İZMİR (İHA) - İzmir'de, il kültür müdürlerinin telif hakları ile ilgili toplantısına katılan Kültür Bakanı Suat Çağlayan, fikir ve sanat eseri sahiplerinin haklarının korunabilmesi için bakanlık olarak yoğun bir çalışma yaptıklarını, ancak meslek örgütlerinin de bu konuda çok diri davranması gerektiğini söyledi.
Princess Otel'de bugün başlayan ve üç gün sürecek olan "Denetim Komisyonlarının Usul ve Esasları İle Korsanlıkla Mücadele" konulu, ilk kültür müdürleri ile korsanla savaşta görev alan kuruluşlar ve meslek örgütlerinin temsilcilerinin katıldığı seminerin açılışında konuşan Kültür Bakanı Suat Çağlayan, geçtiğimiz yıl çıkartılan 5846 Sayılı Kültür ve Sanat Eserleri Yasası'nın daha etkin bir şekilde uygulanabilmesi için bu toplantının tertiplendiğini söyledi. Bu yasanın, fikir ve sanat eseri sahiplerinin haklarının nasıl korunacağını belirlediğini, Batı ülkelerinde daha oturmuş olmasına rağmen Türkiye için yeni bir yasa ve kavram olduğunu vurgulayan Suat Çağlayan, "Bizim ülkemiz için yeni bir yasa. Daha doğrusu, yeni sayılabilecek bir anlayış. Bir sanat eseri veya bir fikir sahibi ürettiği malın karşılığını ülkemizde hiç bir zaman alamamıştır. Çünkü, bunun bir ürün olduğunu kabul eden yasal düzenlememiz yoktu. Artık bu yasa, çok uygar ve çok çağdaş bir yasadır, böylesi ürünleri üreten kişilerin haklarının korunmasını amaçlıyor. Tabi, burada bir kaç olayın bir kaç ayağı var. Bir sanat eserinin, bir fikir eserinin üretilmesi söz konusu. İkincisi, bu malı alıp topluma pazarlayan bir kesim var. Üçüncüsü, bu malı alıp kullanan kesim var. Her üç kesimin de mutlaka aynı bilinçte olması gerekir ki, üretenin hakkı korunabilsin" diye konuştu.
Çağlayan, bu konuda üreticinin hakkını koruması gereken çok sayıda meslek kuruluşunun olduğunu, ama bu meslek kuruluşlarının yapılan toplantıya çok fazla ilgi göstermediğini, çoğunlukla müzik sektöründen katılımcıların olduğunu ifade etti.
"MESLEK ÖRGÜTLERİ ÇOK DİRİ OLMALI" Korsan ve kaçak kullanımın ortadan kaldırılmasında, bununla mücadelede meslek örgütlerine çok büyük görev düştüğünü de kaydeden Bakan Çağlayan, şöyle konuştu:
"Bir defa meslek örgütleri çok diri olmak zorunda. Emeğin sahibinin hakkını sonuna kadar korumak zorunda ki, aracı olanlar, yani sömüren kesim, yani şimdiye kadar alışkanlık haline geldiği şekilde bir başkasının emek ürününü, emeğini alıp da bir başkasına pazarlayan kesim dikkatli olabilsin. Bir de bu ürünlerin piyasaya satışı aşamasında bir denetim olayı var. Bugünkü toplantının amacı bu. Bakanlığımız bu konuda etkin önlemler alıyor. Çok zor koşullara karşın alıyor. Çünkü yıllardır, on yıllardır, 20-30 yıllardır sürüp gelmekte olan bir alışkanlık var. Bir denetimsiz kullanım var. Başkasının hakkını sömürme alışkanlığı var."
Bunun yeni yasaya göre denetlenmesinin hiç de kolay olmadığını söyleyen Çağlayan, "Mutlaka, denetleyicinin bu konuda çok bilinçli olması lazım. Biz koordinatörüz ve denetleyiciyiz. Ama iş sadece bizimle başlayıp bizle bitmiyor. Ama bu işte emniyet var. Emniyet güçlerinin çok büyük katkısı var. İkincisi, adalet sistemi var. Yapıldıktan sonra yasal çerçeveye geçmesi bakımından. Ondan sonra maliye var tabii ki. Bir de milli eğitim var. Bunlar var ama, denetim işi içinde en önemli görev meslek birliklerinin. Meslek birlikleri bu denetime aktif olarak katıldığı durumda ancak sonuç alabilirsiniz. Çünkü, üretenin, üyesinin hakkını korumak zorunda meslek birlikleri" şeklinde konuştu.
"ESKİ ALIŞKANLIKLARI GİDERME TOPLANTISI" Suat Çağlayan, toplantı ile ilgili de "Bu toplantı eski alışkanlıkları gidermek, yeni yasa doğrultusunda topluma yön vermek için arkadaşlarımızın nasıl davranması gerektiğini, denetim işlevinin nasıl olması gerektiğini, denetim işlevi sırasında hangi aksaklıkların yaşanacağının görülmesi bakımından yapılan bir toplantı, bir deneyim toplantısı. Çok olumlu bir başlangıç. Sanıyorum toplumda da bir kaçak, korsan kullanmama bilinci geliştirecektir. Toplumda kaçak, korsan kullanmama bilinci gelişirse, böyle toplantılara gerek kalmayacaktır" dedi.
Çağlayan, bu tür eğilimlerin yoğunlaşmasında ekonomik koşulların da etkili olduğunu, ancak bakanlık olarak kendilerinin her türlü çalışmayı da yaptıklarını belirtti.