MHP Gaziantep İl Başkanı Erzin’den Demokratikleşme Paketine Tepki

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Gaziantep İl Başkanı Mustafa Erzin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan demokratikleşme paketine yönelik eleştiriler yöneltti. Erzin, “Başbakan neyin karşılığında İmralı’ya ve PKK’ya bu kadar taviz verdiğini açıklamalıdır.” dedi. İl binasında düzenlediği basın toplantısında konuşan Erzin, paket içerisindeki birçok maddenin BDP, Kandil ve İmralı’nın talepleriyle birebir aynı olduğunu savundu. ‘Başbakan neyin karşılığında İmralı’ya ve PKK’ya bu kadar taviz verdiğini açıklamalıdır’ diyen Erzin, “Yine Başbakan, siyasi partilerde eş genel başkanlığı gündeme getirirken İmralı canisini partisine eş genel başkan olarak mı düşünmektedir. Yani BOP’a yeni bir eş başkan mı aramaktadır. Bu maddelerin Türk milletinin ve devletinin bölünmez bütünlüğüne ne tür katkısı olacaktır. Başbakan'ın demokratikleşmeden anladığı PKK’nın taleplerini kayıtsız şartsız kabul etmek midir?” şeklinde konuştu. Türkçe dışında dillerle eğitim ile ilgili maddeye de değinen Erzin, “Bu dönem sadece 4 öğrenci ile eğitime başlayan Gökçeada Rum Okulu örneği önümüzde iken acaba bu Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması, Rumca ve Ermenice eğitim verecek, Türkiye’yi yeni bir kaosa sürükleyecek projenin parçası mıdır? Mor Gabriel arazisi Manastır Vakfı’na iade edilirken acaba Osmanlı döneminden bakiye kalan bütün azınlıkların mallarının iadesinin ön adımı mıdır? Balkanlar başta olmak kaydı ile Osmanlı'dan bakiye kalan bütün vakıf mallarımız talan edilirken; oralardan göçmüş soydaşlarımızın hakları gasp edilmişken, hala oralarda yaşayan soydaşlarımız 2’nci hatta 3’ncü sınıf vatandaş muamelesi görürken hükümetin Rum ve Ermeni vakıflarına bu ilgisi nedendir.” değerlendirmesinde bulundu. Erzin, şunları ekledi: "Bu paketle emekliye, işçiye, çiftçiye, esnafa, sanayiciye, serbest meslek erbabına, memura veya siz basın mensuplarına herhangi bir demokratik hak verilmiş midir? Sürekli suistimal konusu yapılan alevi vatandaşlarımızın hangi demokratik hakları verilmiştir. Başörtüsü bir defa daha suistimal konusu edilerek nihai çözümden uzak oyalama ile geçiştirilirken, dini inançlarını samimiyetle yaşamaya çalışan mütedeyyin kardeşlerimizin hangi demokratik hakkı verilmiştir? Andımız'ın okunmasından niye rahatsız olmaktadırlar.