Meryem Tahnal'ın öldürülmesine ağırlaştırılmış müebbet talebi

KOCAELİ (AA) - Kocaeli'nin Körfez ilçesinde 11 yıl önce kaybolan Meryem Tahnal'ın öldürüldüğü iddiasına yönelik soruşturma tamamlandı.

Başsavcılıkça onaylanmasının ardından Kocaeli 7. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen 12 sayfalık iddianame, yapılan incelemeden sonra kabul edildi.

İddianamede, kasten öldürme ve öldürmeye iştirak suçlamalarının yöneltildiği tutuklu sanıklar enişte Tuncer Ustael, ağabey İsa Palu, anne Hava Palu, kardeşi Ayşe Palu ve ablası Emine Ustael'in ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması istendi.

Sanıkların, başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama, kişinin ölmesinden yararlanarak hırsızlık, cebir kullanarak birden fazla kişi ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından da çeşitli oranlarda hapisle cezasına mahkum edilmeleri istendi.

İddianamede, ailenin Sakarya'da kaldığı dönemde Meryem Tahnal'ın kızı Melike Tahnal'ın "içine şeytan veya sabi girdiği gerekçesiyle Tuncer
Ustael tarafından sirke ve ispirto içirilerek öldüğü" kaydedilerek, soruşturmanın bu dosyadan ayrılarak yetkisizlik kararıyla Karasu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, şüpheli Fatih Palu hakkındaki dosyanın ise olay tarihinde 18 yaşını tamamlamamış olması nedeniyle ayrıldığı belirtildi.

Sanıkların yargılanmasına 8 Nisan'da, Kocaeli 7. Ağır Ceza Mahkemesinde başlanacak.

- Anne Palu'nun ifadeleri

İddianamede, Meryem Tahnal'ın annesi Hava Palu'nun ifadelerine yer verildi.

Anne Palu'nun iddianamedeki ifadesinde, "Kızı Meryem Tahnal'ın
Ahmet Tahnal ile 1998 yılında evlenerek İstanbul iline gittiğini, 2006 yılı içerisinde kızının Körfez ilçesindeki ikametine gelerek kocası Ahmet'in kendisine zorla fuhuş yaptırmak istediğini söylediğini, daha sonra Ahmet Tahnal'ın da bıçak ile ikametine gelip tehdit ederek Meryem'i, İstanbul'a geri götürmek istediğini, bu sırada evde çıkan tartışmada eşi Harun Palu'nun Ahmet Tahnal'ı tüfekle vurarak öldürdüğünü ve 2006 yılında cezaevine girdiğini, bu olaydan sonra kızı Meryem ve torunu Melike'nin kendisi ile birlikte kalmaya başladığını" anlattığı kaydedildi.

Hava Palu'nun araçta yaşadıkları dönemde, damadı Tuncer Ustael'in, kızı Meryem'in kendileri hakkındaki bilgileri ve saklandıkları yeri Tahnal ailesine söylediğini ve onlarla iş birliği içerisinde olduğunu düşündüğünü dile getirdiği aktarılan iddianamede, bu sebeple kızı Meryem'e "cezalısın" diyerek gün içerisinde bir kez yemek verdiğini, hatta bir keresinde Meryem'i karşı tarafa bilgi vermesinden dolayı tokatlayarak dövdüğünü aktardığı belirtildi.

İddianamede, Hava Palu'nun kızı Meryem'in ölümüne ilişkin, "Meryem Tahnal'ın ölmeden bir gün önce de damadı Tuncer'in Meryem'i dövdüğünü hatırladığını, Tuncer'in Meryem'i bu son dövmesinden sonra kızı Meryem'in hastalandığını ve kendini bilmez halde olduğunu, aracın yanında kızları Emine, Ayşe, Meryem, oğlu İsa, Meryem'in kızı Melike hep birlikte battaniye üzerinde oturdukları sırada kızı Meryem'den değişik sesler gelmeye başladığını, daha sonra sağ tarafının üzerine doğru yere yığıldığını, ağzından köpükler gelmeye başladığını, kontrol ettiklerinde Meryem'in öldüğünü gördükleri" ifadeleri yer alıyor.

- "Tuncer'in asıl amacı, kayınpederinin taşınmazlarını ele geçirmek"

İddianamenin sonuç ve değerlendirme bölümünde, baba Harun Palu'un cezaevine girmesinin doğurduğu boşluktan yararlanan şüpheli Tuncer Ustael'in asıl amacının, kayınpederinin sahibi bulunduğu taşınmazları ele geçirmek olduğu kaydedildi.

Özel bir nedeni olmadığı halde sadist ve hesapçı bir kişiliğe sahip olan şüpheli Tuncer'in baldızı Meryem'i öldürmeyi tasarladığı aktarılan iddianamede, Tuncer Ustael'in önce Meryem Tahnal'ı ikna edip "maktulenin öldürülen eşinin ailesinin, kendisinin peşinde oldukları ve tehdit ettikleri" şeklinde gerçek dışı bir şikayet başvurusu yaptırdığı, daha sonra Meryem'i ikna edip aldığı ölüm aylığını çekebilmesi için annesi Hava adına noterden vekaletname verdirdiği, bu aşamadan sonra Meryem'i "Tahnal" soyisimli aile bireylerine kendilerinin yerini söylediği bahanesiyle defalarca dövdüğü belirtiliyor.

