Hz. Mevlana’nın 21. Kuşak Torunu Sıtkı Selim Yarkın Çelebi ve ailesi, Mevlana’nın doğum yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen Mistik Müzik Festivali’nden rahatsız olduklarını açıkladı. Düzenledikleri basın toplantısıyla itirazlarını dile getiren Mevlana’nın torunları, Konya İl Kültür Müdürlüğü, Konya Büyükşehir Belediyesi ve Konya Valiliği’nden konuyu tekrar gözden geçirmeleri çağrısında bulundu. ‘HZ. MEVLANA’NIN DOĞUŞU ALLAH’TAN AYRILIKTIR’Sıtkı Selim Yarkın Çelebi, Hz. Mevlana’nın hayatı boyunca bütün eserlerinde ve sohbetlerinde dünyaya geldiği yani doğduğu günü ‘Allahtan ayrılık, yas günü’ olarak ifade ettiğini hatırlattı. Çelebi, “Hz. Mevlana, bugünü bizlere ‘Matem Günü’ olarak öğretmiştir. Hz. Mevlana’nın Rabbi'nden ayrıldığı günü içeriği ne olursa olsun bir festivalle karşılamak bizim için abestir. Madem Mistik Müzik Festivali bu kadar güçlü bir festivaldir; başka bir tarihte yapılması konusunda yetkilileri ikaz etmek isteriz. Mevlana’nın dünyadan ayrılışını yani ölüm gününü ise ‘Vuslat, kavuşma ve bayram günü’ olarak görmüştür. Onun için Şeb-i Aruz’un 17. Gecesi bayram havasında, düğün havasında kutlanır. Bu festivalin Mevlana’nın doğum gününe getirilmesi bizde başka bir endişeye daha neden olmaktadır. Bu da ileride Mevlana’nın doğumunun yeni bir ‘Kutlu Doğum’ gibi algılanmasının endişesidir.” dedi. Ne İslam dininde, ne de Mevlevilikte sınırsız hoşgörünün olmadığını anlatan Çelebi, yapılacak organizasyon ve çalışmalarda İslami tebliğ temelli Mevlevi kültürünün esas alınmasını istediklerini ifade etti.MEVLEVİLİK, DİNLER ÜSTÜ BİR ANLAYIŞ GİBİ GÖSTERİLMEYE ÇALIŞILIYORHz. Mevlana’nın torunu Sıtkı Selim Yarkın Çelebi, son zamanlarda Mevleviliğin, İslam dininden uzak bir çok dinin mistik yapısının birleştirildiği dinler üstü bir anlayış gibi göstermeye çalışıldığını ileri sürdü. Çelebi “Hz. Mevlana, Peygamberin(sav) ayağının tozu olduğunu ifade eden bir şahsiyettir. İslam dininden ayırt edilemez. Biz doğum gününü de ölüm günü gibi yaşarsak Hz. Mevlana’yı bu dinin peygamberi gibi tanıtmaya çalışan kesimin de hedeflerine ulaşmasında yardımcı olmuş oluruz.” dedi. Mistik Müzik Festivali’nin içeriği ve davet edilen grupların niteliklerinin de buna örnek olduğunu iddia eden Çelebi şunları söyledi: “Yıllarca farklı ülkelerden farklı ritüel icra eden farklı gruplar davet edildi. Çok büyük paralarla festival bütçeleri harcandı. Bize, onlara hoşgörü ihraç edildiği söylendi. Ama bu hoşgörü ne Çinlilerin Doğu Türkistan’daki baskı ve zulümlerine karşı koyabildi, ne de Budistlerin Müslümanları diri diri yakmasının önüne geçebildi. Hoşgörü adı altında kamu kaynakları kullanılarak Avrupa kiliselerinde çarmıha selam verilerek yapılan sema törenleri de Avrupa’da sünnet yasağının önüne geçemedi maalesef.”‘LOGODAKİ FİGÜR DERVİŞ DEĞİL BUDA HEYKELİ’Mistik Müzik Festivali için kullanılan logoya da tepki gösteren Mevlana’nın torunları, dervişi temsil ettiği açıklanan logodaki figürün aslında bir Buda heykeli olduğunu öne sürdü. Söz konusu logodaki oturuş şeklinin buda heykelinin oturuş şekli olduğunu aktaran Çelebi ailesi şöyle konuştu: “O logo, dediklerine göre dervişin tefekkür halinde olduğunu gösteriyormuş. Hiçbir Mevlevi dervişi tefekkür halindeyken bağdaş kurup oturmaz. Sema törenlerinde oturan Mevlevilere dikkat ederseniz hepsi secdeden sonraki oturuş pozisyonunda oturmaktalar. Bunun nedeni, her an aşk ile secdeye kapanmaya hazır olmalarıdır. Bağdaş kurar gibi oturduğunuz zaman secde etmek isterseniz önce bir ayağa kalkmanız gerekir. Bu da bizim ananelerimize göre saygısızlık olarak görülür. Bizim bu logoya karşı çıkmamızdan sonra türlü manalar yükleyerek bu logoya sahip çıkma zihniyetini biz gereksiz görüyoruz. Zira insan yapısı bir figüre bu kadar çok anlam toplayıp acayip manalar yüklerseniz bu logoyu putlaştırmaya kadar gider. Bu da bizim hiç istemediğimiz bir şeydir.” Çelebi, Mistik Müzik Festivali’ni düzenleyen Tertip komitesinin, Konya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün, Konya Büyükşehir Belediyesi’nin ve Konya Valisi’nin bu konuda tüm hassasiyeti gözeterek yeniden konuyu ele alacakları inancında olduklarını ifade etti. MEVLEVİLİK RANTİYE OLDUKonya’daki birçok yöneticinin ve vatandaşların dönem dönem Mevleviliğin ve Hz. Mevlana’nın ticarileştirildiği konusunda şikayet ettiğini anlatan Mevlana’nın torunları, şu eleştirilerde bulundu: “Elbette en çok şikayet bu kültüre hizmet veren, bu kültürün gelişimini ve korunmasını sağlayan kişi veya kurumlardan gelmektedir. Uygun olmayan sema törenlerinden tutun da alkollü Türk gecelerinde yapılan sema törenlerine varıncaya kadar geniş bir yelpazede bir rantiye oluşmuş, kültürümüz ticarileştirilmiştir. Bunu herkes konuşuyor, kimlerin bu ticarete zemin hazırladığı ve gelir elde ettiği de konuşulmuyor. Sanki bir sansür ya da sis tabakası malumun ilamını engellemektedir. Peki kim ticari sema yapmaktadır? Geçmişte İstanbul’da belediye ile Şeb-i Aruz adıyla programlar düzenleyen, Konya’ya gelecek ziyaretçileri orada meşgul edenler kimlerdir? 2012 Antalya Kepez’de 17 Aralık gecesi ve aynı saatte Şeb-i Aruz gecesi düzenleyen vakıf hangisidir? Dünyanın birçok ülkesinde sema törenleri düzenleyen, Fransa’da bir kilisede istavroza selam verilerek yapılan sema törenini hangi vakıf ne kadar ücret karşılığında yapmıştır? Mevlevi semalarında post kıbleye karşı serilir. Siz yer dar diye kıbleyi arkanıza alamazsınız.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz