yaptığımız zaman, inşaat aşamasının büyük kısmı Mersin esnafı tarafından yapılacak. Böylelikle bölgede önemli kazanım ve getiriler elde edilecek" ifadelerini kullandı. Çöp sorunuyla ilgili olarak açıklamalarda da bulunan Kürşad Tüzmen, konuşmayı değil, iş yapmayı seven bir insan olduğunun altını çizerek, çöp konusunda yapılan işin de kendisini konuşturduğunu dile getirdi. Tüzmen, sorunun çözümü noktasında atılan adımların bazı kesimler tarafından sahiplenildiğine işaret ederek, "Çöpü her yerde anlatın diyorlar. Neyi kimin çözdüğünü herkes biliyor. Benim tekrar tekrar anlatmama gerek yok. Bugüne kadar çözülmemiş sorun, müdahalelerimiz olmasaydı çözülemezdi" dedi.
Tüzmen, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Çünkü şehir bunu kanıksamıştı. Çöp kokusunun içinde yaşayan bir Mersin vardı. Alışmıştı herkes bu kokuya. Hakikaten Mersin halkına yakışmayan bir yerde yaşatılmıştı Mersin halkı. Siz esnaf odası yöneticileri bilirsiniz, ustanın meslek içi eğitimi olur mu? Siz yanınızdaki çalışanı meslek içi eğitime gönderirsiniz. Sorumlu mevkilerde oturanların, oralarda başkan olanların meslek içi eğitim yapmak gibi bir lüksü yoktur. Onlar işi bildiği için oralara gelmiş olması gerekir. Onlar, iş yapacak, karar verecek. Biz öğretiyoruz neyin nasıl yapılması gerektiğini. Yapıldıktan sonra da sahip çıkmaya çalışıyorlar ama milletimiz her şeyi görüyor."
MESOB Yönetim Kurulu Başkanı Talat Dinçer de konuşmasında, Mersin'deki esnaf ve sanatkarlarının sorunlarının çözümü noktasında genç ve dinamik bir bakana ihtiyaç duyduklarını, bu konuda da kendilerini Bakan Tüzmen'den yana şanslı gördüklerini söyledi. Dinçer, emek yoğun çalışan, küçük sermayesi ve alın teriyle mal ve hizmet üreten bir kitle olduklarını, son yıllarda özellikle 2000 yılından sonra çok ciddi sorun ve sıkıntılar yaşadıklarını söyledi. Küçük işletmelerin hızlı ve ani gelişen teknoloji karşısında hazırlıksız yakalandığını belirten Dinçer, "Esnaf, siz de biliyorsunuz ki küçücük dükkanında hiç kimseye, hiçbir kuruma muhtaç olmadan emek yoğun çalışan, çalışırken de hem evini geçindiren bir denge unsuru olduğunu düşünüyoruz" dedi.