SAMSUN (İHA) - Samsun'da, kardeşiyle ilişkisi olduğunu iddia ettiği kocasının baskılarına dayanamayan 4 çocuk annesi kadın evi terk etti. Karısının evi terk etmesi üzerine çılgına dönen öfkeli koca, Samsun'dan İstanbul'a giden eşinin cep telefonuna, "Bütün günah senin, sana çok büyü acı bırakacağım" diyerek mesaj çekip kayınvalidesini vurdu.
Edinilen bilgiye göre olay, Kazım Karabekir Mahallesi'nde 28 Nisan 2007 tarihinde meydana geldi. İddiaya göre, Ö.D.(44), 4 çocuk annesi eşi E.D.'yi (40) kardeşi ile ilişkisi olduğunu ileri sürerek suçlamada bulundu. E.D., her defasında suçlamayı kabul etmediği olayla ilgili artık dayanacak gücü kalmadı ve evi terk etti. Her defasında evi terk eden ancak barışan eşinin geri dönmesi için mücadele veren Ö.D., eşini ikna edemeyince eşinin cep telefonuna, "Bugün geldin geldin. Bütün günah senin. Sana çok büyük acı bırakacağım. Yarım akşama kadar Samsun'da oldun oldun. İster inan ister inanma sana çok büyük acı bırakacağım" şeklinde mesaj çekip eşinin gelmemesi üzerine bir gün sonra kayınvalidesi A.D.'nin (71) evine gitti. Sabaha karşı A.D.'nin kapıyı açmayıp pencereden bakması üzerine Ö.D., "Pencereyi aç sana bir şey söyleyeceğim" dedi. Pencereyi açan kayınvalidesine, "Kızına söyle evine dönsün, yüzleşsin" dedikten sonra tabancayı çekerek A.D.'yi sol göğsünden vuran Ö.D., olaydan sonra tutuklandı.
Samsun 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen davada, adam öldürmeye teşebbüs suçundan yargılanan Ö.D., kendini savundu. Olayda vurduğu kayınvalidesinin suçsuz olduğunu belirten Ö.D., "Ben o gün eşimi ağabeyimle yüzleştirmek için evlerine gittim. Kapıyı çaldığımda kayınvalidem A.D., pencereyi açtı. Ben o sırada aşırı şekilde sarhoştum, elimdeki silah kazaen patladı. Onu vurma gibi bir niyetim yoktu" diye konuştu.
Damadının silahlı saldırısında ölümden dönen A.D., mahkemede verdiği ifadede, "Ö.D. ile kızım anlaşamadıkları için ayrı yaşamaya başladılar. Olay günü sabah saat 05.00'te namaz kılmak için kalktım. O sırada kapı çalındı. Oğullarımdan birinin dışarıdan geldiğini zannettim. Pencereden baktığımda Ö.D'nin dışarıda olduğunu gördüm. Pencerenin önüne gelip bana bir şey söyleyeceğini ileri sürdü. 'Kızına söyle evine dönsün ve yüzleşsin' dedikten sonra silahını çıkartıp göğsüme bir el ateş açtı. Ben olay sırasında yere düştüm, sanıktan şikayetçiyim" şeklinde konuştu.
Ö.D. ile 12 yıldır resmi olarak evli olduklarını ifade eden E.D., "Bu evliliğimizden 4 çocuğumuz var. Ancak nedense ilk evlendiğimiz günden beri eşim ağabeyiyle ilişkimiz olduğundan şüphelendiğini belirterek, sürekli olarak beni taciz ediyordu. Sürekli bu yüzden kavgamız oldu. Bu yüzden zaman zaman annemin evine geldim. Ancak araya girenler beni ikna etti ve tekrar eşimin evine döndüm. 12 yıldır sürekli bu şekilde tartışmanın devam etti. En son Mart 2007 tarihinde yine aynı konuda kavgamız oldu ve ben annemin evine geri döndüm. Ayrılmaya karar verdik. Eşim sürekli telefonla arayarak beni rahatsız ediyordu. Evdekilere bir zararı dokunur diye İstanbul'daki kardeşimin yanına gittim. Yine sürekli telefonla arayarak gelmemi istiyordu. 'Gelmezsen seni vururum' diyerek tehdit ediyordu. 'Ağabeyimle seni yüzleştireceğim ve yüzleştikten sonra da her ikinizi vuracağım' diyordu. Kesinlikle ağabeyiyle hiçbir ilişkimiz yok. Böyle bir şey söz konusu olamaz. Neden böyle bir düşünceye kapıldı bilemiyorum. Cep telefonuma, 'sana çok büyük acı bırakacağım' diye mesaj geçti. Annem vurulduğunda İstanbul'daydım. Annem vurulunca boşanmak için Samsun 2. Aile Mahkemesi'ne dava açtım. Boşanma davamız devam ediyor" dedi.
Ö.D., eşinin cep telefonundaki mesajı mahkeme heyetine göstermesi üzerine, mesajı çektiğini doğrulayarak, "Ben eşimi korkutarak Samsun'a gelmesi için bu mesajı çektim. Olayda oğlum H.B.S., savunma tanığımdır, dinlensin" diye konuştu.
Duruşmada tanık olarak dinlenen 15 yaşındaki H.B.D., babasının son günlerde aşırı derecede içki içtiğini hatırlatarak, "Babam içki içtiğinde annem ile amcamın ilişkisi olduğunu ileri sürüyordu. İçkinin etkisi geçip ayıldığında söylediklerinin doğru olmadığını ifade ediyordu. Babam şizofreni hastası olduğu için annemden sürekli şüpheleniyordu. Olaydan önce babam İstanbul'da bir psikiyatrı telefonla arayıp ruhsal durumunu ve şüphelerini anlattı. Doktor ise kendinin şizofreni hastası olduğu için tedavi olması gerektiğini söyledi" diye konuştu.
Mahkeme heyeti, Samsun Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde bir hafta yatarak tedavi gördüğünü söyleyen Ö.D.'nin İstanbul Adli Tıp Kurumu'na sevk edilerek akli dengesinin tespitine karar verdi. Duruşma, Adli Tıp Kurumu'ndan gelecek rapor için ertelendi.