Mevsimi açıldı

Okulların açıldığı eylül ayının alerjik hastalıklar açısından riskli bir dönem olduğu bildirildi.

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Baki, yeni eğitim öğretim yılının başlamasıyla astım ve alerjik hastalığı olan çocukların çok dikkatli olmaları gerektiğini söyledi.

Baki, okulların başlangıcının havaların soğuduğu mevsimlere rastladığını belirterek, şöyle devam etti:

"Astım ve alerjik nezlenin en sık nedeni ev tozu akarcıkları. Buna karşı alerjisi olan çocuklarda, havaların soğumaya başlaması ve ders çalışma amacıyla evde kalım süresinin artması gibi nedenler şikayetlerin artmasına neden olabilir. Ev tozu böcekleri de denilen bu böcekler, daha çok yünlü eşyaların içinde yaşıyor ve deri döküntüleri ile besleniyorlar. Bunun dışında çayır polenleri de eylül ayının sonlarına kadar havada bulunduğundan hastaların şikayetlerinin devam etmesine neden olabilir.”

Reklam
Reklam

Baki, sınıfların alerji ve astım atakları için birçok unsuru barındırdığını vurgulayarak, şöyle konuştu:

“Sınıflarda çok sayıda öğrencinin bir arada olması hava kirliliğine neden olalabilir, hava kirliliği de astımı ve alerjisi olan çocuklarda nefes darlığına yol açabilir. Soğuk havalar nedeniyle gribal enfeksiyonlar artış gösterebilir. Bu enfeksiyonlar çok çabuk yayıldığından bir çocukta olan enfeksiyon aynı ortamdaki bütün çocukları etkileyerek, çocukların şikayetlerinin artmasına neden olabilir. Yazdan kalan giyim alışkanlıklarımızın değiştirilmesi enfeksiyonların önlenmesi bakımından önemlidir.”

"ANNE-BABALAR OKUL YÖNETİMİ VE ÖĞRETMENLER DAYANIŞMA İÇERİSİNDE OLMALI"

Çocuklarında bu tür hastalığı bulunan anne babaların, okul yönetiminin ve öğretmenlerin daha duyarlı davranmaları gerektiğini vurgulayan Baki, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Öncelikle anne babalar, okul yönetimi ve öğretmenler dayanışma içerisinde olmalıdır. Astım ve alerji olan çocuklarla ilgili öğretmenler iyi bilgilendirilerek çocuğun kullandığı ilaçlar hakkında bilgi sahibi olunmalıdır. Çocuğa ani ataklar halinde kullanımı son derece kolay olan nefes darlığı önleyici ilaçlar verilmelidir. Bu ilaçlarla kısa sürede atak kontrol altına alınabildiği gibi hastayı takip eden doktorla her zaman ilişki içinde olunması bu hastalıkların takip ve tedavisinin esasıdır.”

Reklam
Reklam

Baki, çocukların spor için teşvik edilmesi gerektiğine dikkati çekerek, "Eğer hasta spor yaptığı zaman öksürüyor ve nefes darlığı çekiyorsa tedavisi yetersiz demektir. Hatta ilaçlarını düzenli ve yeterli aldığında spor dahil her faaliyeti yapabilir, normal yaşayabilir. Hastalığın aktif dönemlerinde ve enfeksiyon durumlarında spor yasaklanabilir" dedi.

Okulların altyapılarının da önemli olduğuna işaret eden Baki, "Okulların altyapısıyla ilgili gerekli bakımlar düzenli bir şekilde yapılmalıdır. Okullarda boya badana işlerinde su bazlı boyalar kullanılmalı ve bu işlemler okulların açılmasından en az 2 hafta önce bitirilmeli. Çünkü boya kokuları astımlı hastanın nöbet geçirmesine neden olabilir. Yerler kesinlikle halıyla kaplanmamalıdır. Sınıfların havalandırılması ihmal edilmemeli, içeriye temiz hava alınması sağlanmalıdır" diye konuştu.

Prof. Dr. Baki, astım ve alerjisi olan çocuklara da grip aşısı yapılabileceğini, grip aşısı için de en uygun zamanın eylül kasım arası olduğunu kaydetti.