Hava Palu'nun, Meryem'in cenazesinin kaldırılması için belediyeye haber vermek istediğini, ancak Tuncer Ustael'in buna izin vermediğini söylediği aktarılan iddianamede, anne Palu'nun, "Daha sonra İsa ile Tuncer'in yanlarında bulunan battaniyeye Meryem'i sararak gömmek için araca koyduklarını, Tuncer ve İsa'nın cesedi gömmek için ayrıldıklarını ve yaklaşık 1 saat sonra Meryem'i gömerek yanlarına geldiklerini, Tuncer'in kızını Tütünçiftlik sahiline gömdüklerini söylediği" şeklindeki ifadeleri de yer alıyor.

- Tuncer Ustael, soruşturmayı yanlış yöne sevk etmiş

Tuncer Ustael'in, Meryem Tahnal'ı aralık ayında ağaca bağlayıp aç bıraktığının anlaşıldığı aktarılan iddianamede, Meryem Tahnal'ı bitkin şekilde yere düştüğü halde defalarca tekmeleyerek canavarca bir hisle öldürdüğü, ölümünden yararlanarak maktuleye ait cep telefonunu ve banka kartını çaldığı, sonrasında kayınbiraderi şüpheli İsa'yı, Körfez Adliyesine götürüp şüpheleri kendilerinden uzaklaştırmak ve soruşturmayı yanlış bir yöne sevk etmek amacıyla Meryem Tahnal'ın, eşinin akrabaları tarafından kaçırılmış olabileceği şeklinde bir şikayet başvurusu yaptırdığının belirlendiği aktarıldı.

Meryem Tahnal'ın annesi Hava Palu ile kardeşleri İsa, Ayşe ve Emine'nin ise tasarlama aşamasında yer almadıkları, bu şüphelilerin Meryem Tahnal'ı yaraladıkları veya kendisine el uzattıklarına dair herhangi bir iddia veya delil bulunmadığı belirtilen iddianamede, şu değerlendirmelere yer veriliyor:

"Tuncer'in maktuleye yönelik zalimane davranışlarını, işkencelerini, aç bırakmasını, soğukta ağaca bağlanıp darbedilmesini görmelerine rağmen hiçbir şekilde maktuleye yardım etmeyip şüpheli Tuncer'in talimatları doğrultusunda hareket ettikleri, bu şüphelilerin maktulenin hürriyetinden yoksun kılınması suçuna asli olarak katılıp, suçtan önce şüpheli Tuncer'in yanında yer alarak suç işleme kararını kuvvetlendirmek, maktulenin ölümünden sonra cesedin gömülerek ortadan kaldırılmasına ve sahte içerikli kayıp başvurusu yapıp gerçek dışı beyanlar ile şüphelerin başka tarafa yönlendirilmesine yardım ederek nitelikli adam öldürme suçuna ise yardım eden sıfatı ile iştirak ettikleri anlaşılmıştır."

- "Aç bıraktığımız anlaşılır"

Meryem Tahnal'ın cesedinin gömülmesine ilişkin kardeşi İsa Palu'nun ifadelerine yer verilen iddianamede, herkes bir araya geldiğinde annesiyle kendisinin Meryem'in ölümünü yetkililere bildirmek istedikleri ancak eniştesi Ustael'in, "Şimdi bildirirsek Meryem'in cesedinde darp izleri tespit edilir, aç bıraktığımız anlaşılır, bizi tutuklarlar, kimseye bir şey söylemeyeceğiz, gece olunca Meryem'in cesedini gömeceğiz." dediği belirtildi.

Eniştesinin söylediğini kabul edip kardeşinin cesedini bir battaniyeye sararak aracın arka koltuğuna oturur vaziyette koyduklarını, ceset araçtayken eniştesiyle Körfez'de bulunan bir nalburdan kazma ve kürek alıp geri geldiklerini anlatan İsa Palu, o gece eniştesinin, kız kardeşine ait cesedi sahilde kazmış olduğu çukura elbiseleriyle gömdüğünü, Tuncer cesedi gömerken kendisinin de yanında olup sadece kürekle toprak attığını söylediği iddianamede kaydedildi.

- Olay

Körfez ilçesinde yaşayan, aslen Ordulu olan Meryem Tahnal 2008'de, kızı Melike Tahnal da 2009'da kaybolmuş, polis ekipleri kayıp kişilerin bulunması için çalışma başlatmış, herhangi bir bulguya ulaşılamamıştı.

Bir televizyon kanalındaki programa katılan kayıp Meryem Tahnal'ın eniştesi Tuncer Ustael'in, kadının öldürülerek gömüldüğünü iddia ettiği yeri tarif etmesi üzerine 3 Ocak'ta Derince ilçesinin 60 Evler Harikalar sahilinde bulunan ağaçlık ve çalılık alan, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin yapılan arama çalışmasında da yer aldığı belirtilen kadavra dedektör köpeği "Melon"un tepkisi doğrultusunda güvenlik şeridine alınmıştı.

Derince 60 Evler Mahallesi Harikalar Sahili'nde daha önce belirlenen iki ayrı yerde yapılan kazı çalışmalarında herhangi bir bulguya rastlanılmaması üzerine çalışmalar durdurulmuştu.

Öte yandan, Körfez Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı doğrultusunda kayıp kadının ablası Emine ve eniştesi Tuncer Ustael ile babası Harun, annesi Hava, ağabeyi İsa ve diğer kardeşleri Fatih ile Ayşe Palu gözaltına alınmış, şüphelilerden baba Harun Palu serbest bırakılırken, diğer zanlılar tutuklanmıştı.