Mesane Kanseri en sık görülen kanser türlerinden biridir. Mesane tümörü ürolojik sistem içinde prostat kanserinden sonra ikinci sıklıkta görülmektedir.
Erkeklerde 3 kat fazla görülmektedir. Ortalama görülme yaşı 65 olarak kabul edilse de, ülkemiz gibi sigara tüketiminin çok fazla olduğu ülkelerde bu hastalık çok daha erken yaşlarda görülmektedir.
En sık neden sigara olsa da bunu yanında genetik yatkınlık,meslek (petrol, boya, deri sanayinde çalışanlar vb.), diyet,kronik enfeksiyon, pelvik radyasyonda etkendir.Hastalığın en önemli bulgusu idrardan kan gelmesidir. Tipik olarak pıhtılı ve ağrısız kanma olarak karşımıza çıkar. İleri evre hastalıklarda ise halsizlik, kilo kaybı ve kansızlık gibi genel belirtiler görülür. Hastalığın erken evrelerindeki tedavi yöntemi tümörün operasyonla çıkartılmasıdır.Fakat bu durumdaki asıl mesele kanserin tekrarlaması nüks etmesidir.Ne yazık ki Mesane Kanseri nüks oranı en yüksek kanserlerden biridir ve bu sebepden doktorun hastalık nüksünü mümkün olan en kısa sürede belirleyebilmesi için hastalarını nükse karşı sık sık kontrol etmesi gerekmektedir.
MESANE KANSERİNİN BELİRLENMESİ Mesane Kanserinin tipik ön belirtisi idrarda kan bulunmasıdır. Bu en genel klinik bulgu hastaların yaklaşık %75’inde görülmektedir.Ayrıca idrarda mikroskopik seviyede kanda sıklıkla görülmektedir.Hastalığın ileri evrelerinde mesane tahrişi ve zor ve sancılı idrar yapma da sıklıkla gözlemlenmektedir. Kanamalar karekteristik olarak ara sıra oluşmakta idrarın temiz görülmesi doktorun çalışmalarını ertelemesine sebep olabilmekte bu da teşhiste gecikmelere neden olabilmektedir. Erken teşhis için açıklanamayan idrarda kan bulguları daha ileri seviyede teşhis yöntemlerinin çalıştırılmasını gerekli kılmaktadır. İlk test çoğunlukla sitoloji olmaktadır. Mesanede tümör varlığı sistoskopi ile araştırılmalıdır. Bu işlemde sistoskop adı verilen özel bir aletle penisten girilip mesane göz ile değerlendirilir. Tümör görüldüğünde patolojik inceleme için doku örneği alınmalıdır.,Hem sitojik hem de sistoskopik incelemeler sonucunda tümör hücrelerinin görülmediği durumlarda da hasta programlı periodik takibe alınmalı ve periyodik testler uygulanmalı ve semptomlar gözlemlenmelidir.Eğer her iki testden birinde tümör hücresinin varlığı tesbit edilmiş ise hasta Mesane Kanseri tedavisine alınmalıdır.
MESANE KANSERİNİN ŞU ANDA UYGULANAN KLASİK TEDAVİSİ
Hastalığın tedavi şekli ve yoğunluğunun belirlenmesinde hastalığın anatomik ve histolojik sınıflandırılması(evresi ve derecesi) ,tümörün yeri,hastanın genel sağlık durumu gibi faktörler göz önünde bulundurulmalıdır . Tedavi planının belirlenebilmesi için mesanedeki tümörün derinliğinin ve mesane dışına yayılımının saptanması esastır.
Cerrahi,Işın,İlaç gibi tedavi yöntemlerinden hangilerinin kullanılacağına karar verilmelidir.
Tümör saptanan hastalara transuretral tümör rezeksiyonu (TUR) yapılır. Yapılan cerrahi sonrası patolojik inceleme sonrası tümör evrelendirilmesi yapılır. Bu evreleme neticesi yüzeyel tümör olarak kabul edilen olgularda 3 ay süren kontroller sonrasında gerekli görüldüğü takdirde mesane içine ilaç (BCG, Mitomycin-C vb) vermek sureti ile (intrakaviter tedavi) tedavi yapılır. İnvaziv tümör olarak kabul edilen hastalara ise radikal cerrahi veya radyoterapi uygulanmaktadır. Yüzeyel mesane tümörü olanlarda tedavi sonrası gidişat oldukça iyidir. Bu nedenle sigara içiminin fazla olduğu toplumlarda idrardan kan gelmesi hastalar tarafından ciddiye alınmalı ve sağlanacak bilinçlenme ile bu hastalıkların erken tanı ve tedavisi sağlanmalıdır.
**Prof. Dr. Halim Hattat
**
Hattat Hastanesi Üroloji Bölüm Başkanı
Cerrahpaşa Tıp Fak. Androloji Bilim Dalı Başkanı