Meryem Uzerli'nin hamileliği, Can Ateş'in durum karşısındaki tavrı, Nebahat Çehre'nin hayatlarındaki rolu, Can Ateş'in en yakın arkadaşının iddiaları derken ortada bir kadının mücadeleri, bir kadının maduriyeti, bir kadının tek başına kalkıştığı iş, bir kadının gururu, kalbi, kırgınlıkları, hayalleri.... bunların hepsinin birden söz konusu olduğunu unuttuk.
Yani sanki unuttuk gibi görünüyor.... Umarım unutmamışızdır.
Biz ülkemizde çok alışık olmasak bile, yabancı toplumlarda bekar anneler oldukça fazla ancak tabii devletin ve milletin bu annelere sahip çıkışı, ardında duruşu ve verdiği destekte başka.
BEBEKLERİNİ KALPLERİNDE TAŞIYAN ANNELER!
Meryem Uzerli gibi sevdiği adamın (en azından bir zamanlar sevdiği) çocuğunu karnında taşıyan, ancak bu bebeği dünyaya tek başına getirip, tek başına büyütmeyi göze almış bir çok kadın var.
Bazıları çaresizlikten, bazıları kendi başına bunu yapabileceğine olan inancından bekar bir anne olmayı seçiyorlar. Ancak her iki durumda da bu kadınların ne kadar güçlü kadınlar olduklarını görmezden gelmek imkansız.
Türkiye belki Meryem Uzerli'nin evlilik dışı bir bebek sahibi olmasına tepki de gösterecek insanlar ile dolu ancak aynı zamanda Türkiye bekar bir annenin bebeği ile huzurlu ve mutlu yaşama isteğine destek verecek, ona sahip çıkacak yüreklerle de dolu.
Meryem Uzerli karnında bebeği, zihninde hayalleri, kalbinde sevgisi ile çıktığı yolda, her şeyden önce, bir insan, bir kadın olarak mutlu olmayı hak ediyor.
Ben de bir kadın olarak onu tüm kalbimle destekliyor ve Türkiye'de yaşayan tüm kadınlardan ona destek vermelerini, onu anlamalarını bekliyorum.
Unutmayalım bir gün hepimiz bekar anne olarak hayatlarımıza devam etmek durumunda kalabiliriz.
Papatya Somer