Mhp Genel Başkan Adayı Çakar Bahçeli’den Oy İstedi

MHP Genel Başkan Adayı Ahmet Çakar, MHP’nin tek adam hükümranlığı altında yönetildiğini iddia ederek, “Şimdi ben Genel Başkanımdan oy istiyorum. Kendisine iki kez oy verdim. Şimdi sıra bizde, o bize oy verecek” dedi.

MHP Aydın İl Teşkilatı’nı ziyaret eden MHP Genel Başkan Adayı Ahmet Çakar, 4 Kasım’da yapılacak olan kongrede kendisine destek istedi. Çakar’a toplantıda MHP İl Başkanı Fevzi Köse, MHP Merkez İlçe Başkanı Mehmet Uysal ve MHP Kadın Kolları İl Başkanı Serap Cambazoğlu da eşlik etti. Aydın’da partililerinden destek isteyen Çakar, hükümetin terör politikasını eleştirerek Türk milletine bu konuda daha fazla yalan söylenmemesini istedi.

MHP’nin Alparslan Türkeş’in siyasete atıldığı 1965’li yıllardan bu yana üniversitelerden mezunlar veren köklü bir siyasi oluşum olduğunu belirten Çakar, partinin çok zorlu süreçlerden geçerek bu günlere geldiğini söyledi. MHP’nin tek eksikliğinin imkansızlıklar ve kifayetsizliklerden dolayı milletle buluşamaması olduğunu iddia eden Çakar, “Milletimiz ve halkımızla buluşabilmek için yeniden bir doğuş yapmak zorundayız. 4 Kasım 2012'de yapılacak kongremiz bu buluşma için büyük bir fırsattır. Hareketin yeniden doğuşu ve Türk milletiyle buluşması açısından önemli bir fırsat yakaladık. Bu davada yetişmiş bir insan olarak bu kongrede değişim isteğinin ortaya çıkması nedeniyle ben de genel başkanlığa aday oldum. Daha iyi yönetimler ortaya koymak için bu göreve talip oldum” diye konuştu.

BAHÇELİ’DEN OY İSTEDİ

MHP Genel Başkanı Bahçeli’ye esprili bir gönderme yapan Çakar, “Sayın Genel Başkanımızı 1997 Kongresi'nde seçenlerden birisiyim. 2009’da üst kurul delegesiydim, oy verenlerden biriydim. Şimdi ben Genel Başkanımdan oy istiyorum. Arkadaşlar bunu not edin. Biz onaa oy vermedik mi? Verdik. Şimdi sıra bizde, o bize oy verecek. Ondan talep ediyoruz” şeklinde konuştu.

42 yıllık siyasi tecrübesine dayanarak ‘karizmatik lider’ politikasının bittiğine inandığını açıklayan Çakar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Soğuk Savaş dönemi karizmatik lider siyaset algısının artık bittiğini ve çağ dışı kaldığına inanıyorum. Fikir ve kadro merkezli bir siyaset algısını ortaya koymamız lazım. Bunun için, ‘Ben yok, biz yetmez, hepimiz varız’ dememiz lazım. Artık bu işi hep beraber yürütmek zorundayız. ‘Ortak akıl ve demokratik akıl’ dediğimiz aklı yakalayarak Türkiye’nin birikmiş meselelerini çözeceğimize ve Türkiye’yi yakın gelecekte dünyanın en güçlü devleti yapabileceğimize inanıyorum.”

“100 AKİL ADAM PROJESİ'YLE TÜRKİYE’Yİ EN GÜÇLÜ ÜLKE YAPACAĞIZ”

Göreve seçilmeleri halinde '100 Akil Adam Projesi'ni hayata geçireceklerini beyan eden Çakar, “100 Akil Adam Projesi'yle MHP ve Türkiye’ye büyük projeler üretecek, dünyanın en güçlü düşünce kuruluşunu hazırlayacağız. Bir stratejik düşünce merkezi kuracağız. Bu bizim için çok kolay ve basit. Çünkü 1965’ten 2012’ye kadar her yıl üniversitelerden siyasi ideolojik şuuru ve bilinci olan kadro yetiştiren bir hareketiz. Binlerce kadro adamı arasından eleyerek 100 akil adamı bir araya getireceğiz. Dört kısımdan oluşacak akil kadromuzda eşit sayıda bilim adamları, siyaset adamları, işadamları ve devleti yöneten yüksek bürokratlar olacak. Bu bizim için bir çekirdek kadro olacak. Bu kadro Milliyetçi Hareket'in kurum ve kuruluşlarına fikir ve proje üretecek. Pentagon çalışıyor, istihbarat çalışıyor, MİT çalışıyor, devletin kurumları çalışıyor ama Milliyetçi Hareket'in de 100 akil adamı çalışacak. Allah’ın izniyle hepsinden de ileri geçecek. Fikir ve projeler üreterek Türkiye’yi ABD’nin, AB’nin, İsrail’in vesair güçlerin vesayeti ve baskısından kurtaracağız” diye konuştu.

“MHP DEMOKRATİKLEŞECEK”

100 Akil Adam Projesi'nin hayata geçirilebilmesi için MHP’nin demokratikleşmesi gerektiğini öne süren Çakar, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu güzel projenin hayata geçebilmesi için önce MHP’nin tam demokratik hale getirilmesi gerekiyor. Ülkücülerin gücünü özgürlüğünden, şahsiyetinden, ahlakından, hürriyetinden ve kişiliğinden alan bir yapıya dönüşmesi gerekiyor. Peki böyle değil mi? Biraz böyle değil çünkü biz de halen tek adam egemenliğinde yönetilmekteyiz. Tek adam hükümranlığı altındayız. Bunu değiştireceğiz. Yerine fikir ve kadro merkezli ve anlayışlı bir yönetim getireceğiz.”