Doğru, "Ders alınarak tedbirler alınmalıdır, ancak çocuklara süt verilmesine devam edilmelidir" dedi.
Doğru, düzenlediği basın toplantısında, her yıl onlarca insanın kene hastalığından dolayı hayatını kaybettiğini ifade etti.
Sağlık Bakanlığı'nın bu sorunu çözmek için İç Anadolu Bölgesi'nde araştırma merkezleri kurması gerektiğine işaret eden Doğru, merkezlerde koruyucu tedbir olarak mutlaka aşı bulundurulmasını istedi. Doğru, 'Sağlık Bakanlığı, doktorlar başta olmak üzere sağlık çalışanlarına sevgi ile yaklaşarak, onları konuya katmalıdır" dedi.
Reşat Doğru, "bir çok ilde öğrencilerin, sütten dolayı oluşan gıda zehirlenmesi teşhisiyle hastanelere kaldırıldığını" söyledi.
Sorumluların mutlaka bulunmasını ve adalete sevk edilmesini isteyen Doğru, şöyle konuştu:
"Bu olayın, 'süte karşı aşırı hassasiyet oluşmuş' şeklinde anlatılması doğru değildir. Gıda alerjisi çok ender görülen bir hastalıktır. Çok sayıda vakanın ortaya çıkması, alerjiden değil sütün bozulmasına bağlı zehirlenmeden olur. Burada bir hata oluşmuştur, ders alınarak tedbirler alınmalıdır ancak çocuklara süt verilmesine devam edilmelidir. Çünkü, süt besindir ve çocukların zihinlerinin gelişmesinde önemlidir."
-"Karaciğerde, böbrekte, spermde ne tür etkiler yapıyor"-
Doğru, raflarda son kullanım tarihi geçen gıda bulunduranlara ağır yaptırımlar uygulanması gerektiğini ifade ederek, "Bayatlamayan ekmek, yoğurt ve süt... Eskiden analarımızın yaptığı yoğurtları hatırlayın, en fazla bir hafta içinde bayatlardı. Şimdiki gıdalar aylarca bozulmuyor. Bunu bakanlık incelemelidir. Ben doktorum. Acaba, karaciğerde, böbrekte, insan vücudunda, hatta spermlerde ne tür etkiler yapıyor ve kalıtımla nelere geçiyor- Son zamanlarda kanser vakaları arttı. Bunların sebepleri nelerdir- Tedbir almazsak, ileride çocuklarımız neyle karşılaşır, bunu düşünmek lazım" diye konuştu.
Doğru, bir gazetecinin, "MİT'in Maraş olaylarına ilişkin raporunda ülkücü camia suçlanmış. Ne diyeceksiniz-" sorusuna, "Son zamanlarda ülkücü harekete ve MHP'ye karşı yapılan çok çeşitli senaryolar var, bu senaryolar içinde değerlendirilebilir. O zamanlar dış güçler yoğun bir çalışma içerisindeydiler. Türk milliyetçileri bu tür hareketlerin içine girmemiştir. Şiddetle protesto ediyorum ve kabul etmiyoruz" yanıtını verdi.
AA