Mesane kanseri hakkında bilinmesi gerekenleri anlatan Acıbadem Üniversitesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Acıbadem Taksim Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Can Öbek, mesane kanserinde tanı ve tedavi yöntemleri ile ilgili bilgi verdi.
Mesane kanseri, idrar kesesinin iç yüzeyini döşeyen hücrelerin kontrolsüz çoğalarak bir kitle haline gelmesi olarak tanımlanıyor ve ülkemizde erkeklerde görülen kanserler arasında dördüncü sırada yer alıyor. Endüstriyel toplumlarda daha sık görülen bu hastalıkta yeni tanı alan her dört hastadan üçü, erkek. Ancak kadınlarda görülme sıklığının da yıllar içinde arttığına değinen Prof. Dr. Öbek, “Mesane kanseri kadınlarda daha ölümcül olabiliyor. Bunun nedeni tam olarak bilinemese de tanıda gecikme, biyolojik farklılıklar ve tedavi seçimleri etken faktörler olarak sıralanabilir. Hastalığın ileri yaşlarda ortaya çıktığını da söyleyebiliriz. Hastalarımızın yüzde 90’ı 50 yaşın üzerindedir ve ortalama yaş da 73’tür” diye bilgi veriyor.
Bu hastalığın en önemli sebebi olarak da tütün ürünleri tüketimi gösteriliyor. Tütün ürünlerinin akciğer kanseri ile olan ilişkisini herkesin bildiğini, buna karşın mesane kanserine etkisi hakkında farkındalık eksikliği olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Öbek, sözlerine şöyle devam ediyor:
“Sigara kullanan kişilerde mesane kanseri sıklığı içmeyenlere göre dört kat fazla. Sigara ile alınan kanser yapıcı maddeler böbreklerden süzülür. Dolayısıyla sigara, tüm idrar yollarını olumsuz yönde etkileyebiliyor. Ancak idrar, mesanede uzun saatler kaldığı için kanser yapıcı etkisini en çok bu organda gösteriyor. Mesane kanseri tanısı sonrası içmeye devam etmek, tedavilerden alınan sonuçları olumsuz etkiler; hastalığın tekrarlama ve ilerleme olasılığını artırır. Tütün kullanımı süresi ve miktarı bu hastalığa yakalanma ile doğrudan alakalı. Ayrıca pasif içicilik de hastalık nedeni olabiliyor.”
Prof. Dr. Can Öbek’in verdiği bilgilere göre, araştırmalar elektronik sigaraların da mesane kanserine yol açtığı görüşünü destekliyor. Bazı kimyasal maddelere, özellikle boyalara uzun süre maruz kalma, çevre organlara uygulanan radyoterapi de diğer nedenler arasında. Mesane kanserinin zamanında tanısı için belirtileri dikkate alarak zaman geçirmeden üroloji uzmanına başvurmak gerekiyor. Hastalığın en önemli belirtisinin idrarda kanama olduğunu ifade eden Acıbadem Üniversitesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Acıbadem Taksim Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Can Öbek, şunları söylüyor:
“Mesane kanseri için henüz bir tarama testi yok. Bu nedenle belirtileri çok dikkatle ele almak gerekiyor. En önemli belirti olan idrarda kanama kısa süreli olup geçebilir ve tekrarlaması uzun zaman sonra olabilir. Kanamanın ağrısız olması kuşkuyu artırır. İdrarında kan gören kişilerin herhangi bir muayene ve tetkik yapılmadan ‘üşütme, kum dökme, sistit’ gibi yanlış teşhislerle vakit kaybetmeleri, hayati sonuçlar doğurabilir. Mesane kanseri bazen idrarda kan olmadan yanma, sızı ve sık idrara çıkma gibi belirtilerle kendini gösterebilir.”
Hastalığın tedavisinde, kanserin evresi ve hücrelerin saldırganlık derecesine göre farklı yaklaşımlar tercih ediliyor. Öncelikle mesane içerisindeki tümörün kapalı ameliyatla temizlendiğini kaydeden Prof. Dr. Öbek, “Kanserli parçanın patolojik değerlendirmesine göre tedavi stratejisi belirleniyor. Bazen bu ilk girişim, hastalığı da tedavi etmiş oluyor ve sadece kontrollerle takip ediyoruz. Bazı durumlarda mesane içine ilaç uygulamaları yapıyoruz. Hastalık mesane adalesine geçmişse, radikal sistektomi ameliyatı tercih ediliyor. Yani mesanenin tamamı çıkartılarak bağırsaktan yeni bir mesane yapılıyor. Uygun hastalarda mesaneyi alma ameliyatı öncesi bir süre kemoterapi kullanmak daha olumlu sonuç veriyor” diyor.