Metin Feyzioğlu: Bahçeli yanlış bilgilendirilmiş

Türkiye Barolar Birliği Başkanı (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin sözlerinin kırıcı olduğunu belirtti.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin sözlerinin kırıcı olduğunu belirterek, "Bahçeli hak etmediğimiz cümleler sarf etti. Kendisini yanlış bilgilendirmişler. A'dan Z'ye ama Z'den başka harf olsa o harfe kadar yanlış bilgilendirilmiş. Öcalan'a aftan söz ediyor, PKK'nın aklanmasından söz ediyor. Hiç ilgisi yok" dedi.

Metin Feyzioğlu, katıldığı bir televizyon programında, Bahçeli'nin "Sormak ve öğrenmek isteriz ki, Türkiye Barolar Birliği Başkanı acaba Başbakan'a rüşveti ve yolsuzluk iddialarını hatırlatacak fazileti göstermiş midir? Ülkemizin şu anki ihtiyacı Ergenekon'dan Balyoz'a, KCK'dan Şike Davası'na kadar yeniden yargılama imkanını tanımak mıdır? Türkiye Barolar Birliği Başkanı kanun değişikliğiyle avunurken bunları düşünmüş ve bu sorular üzerinde kafa yormuş mudur?" sözlerine yanıt verdi. Bahçeli'nin yanlış bilgilendirildiğini söyleyen Feyzioğlu, şöyle konuştu:

Reklam
Reklam

"A'dan Z'ye ama Z'den başka harf olsa o harfe kadar yanlış bilgilendirilmiş. Öcalan'a aftan söz ediyor, PKK'nın aklanmasından söz ediyor. Hiç ilgisi yok. Bu kızgınlıkla şahsımı hedef alarak profesyonel siyasetçilerin tarzı haline gelmiş, kişiselleştiren bir saldırganlıkta bulunuyor. Sayın Bahçeli'ye gideceğim, sanırım Perşembe gününe randevu verdi ve ne kadar yanlış bilgiyle kırıcı konuştuğunu ve ayrıntıları anlatacağım. Devlet Bey'in, devlet adamı ciddiyetiyle dinleyeceğine ve yanlış anladığını ifade edeceğine eminim."

"TBB, SİVİL İNİSİYATİF BAŞLATTI"

TBB'nin, Türkiye'de alışık olunmayan bir sivil inisiyatif başlattığını vurgulayan Feyzioğlu, şunları ifade etti:

"O yüzden siyaseti profesyonel düzeyde yapanlar biraz şaşkın, niçin bizden gelmedi diye. Birinden gelecekti, diğeri karşı çıkacaktı, öbürü hakaret edecekti, küfredecekti. Çözümsüz yumak halinde gidecekti. Oysa konu tamamen adalet sistemine ilişkin. Biz de kanunun bize verdiği görev ve yetki çerçevesinde bir sivil inisiyatif başlattık. Bugüne kadar görmedikleri için şaşkınlar, ne yapacaklarını bilmiyorlar. "Bu doğru, bunun yanında yer alalım' demek yerine, kişiselleştirilen bir saldırılarda bulunuyorlar. Gerek yok, yapmasınlar. Bizim hiç kimseden beklentimiz yok. Ben görevimin başındayım, seçilerek geldiğim bir makamdayım. O makamı, tüm siyasi partilerin üzerinde bir kutup yıldızı yapacağımı taahhüt ederek seçildim. Malumunuz Temmuz 2012 tarihinde özel görevli mahkemelerin kaldırılması konusunda bir kanun kabul edildi Meclis'te. Meclis iradesini 2 Temmuz'da ortaya koydu, Resmi gazetede 5 Temmuz'da yayımlandı. Bu kanun, özel görevli mahkemeleri kaldırırken gerekçesinde "Özel görevli mahkemelere demokrasilerde yer olmadığı' cümlelerine dayandı. Meclis, özel görevli mahkemeleri anti-demokratik olduğu için kaldırdı, insan haklarına aykırı uygulamalar yaptığı, adil yargılamaya aykırı olduğu için. Bunu kaldırırken trajik bir geçici 2. madde koydurdu. Özel yetkili mahkemeler, yargılamaya ellerindeki işler bitene kadar devam etsinler diye bir madde koydurdu. Bu korkunç bir şey. Bizim önerimiz şu; geçici 2. maddeyi bir kaldıralım. Kaldırdığımızda, özel yetkili maddelerde yargılanmaya devam etmekte olan, yani insan hakları ihlali devam edilerek yargılaması sürdürülen davaları mahkemelere gönderelim diyoruz."

Reklam
Reklam

"TÜRKİYE'DE TUTUKLAMA KANAYAN BİR YARA"

Feyzioğlu, bir kanun değişikliği yapılması gerektiğine dikkat çekerek, şunları ekledi:

"Türkiye'de tutuklama kanayan bir yaradır. Burada en büyük zedeleyen kısım, suçlar katalog suçlar denilen ve Anayasa'ya aykırı olduğunu düşündüğümüz 100/3. maddedir. Hakim, burada kendini tutuklamaya şartlamış hisseder. Katalog suçları kaldıralım. Hakim, kaçma ve delilleri karartma şüphesiyle tutuklama kararı veriyor. Hakimlerin, bununla ilgili yani niçin kaçacaklarını gerekçeyle göstermesini istiyoruz. Hakimlerin gerekçesiz tutuklama ve mahkumiyet kararı vermesinden milletçe yorulduk. Hakim gerekçesiyle konuşur ve yapmış olduğu işin savunmasını da ortaya koyar. Bu sebeple Türkiye sıklıkla mahkum oluyor. Hem keyfi tutuklamada mahkum oluyor hem AİHM hükümlülük sebebiyle mahkum ediyor."

Kimse için af istemediklerini de dile getiren Feyzioğlu, "Şike davası için, Ergenekon davası için af istemiyoruz. Sap samandan ayrılsın, doğru yanlıştan ayrılsın, suçlu suçsuzdan ayrılsın istiyoruz" dedi.

Reklam
Reklam

Tüm haberler

Anahtar Kelimeler: