Metin Göktepe aramızdan ayrılalı 19 yıl oldu. Metin Göktepe'nin ailesi, arkadaşları, gazeteciler ve sevenleri Atışalanı Esenler Kemer Mezarlığı'nda andı.
Bugün Metin Göktepe’nin katlinin 19. yılı. Metin’in arkadaşları her yıl olduğu gibi bugün Metin’in mezarı başında bir anma gerçekleştirecek.
Gerçek dergisinde gazeteciliğe başlayan Metin Göktepe, 7 Haziran 1995’te Evrensel gazetesinin kuruluşunda yer alarak çalışmaya başladı. 8 Ocak 1996 tarihine kadar gerçeğin peşini hiç bırakmadı.
Metin Göktepe, 8 Ocak 1996 tarihinde Ümraniye E Tipi Cezaevinde yaşamını yitiren Orhan Özen ile Rıza Boybaş’ın Alibeyköy’de yapılacak cenaze törenine ‘Mutlaka ben izlemeliyim arkadaşlar’ diyerek gitti.
Polis cenaze törenine saldırdı. Yoğun polis ablukasının olduğu Alibeyköy’de 500’ün üzerinde kişi gözaltına alındı. Metin’e sarı basın kartı soruldu ve Metin’in haberi takip etmesine engel olundu. Metin cenazeyi izlemek için ‘ısrar’ edince de Evrensel gazetesinde çalıştığı ‘öğrenildi.’
Gözaltına alınarak Eyüp Kapalı Spor Salonu’na götürüldü. Polisler tarafından öldürülünceye kadar dövüldü. Cansız bedeni, Spor Salonu’nun büfesinin yanına bırakıldı.
Fadime Ana ve Evrensel gazetesi takibi bırakmadı
Göktepe davasının sonucunda sadece 6 polis az bir ceza alarak mahkûm oldu. Emri verenler görevlerine devam ettiler. Ancak ilden ile sürülse de her türlü engelleme yapılsa da ‘mahkûmiyet kararı çıkan ilk gazeteci davası olarak basın tarihine geçti. Tabii ki Fadime Ana ve meslektaşlarının, Gazetesi Evrensel’in durdurak bilmeyen takibiyle.
Bu yürek susmayacak
Metin’in öldürüldüğünün anlaşıldığı ilk günün ardından Evrensel çalışanları, "Bu Yürek Susmayacak" başlıklı, ortak imzalı yazıda şöyle seslendiler katillere:
"Aramızda en çalışkanımız, en fedakarımız, en yüreklimiz olan Metin Göktepe'nin kaleminin yerde kalmayacağını, onun artık basamayacağı deklanşörün üzerine yeni parmakların uzanacağını, sesini kesmeye ve yıldırmaya çalıştığınız Türkiye halkının basındaki sesinin susmayacağını haykırıyoruz. (...) Biz Evrensel çalışanları ve basının diğer yürekli gazetecileri birer Metin Göktepe'dir. Ellerinizdeki kan nasılsa artık saklanmıyor; Metin Göktepeler gibi gün ışığında ve ortada. Prometheus kendi küllerinden doğar, kimsenin gücü onu yok etmeye ve susturmaya yetmez".
FOTOĞRAF: Metin Göktepe