MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Bu iktidar sıfırı tüketmiştir. Bu iktidar bitmiş, tükenmiş ve kendi kendini yiyen, milletimizin varlıklarını hiç eden bir canavara dönüşmüştür" dedi. Atatürk Spor Salonu'nda düzenlenen Bursa Büyükşehir Belediyesi ve 13 ilçenin belediye başkan adayı tanıtım toplantısına katılan Bahçeli, 2014 yılının ilk günlerinde Bursa'nın havasını solumaktan ve Bursalı kardeşleriyle kucaklaşmaktan bahtiyarlık duyduğunu söyledi. Milliyetçi Hareket Partisi olarak rehavete kapılmadan, gevşemeye müsaade etmeden, yılgınlıklara prim vermeden, ihmale düşmeden, umutsuzluğa kapalı durarak 30 Mart seçimlerine hazırlandıklarını belirten Bahçeli, "45 yıllık tarihimizle 45 yıllık deneyim ve sapasağlam irademizle başarıya ulaşmak, başarıyı yakalamak istiyoruz. Bunun için çalışıyor, çabalıyor, amansız bir mücadele veriyoruz. Karşılıksız sevdiğimiz milletimize hizmet etmek için yetkin ve yetişmiş kadrolarımızla üretken belediyecilik vizyonumuzla dürüst ve tertemiz şahsiyetimizle Milliyetçi Hareket'i zafere ulaştırmayı amaçlıyoruz" diye konuştu. Bahçeli, genel merkez yöneticilerinden, il, ilçe ve belde teşkilat mensuplarına ve sandık müşahitlerine kadar tüm ülküdaşlarının, tüm kardeşlerinin başarıya inandığını ve odaklandığını anlatarak, 30 Mart seçimlerinin hazırlık aşamasında, görevi ne olursa olsun, her arkadaşının kritik ve hayati bir konumda bulunduğunu dile getirdi. 30 Mart 2014'te Türk milletinin birlik ve kardeşliği, Türkiye'nin geleceği, devletin ülkesi ve milletiyle bekası, Türk kimliği, Türk vatanı, Türk bayrağı ve bin yıllık kardeşlik mirasının oylanacağını ifade eden Bahçeli, bu nedenle seçimlerin büyük bir önem arz ettiğini kaydetti. "Ya AKP tercih edilecek, yolsuzluk furyası, ihanet yarışı son hızla sürecektir ya da MHP seçilecek, doğruluk, vicdan, temizlik, asalet ve kul hakkına riayet kazanacaktır" diyen Bahçeli, şöyle devam etti: "Ya Başbakan Erdoğan'a destek verilecek, PKK, BOP, KCK, İmralı canisi, emperyalizm, Müslüman katilleri teyit edilecektir ya da MHP öne çıkarılacak, zalimler, çürümüşler, talancılar, vurguncular, pazarlıkçılar yabancı projeler ve küresel cinayetler son bulacaktır. AKP'yle Türkiye'nin devamı artık mümkün değildir. AKP'yle geçecek her gün milletimize hakaret, hırsıza ikram, devletimize tehdittir. Bu iktidar sıfırı tüketmiştir. Bu iktidar bitmiş, tükenmiş ve kendi kendini yiyen, milletimizin varlıklarını hiç eden bir canavara dönüşmüştür. Başbakan Erdoğan'dan kurtulmak lazımdır. AKP'den Türkiye'yi kurtarmak vatan görevi addedilmelidir. AKP ile geçen yılların faturası çok ağır olmuştur. Toplumun her kesimi tahribattan payını almıştır. Cumhuriyetimizin kurucu değerleri aşırı şekilde yıpranmıştır. Bizzat başbakanın ağzından milletimiz 36 etnik parçaya ayrılmıştır. Ülkemize ve tarihimize yönelik artan saldırılar pişkince sineye çekilmiştir. İnançlarımız aşağılanmıştır. Yabancıların her türlü tariz ve küçümseyici muameleleri dostluk adına tebessümle karşılanmıştır. AKP'nin iktidar yıllarında her kışkırtma, her hile, her senaryo sahnelenmiştir. Şu felaket ve iç yaralayıcı tabloya bakınız ki, 4 bin 66 gündür AKP iktidarda, bölücüler ise tam mesaidedir. PKK yoğun faaliyette, yağmacılar ise işbaşındadır. Kanunsuzlar, çeteler, suç örgütleri sokakta, maalesef perişanlık diz boyu, sefalet ve yoksulluk ise facia boyutundadır. Türklük saldırı altında, bayrak taciz sağanağında, vatan ise zifiri karanlığın içindedir." - İstanbul merkezli operasyon Bahçeli, Başbakan Erdoğan ve hükümetin Türkiye'yi iflasın sınırına kadar sürüklediğini öne sürerek, manevi değerler üzerinden ucuz siyaset yapmanın AK Parti ile moda olduğunu ifade etti. AK Parti iktidarında yolsuzlukların hiçbir dönemde olmadığı kadar arttığını ileri süren Bahçeli, şunları kaydetti: "17 Aralık 2013 tarihiyle beraber ötelenmesi, bastırılması, gizlenmesi, saklanması mümkün olmayan vahim iddialar gündeme bomba gibi düşmüştür. Rüşvetçiler deşifre edilmiştir. Yolsuzluk şebekeleri, suç ortakları, hakkı ve hukuku çiğneyen failler açığa çıkmıştır. Bakanlar, çocukları, yandaş iş adamları, banka genel müdürleri, belediye başkanları yolsuzluk batağına saplanmışlardır. Türkiye'nin yönetiminden sorumlu AKP hükümeti yanlışa sapmış, yasa dışı iş ve ilişkilerin, usulsüz kazanç kapılarının merkezi haline gelmiştir. Görülmektedir ki AKP iktidarı yolsuzluk hastalığına