Sonbaharda mevsim değişikliği ve sıcaklıkların düşmesiyle birlikte bağışıklık sisteminin yavaşlamasının sağlık problemlerine yol açabileceği uyarısında bulunan Altınbaş Üniversite Hastanesi Medical Park Bahçelievler İç Hastalıkları Bölümü’nden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Yusuf Yıldırım, “Yaz döneminin hareketliliğinden sonbaharın daha hareketsiz ve stabil yaşamına geçiş yapıldığı bu günlerde hareketsizliğin olumsuz bir getirisi olarak obezite, diyabet, kalp-damar sorunları şiddetlenebiliyor” diye konuştu.
Sonbahar aylarında mevsimsel grip ve influenza vakalarının çok sık görülmeye başladığını işaret eden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Yusuf Yıldırım, “Özellikle gece ve gündüz sıcaklık farklarının oluşmasıyla bağışıklık sistemindeki yavaşlık daha bariz bir hale gelerek enfeksiyon hastalıkları artıyor. Mevsim değişikliğinin bağışıklık sistemi üzerine etkisinin olumsuz sonuçları olarak astım, bronşit ve sinüzit gibi alerjik hastalıklar ile gastrit ve reflü gibi mide-bağırsak sistemi hastalıkları da sonbaharda artış gösteriyor. Yine bu dönemde psikiyatrik hastalıkların arttığını ve kronik psikiyatrik hastalıkların da alevlendiğini söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.
Bağışıklığı güçlendirmek için öncelikle rutin doktor kontrollerinin ihmal edilmemesi gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Yusuf Yıldırım, dikkat edilmesi gerekenleri şöyle anlattı:
“Vücudumuzda bağışıklık sitemimizi bozacak herhangi bir vitamin-mineral eksikliği, kolesterol seviyelerinde bozulma, kan akımını etkileyen bir problem, hipertansiyon veya tiroit bozukluğu var mı diye kontrol etmek gerekir. Eğer bu gibi sorunlar varsa, erken dönemde tedavi edilmesi gerekir.”
Hareketsiz yaşamın kan basıncının, bağışıklık ve dolaşım sisteminin olumsuz etkilenmesine sebep olduğunu belirten Uzm. Dr. Yusuf Yıldırım, önerilerini şöyle sıraladı:
“Açık havada orta-yüksek tempoda yürüyüş veya koşu yapmak faydalı olacaktır. Böylece hem oksijenden hem de güneş enerjisinden daha fazla yararlanıp D vitamini seviyelerimizin artması sağlanabilir. Egzersiz yapmak dolaşımı hızlandıracak ve tansiyon seviyesinin kontrolünü kolaylaştıracaktır. Egzersizle metabolizma hızlanacağı için kap-damar hastalıklarının olumsuz etkileri azalacak, obezite ve diyabet de kontrol altında olacaktır.”
Sonbahara geçiş yaparken özellikle yeşil yapraklı sebzeler, turunçgiller ve baklagillerin vitamin ihtiyacımızı karşılamamıza yardımcı olacağını ifade eden Uzm. Dr. Yusuf Yıldırım, bu süreçte balığın da ihmal edilmemesi gerektiğine vurgu yaparak “Balık sezonunun açılması ile birlikte sofralarımızdan eksik etmememiz gereken deniz ürünleri, sağlığı korumak için en önemli besin öğelerindendir” şeklinde konuştu.
Meyve- sebzelerin de bu dönemde mutlaka sofralarda yerini alması gerektiğini vurgulayan Uzm. Dr. Yusuf Yıldırım, şöyle devam etti:
“Taze meyve-sebze ve bakliyattan zengin beslenin. Karnabahar, yeşil yapraklı sebzeler, dolmalık biber, kapya biber gibi sebzeler, turunçgiller ve siyah üzüm gibi meyveler de bağışıklı destekleyen ve bol miktarda fitobesin ve C vitamini içeren besinlerdir.”
Yiyecekleri yüksek ısıda ve yağda pişirmek yerine salata tarzında tüketilmesi önerisinde de bulunan Uzm. Dr. Yusuf Yıldırım, “Etin ızgarada piştiği ve sebzelerin bir arada olduğu bir öğün tüketmek, bağışıklık sisteminin daha güçlü olmasına katkı sağlayacaktır. Sabah kahvaltıda şarküteri ürünleri yerine taze sebze ve taze veya kuru meyve, yulaf, kefir gibi ürünleri tercih edin” dedi.