Mhp Ankara Milletvekili Yeniçeri’nin Basın Toplantısı

MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, Başbakan Erdoğan’ın Akil İnsanlar komisyonunun görevini ‘toplumsal algıyı oluşturmak ve geliştirmek’ olarak tanımladığını belirterek, “Yani akil insanların görevi toplumsal algıyı yönetmektir. Hükümet, akil insanları kullanarak ‘barış süreci’ adını verdiği, İmralı canisi ile AKP iktidarı arasında süren görüşmelere halk nezdinde karşılık bulmaya çalışmaktadır. Demokrasilerde bir hükümetin halkın toplumsal algısını yönetmek üzere komisyon kurması ve bunu ilan etmesi hem kabul edilemez hem düşünülemez. Halka ‘algını yönetmek için komisyon kuruyoruz’ demek halka hakarettir” diye konuştu.

Yeniçeri, Meclis’te düzenlediği basın toplantısını yakasında ve kürsüye asılan ‘Ne Mutlu Türküm Diyene’ yazılarıyla yaptı. Yeniçeri, bu ifadenin kazınmaya başlandığını belirterek, “onlar kazıdıkça biz yüreğimize yazacağımızı söylemek istiyoruz” dedi.

Çözüm sürecine ilişkin akil insanlar komisyonu kurulmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Yeniçeri, “Akil insanlar AKP’ye yönelik memnuniyetsizliği paylaştırmak amacına yöneliktir. AKP, yıkım sürecinin riskini dağıtmaya çalışıyor. Sürece toplumsal destek sağlamak için akil insanlar komisyonu kuran AKP, bu yolla riski dağıtmaya çalışıyor” dedi.

Başbakan Erdoğan’ın, bu komisyonun görevini ‘toplumsal algıyı oluşturmak ve geliştirmek’ olarak tanımladığını belirten Yeniçeri, “Yani akil insanların görevi toplumsal algıyı yönetmektir. Hükümet, akil insanları kullanarak ‘barış süreci’ adını verdiği, İmralı canisi ile AKP iktidarı arasında süren görüşmelere halk nezdinde karşılık bulmaya çalışmaktadır. Demokrasilerde bir hükümetin halkın toplumsal algısını yönetmek üzere komisyon kurması ve bunu ilan etmesi hem kabul edilemez hem düşünülemez. Halka ‘algını yönetmek için komisyon kuruyoruz’ demek halka hakarettir. AKP’nin bu tavrı halkı bir şey bilmez, algılamaz, anlamaz kuru bir kalabalık yerine koymaktır. Halkın algısını halka rağmen yönetmeye kalkmak totaliter iktidarların işidir” diye konuştu.

Yeniçeri, akil insanların, tek yanlı, devlet destekli, sonsuz imkanlı yönlendirme faaliyetlerinde bulunacaklarını belirterek, “Hükümetin adımlarını hükümetin adamları olarak yerine getireceklerdir. Esasen toplum tarafından bilinmeyen hiçbir görüşleri olmayan akil insanlar, PKK ile iktidarın başlattığı görüşmelere karşı çıkanları ikna etmeye daha doğrusu yönlendirmeye çalışacaklardır” dedi.

“KİM AKİL, KİM ŞEKİL ANLAMADIM”

Yeniçeri, akil insanlar komisyonunda yer alacak isimleri nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, şunları söyledi:

“Ben kimin akil, kimim şekil anlamış değilim. İktidarın söylediklerini, yaptıklarını onaylamak akil insan olmak için yeterli görülmüş; böyle bir yeterliliği hiçbir bilimsel normla ölçmeniz mümkün değil.

AKP çıkmaz bir sokağa saptı, bu sokaktan nasıl çıkarız diye düşünüyor. Bu sokakta Türkiye’yi PKK önünde diz çökme operasyonuna başkalarını da alet etmek istiyor. Onlar olur mu olmaz mı kendi tercihleridir. Çünkü AK Parti, PKK terör örgütü ile görüşerek demokrasiye en büyük ihaneti yapmıştır. AK Parti Öcalan’la görüşerek şiddet karşısında siyasete diz çöktürmüştür. Dolayısıyla devleti PKK terör örgütü seviyene indirgemiştir, bunların bir siyasi maliyeti olacaktır., bir ahlaki maliyeti olacaktır.”

“TARİHİ TÜRKLÜKTEN TEMİZLEME KOMİSYONU KURSUNLAR”

Yeniçeri, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Anayasa’da vatandaşlık tanımının bulunmasının şart olmadığı yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine, “Bugün ‘vatandaşlık olmasın’, yarın ‘anayasa olmasın’, öbür gün de ‘Türkiye Cumhuriyeti olmasın’ diyebilirler. Bunu kim derse desin yanlıştır” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tehdit altında olduğunu ifade eden Yeniçeri, “Bu yol çıkmaz sokaktır ey hükümet, bu yol sizi selamete götürmez ey hükümet. Taviz vererek bir millet ayakta kalamaz ey hükümet” diye konuştu. Yeniçeri şöyle devam etti:

“Anayasa’dan Türk kavramını, Türk milleti kavramını çıkartmaya çalışanlar, önce gidecekler Ötüken’de Göktürk abidelerinde ‘Ey Türk, yukarıda mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe, senin ilini ve töreni kim bozabilir’ yazısındaki 7ey Türk’ü, ey Türkiyeli’ diye çevirecekler.Göktürk Devleti’ni Göktürkiyeli’ye çevirecekler. Sonra Divan-ı Lügat’it Türk’ü, Divan-ı Lügat’it Türkiyeli’ye çevirecekler. Ondan sonra Avrupa’daki tüm arşivlerindeki Türk kavramlarını yeniden yazacaklar. Sayın Başbakan ile Öcalan ‘Tarihi Türk’ten Temizleme Komisyonu’ oluştursun. O zaman gelir der ki; ‘ey Türkler sizin Anadolu’da da yeriniz yok. Biz Anadolu’yu yeniden paylaşıyoruz’ dersiniz. O zaman oturur size gereken cevabı da biz veririz, siz çıkarabiliyor musunuz, çıkaramıyor musunuz görürüz. Türk’ü Anayasa’dan çıkarmak için önce Türkleri Anadolu’dan çıkaracaksınız. O de yetmiyor, tarihten çıkartacaksınız, o da yetmiyor toplumun yüreğinden çıkartacaksınız, o da yetmiyor uluslar arası metinlerden çıkartacaksınız” dedi.