yakalanmış ve komaya girmiştir. İmar vurguncuları, arazi yağmacıları, kara paracılar, altın kaçakçıları, rüşvetçiler AKP'yi kanser hücresi gibi sarmıştır. Bir iktidarın bu hallere düşmesi affedilemeyecek, masum ve mazur görülemeyecek bir durumdur. Çiftçimizin hakkı, esnafımızın alın teri, memurumuzun nafakası, emeklimizin rızkı, öksüzlerin, garibanların, düşkünlerin cep harçlığı ayakkabı kutularından çıkmıştır. Bursalı kardeşlerimin ödediği vergiler, işçilerimizden kesilen paralar bakan çocukları tarafından yatak odalarındaki kasalarda toplanmıştır. Haramiler, Türkiye'nin önünü kesmiştir. Soygun çeteleri milletimizin kapısına dayanmıştır. Azgınlıktan gözü ve şuuru kapanan, iktidar gücünden başı dönen hanedan mensupları, imtiyazlı zümre korkusuzca milletin malına, mülküne ve parasına el uzatmış, göz koymuştur. İktidar şımardıkça gayri meşru yollara tevessül etmiştir. Allah korkusunu vicdanından uzaklaştıran, hem bu dünyada hem de ilahi adalet karşısında hesap vermeyeceğini sanan haydut ve hasisler kendi kasalarına, banka hesaplarına kanun dışı yöntemlerle astronomik ilaveler yapmıştır. Ülkemizin rüşvetçiler tarafından yönetiliyor olması, hortumcuların hakimiyetinde bulunması tarifi olmayan bir kepazeliktir. Tesellimiz adaletin tüm zorlamalara, tüm engellemelere rağmen çalışıyor olmasıdır. Hukuk rüşvetçilerin peşine düşmüştür. Hukuk hırsızın, uğursuzun yakasından tutmuştur. Ne var ki, Başbakan Erdoğan direnmekte, hala yolsuzluk ve rüşvet iddialarını yok saymaktadır." Bahçeli, Başbakan Erdoğan'a göre dış güçlerin yerli uzantıları eliyle komplo hazırlayıp, tuzak kurduklarını, savcılar, hakimler, polislerin ise buna alet olduklarını belirterek, "Yani hırsızın kabahati yoktur, ortada hırsızlık nam ve hesabına herhangi bir şey de görülmemektedir. Hatta bakanlara götürülen rüşvet çantalarının içinde aslında kitap vardır. Yine başbakana göre milli iradeye suikast düzenlenmiştir" dedi. Çevre ve Şehircilik Eski Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın görevden ayrılırken, başbakanın her karardan, her düzenlemeden, her imzadan haberdar olduğundan bahisle verilen emirleri uyguladığını, bununla birlikte asıl istifa etmesi gerekenin Recep Tayyip Erdoğan olmasını vurguladığını kaydeden Bahçeli, şöyle konuştu: "AKP’li bu eski bakan topun ağzına başbakanı koymuştur. Her düzeneğin başında başbakanın olduğunu şifreli sözlerle beyan etmiştir. Başbakan Erdoğan rüşvet ve yolsuzluk iddialarını kapatmak istedikçe baltayı taşa vurmuştur. 29 yaşındaki birisinin oyuncağı olan bakanları görevden alırken, dış saldırılar hiç aklına gelmemiştir. 'Aramızdan kötüleri temizledik' derken kirli ittifakları, taşeronları, ajanları ve yerli işbirlikçileri hiç hatırına getirmemiştir. Başbakan Erdoğan tüm iddiaları komplolara bağlayarak vaziyeti kurtaracağını zannetmektedir. Türkiye'nin olmayan huzur ve istikrarını bahane göstererek cadı avına çıkması kendine fayda etmeyecektir. Yeni Türkiye'nin hedef alındığını söylemesi ise ne kendisine ne de hükümetine bir şey kazandırmayacaktır. Başbakan Erdoğan dış operasyonların yolsuzluk kisvesinde yapıldığını ifade ederken, hukuku lekelemek, hukukçuları karalamak, adaleti baltalamak için her çirkinlikten, her bayat senaryodan medet ummaktadır. Başbakanın yönetim ve gözetimi altında, rüşvet ve yolsuzluk iddialarının örtülmesi için milletimize algı operasyonu yapılmaktadır. Gerçekler çarpıtılarak imal edilen komplo şalı rüşvetin, kanunsuzluğun ve yolsuzluk damarının üzerine serilmek istenmektedir. Başbakan Erdoğan, Türk milletini kandırmaktadır. Hayalinde canlandırdığı tehditlerle rüşvet ve yolsuzluk fırtınasını dindirmeyi amaçlamaktadır. Bugün karşımızda komplo değil, dağ gibi beliren rüşvet ağı bulunmaktadır. Bugün karşımızda dış saldırılar veya başı sonu belli olmayan örgüt değil, yolsuzluk ummanında kaybolmuş AKP zihniyeti durmaktadır. Başbakan bizzat devlet içine yerleştirdiği, özenle gelişip büyümesini temin ettiği fakat gün gelip ters düştüğü kim varsa örgüt kapsamına almış ve karşı saldırıya geçmiştir. Anlaşıldığı kadarıyla dünkü ittifaklar çatlamıştır. 2002'den beri süren beraberlikler yarı yolda kalmıştır fakat her ne olursa olsun, rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasını hükümet-cemaat gerilimine bağlamak doğru ve isabetli bir değerlendirme olmayacaktır." (Sürecek)
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz