MHP, "armatör çocukları" sordu

ANKARA (ANKA)- MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır, "Dün çocuklarını bursla okutmak mecburiyetinde kalan Başbakan Erdoğan, bugün 28 yaşındaki oğluna 2.5-3 milyon dolarlık gemi satın alabiliyorsa bunun hangi helal kazanç ve servetin sonucu olduğunu açıklamalıdır" dedi.

Mehmet Şandır yaptığı açıklamada, AKP iktidarı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çok sayıda yolsuzluğa karıştığını belirterek, bunların hesabının verilmesi gerektiğini söyledi. Başbakan Erdoğan ve bazı bakanların çocuklarının ısrarla gemicilik yapmaya ve armatör olmaya soyunduklarını ifade eden Şandır, "Bu ısrarın açıklanması gereken bir nedeni olmalıdır. 22, 24 ve 28 yaşındaki, Başbakan, Ulaştırma, Çevre ve Orman Bakanlarının oğulları, bu genç yaşlarında gemiler satın alarak, denizciliğe soyundular. Nedir bunun altındaki sebep" diye sordu.

Reklam
Reklam

Şandır, "Dün çocuklarını bursla okutmak mecburiyetinde kalan Başbakan Erdoğan, bugün 28 yaşındaki oğluna 2.5-3 milyon dolarlık gemi satın alabiliyorsa bunun hangi helal kazanç ve servetin sonucu olduğunu açıklamalıdır" diye konuştu. AKP'nin "Yolsuzlukları keseceğiz" diyerek iktidara geldiğini, ancak verilen sözleri yerine getiremediklerini ifade eden Şandır, "AKP, siyaset meydanlarında hiçbir şey olmamış gibi yeniden milletten yetki isterken, önce Allah'tan sonra milletten utanmalı ve yaptıklarının hesabını vermelidir. AKP iş başına gelir gelmez, çok ciddi yolsuzluklarla mücadele edip, bunları açıklayarak, herkesin şok olacağını söylemişti. Ama bu güne kadar şok olunacak hiçbir rakam açıklanmadı. Ancak kendileri, herkesi şok edebilecek yolsuzluklara bulaştılar" dedi.

AKP iktidarının ilk icraatının "kendilerini aklamak" olduğunu vurgulayan MHP Genel Başkan Yardımcısı Şandır, hükümetin yolsuzluklarıyla ilgili kendilerine hukuki bir kılıf ve koruma geliştirdiklerini dile getirdi. Türk Ceza Kanunu'nun birçok maddesinde değişiklik yapıldığını belirten Şandır, şöyle devam etti:

Reklam
Reklam

"Devlet ihalelerine ve özellikle yapım ihalelerine fesat karıştırmayı suç olmaktan çıkardılar. Hazırladıkları TCK'nın birçok maddesinde alt veya üst ceza sınırlandırmasında indirim yaptılar. Siyasetin finansmanını şeffaf hale getirme sözünü verdiler. Ama yerine getirmediler. Milletvekili dokunulmazlığını kaldıracaklarını söylediler, ancak bunu da yapmadılar. Denetim mekanizmalarını yani müfettişlik makamını daha da özgürleştirerek özerk hale getireceklerini söyleyen aynı hükümet, maalesef denetim mekanizmasını felç etti ve bakanlıkların teftiş kurullarını bütünüyle ortadan kaldırdı… Devlet İhale Kanunu'nu 6 defa değiştirdiler. Öncelikle devletin kaynaklarını hükümet olmanın gücüyle yandaşlarına peşkeş çektiler. İktidara gelir gelmez özellikle kendilerinin akrabalık bağları da olan bazı şirketlerin borçlarını kanun çıkartarak, silmeye çalıştılar. 50-60 milyon dolar değerindeki SEKA arazilerini 1 milyon dolar karşılığında ve uzun dönemli taksitlerle yandaşlarına sattılar. TOKİ konutları adı altındaki lüks daireleri de milletvekillerine peşkeş çektiler."

Reklam
Reklam