Mhp Grup Toplantısı...

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 4 Nisan'da görülmeye başlanacak olan 12 Eylül davasına MHP'nin de...

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 4 Nisan'da görülmeye başlanacak olan 12 Eylül davasına MHP'nin de müdahil olacağını belirterek, "12 Eylül zulmünün ve çilesinin faturası iki kişiye ihale edilemeyecek kadar derin ve kabarıktır. Kovuşturmaya, 12 Eylül döneminin adli ve idari görevlilerinin, hükümet üyelerinin, işkenceci canilerin, infaz ve kolluk memurlarının dahil edilmesi gerekmektedir ve böylesi bir gelişme bir nebzede olsa millet vicdanını rahatlatacaktır" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM'deki grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bahçeli grup toplantısında sivil şehitlik konusunda da açıklamalar yaptı. Bahçeli, "Sivil şehitlikle ilgili meramımızı ve eleştirilerimizi ya anlamayan ya da anladığı halde bunu itiraf edemeyen kötü niyetli bazı kesimler, meseleyi çok farklı mecralara çekerek kutsallarımızı hırpalamaya ve ayrışma konusu haline getirmeye kalkışmışlardır" derken, "Bizim, hatır veya siyasi çıkar uğruna AK Parti gibi şehitlik tanımına ilave yapmaya, birilerine keyfimizce şehitlik payesi vermeye veya almaya bırakınız teşebbüs etmeyi, kafamızın bir köşesinden dahi geçirmemiz tabiatıyla mümkün değildir" diye konuştu.

Reklam
Reklam

"Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşlarını hain, katledilmelerini vacip olarak gören, milli direnişi eşkıyalık olarak tanımlayan, bunlara karşı girişilen mücadelede ölenleri şehit olarak kabul eden anlayışın bugün de belini doğrulttuğu görülmektedir" diyen Bahçeli, şehitlik konusunda şunları kaydetti:

"Bizim Dürrizade'ye değil, milli mücadelenin yanında olmuş ve karşı fetvayla Hakk'a ve doğruya destek vermiş merhum Ankara Müftüsü Mehmet Rıfat Börekçi'ye saygımız ve hayranlığımız vardır. Kahramanla caniyi karıştıran, şehitle kelleyi bir gören, maktulle katili yer değiştiren AK Parti zihniyetinin Dürrizade benzeri bir tavır içinde olması, esasen dünün hangi mirasını devraldığını ve takip ettiğini de açıklıkla ortaya koymaktadır."

DERSHANELERİN KALDIRILMASI

MHP Genel Başkanı Bahçeli, hükümetin gecikmeksizin üniversite sınavlarına bütünüyle kaldırmak için harekete geçmeye davet ederken, bu konuda hükümete her türlü desteği vermeye hazır olduklarını da ifade etti. Bahçeli, dershanelerin kaldırılacağını ifade eden Başbakan Erdoğan'ın bu açıklamalarına destek vererek, "Elbette milyonlarca ailemize mali külfet olan dershanelerin kaldırılması yerinde bir uygulamadır. Zira üniversite sınavının kalkacağı bir ortamda zaten dershanelere büyük oranda gerek ve ihtiyaç

Reklam
Reklam

kalmayacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

"Ancak binlerce dershaneyi kapatırken, önce buralarda çalışan ve hayatlarını kazanan öğretmen ve yardımcı personelin geleceğini garantiye almak ve bunları milli eğitim sistemine dahil etmek gerekmektedir" diyen Bahçeli, ayrıca dershane sahiplerini de mağdur etmeyecek çare ve yolları da bulmak gerektiğinin altını çizdi.

Dershanelerin özel okullara dönüşmesinin teşvik edilmesi gerektiğini kaydeden Bahçeli, dershanelerdeki birikimin kaybolmaması için de gereken tedbirlerin hükümet tarafından alınması gerektiğini ifade etti.

4+4+4 DÜZENLEMESİ

MHP Genel Başkanı Bahçeli, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülerek kabul edilen 4+4+4 düzenlemesiyle ilgili de değerlendirmelerde bulundu. "Bir defa, bu denli hayati nitelikli bir kanun teklifinin aceleyle hazırlanmış olması, üstelik hiçbir müzakereye veya karşılıklı fikir alışverişine konu olmaması güvenirliğini olabildiğince sakatlamıştır" diyen Bahçeli "Geleceğimizi birebir etkileyecek, maddi ve manevi gelişmemize doğrudan tesir edecek eğitimin, dar ve kısıtlı bir alana indirgenmesi ve bu da yetmezmiş gibi geçmişten intikam alma heveslerine payanda yapılması AK Parti'nin samimiyetsizliğini açıkça gözler önüne sermiştir" diye konuştu.

Reklam
Reklam

MHP lideri Bahçeli, 4+4+4 düzenlemesiyle ilgili olarak, "Bu zihniyet halen yürürlükte bulunan eğitim sistemini; 'darbe ürünü, dayatma, 28 Şubat uygulaması, faşist baskı' gibi sözlerle tanımlarken, amacının okul, eğitim veya gelecek nesiller olmadığını bir kez daha göstermiştir. İtiraf etmek lazımdır ki, 28 Şubatların izleri silinecek, açtıkları çukurlar kapatılacak ve diktikleri hendekler düzleştirilecekse, işe önce darbe dönemlerinin siyasi mahsullerinden başlamak sanıyorum son derece isabetli olacaktır" şeklinde konuştu.

Bahçeli, eğitim sistemindeki düzenlemenin en hayırlı ve olumlu tarafının imam hatip liselerinin ortaokul kısmının açılması ve Kur'an-ı Kerim ve Hazreti Peygamber'in hayatının seçmeli ders olarak kabul edilmesi olduğunu söyledi.

12 EYLÜL DAVASI

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yarın görülmeye başlanacak olan 12 Eylül davasıyla ilgili de açıklamalarda bulundu. "Merhum Başbuğumuz Türkeş Bey'in vefatının 15'nci yıldönümünde, bu yargılamanın başlayacak olması ise son derece ilginç ve dikkat çekicidir" diyen Bahçeli, "Ve o talihsiz ve cinnet döneminin en büyük zararını görmüş, çilesini çekmiş ve azabıyla yüz yüze kalmışların başında MHP ve ülkücü hareket gelmektediryitle kelleyi bir gören, maktull. Başbakan Erdoğan sahalarda top koştururken aziz dava arkadaşlarım ihtilalın eziyetini, zulmünü ve gözü dönmüşlüğünü bütünüyle yaşamışlardır" diye konuştu.

Reklam
Reklam

"Kenan Evren'den ve o dönemin faillerinden bir alacaklı varsa, emin olun ki bu herkesten önce Milliyetçi Hareket'ten başkası olmayacaktır" diyen MHP lideri, "Bu yüzden, yarın başlayacak mahkeme safahatının sonuca ermeyeceğini düşünsek de Milliyetçi Hareket Partisi olarak, yürüyen dava sürecine müdahil olmak maksadıyla müracaatımızı ilgili arkadaşlarımız aracılığıyla bugün gerçekleştirmiş bulunmaktayız" dedi.

Bahçeli davaya müdahil olunması konusuyla ilgili olarak şunları söyledi:

"Çünkü biz; 12 Eylül işkencelerini, boğazına yağlı urgan geçirilip şehit edilen dokuz arkadaşımızı hiç unutmadık. Baskıları, tacizleri, küfürleri, buz kesmiş karanlık hücreleri hiç unutmadık. Ülkücülere yabancı, öteki, bu ülkenin zencisi gibi davranan ahlaksızları unutmadık. Tetikçi hakimleri, savcıları, arkası önü ayarlanmış ara rejim mahkemelerini de hiç unutmadık. Dava arkadaşlarımızı ve kurucu genel başkanımız Türkeş Bey'i mahkum edenlerin, milli yüreklerde müebbet cezaya çarptırılmalarını da hiç

kimse unutmamalıdır. Bugünkü zaman diliminde 12 Eylül'ün sorumluluğunu doksanını geçmiş iki kişiye yıkmak asla doğru ve haklı bir uygulama değildir. 15 Ocak 2012 tarihli basın açıklamamızda da belirttiğimiz gibi, 12 Eylül zulmünün ve çilesinin faturası iki kişiye ihale edilemeyecek kadar derin ve kabarıktır. Kovuşturmaya, 12 Eylül döneminin adli ve idari görevlilerinin, hükümet üyelerinin, işkenceci canilerin, infaz ve kolluk memurlarının dahil edilmesi gerekmektedir ve böylesi bir gelişme bir nebzede olsa millet vicdanını rahatlatacaktır."

Reklam
Reklam

DIŞ POLİTİKA

Bahçeli, dış politikadaki gelişmeleri de grup toplantısında ele aldı. MHP lideri, Başbakan Erdoğan'ın Güney Kore'nin Başkenti Seul'de ABD Başkanı Obama ile yaptığı görüşme için, "Başbakan, muhteşem ortağı ABD Başkanıyla görüşmeler yapmış, Suriye'den İran'a kadar AK Parti'nin üzerine ve payına düşenleri liste halinde almıştır. Türkiye'nin temel sorunları, birkaç ezber söz ve yaklaşımdan başka gündeme gelmemiştir" dedi.

Başbakan Erdoğan'ın Seul'den sonra İran'a yaptığı ziyareti de değerlendiren Bahçeli, "Başbakan Erdoğan Seul'den Tahran'a arkadaşının düşüncelerini taşımış ve diplomatik ulaklık görevini büyük bir gönül rahatlığıyla ifa etmiştir. İran'ın nükleer programıyla ilgili okyanus ötesinin güncellenmiş fikirlerini bu ülkenin siyasi ve dini liderlerine ilk elden iletmiştir" şeklinde konuştu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İran'dan alınacak olan petrolün azaltılarak Libya'dan alınacak olmasını da ABD Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardione'nin açıklamalarına bağladı. Bahçeli, "Meselenin bir başka hazin tarafı ise ABD Ankara Büyükelçisinin telkininden sonra bu kararın alınmış olmasıdır. Buradan sormak isterim ki, ABD Büyükelçisi sömürge komiseri midir yoksa atanmış Türkiye valisi midir? Başbakan Erdoğan böylesi bir rezaletin ve acziyetin içine nasıl düşmüştür? Ve İran'dan geldikten hemen sonra, bu ülkeden alınan petroldiryitle kelleyi bir gören, maktullü başkalarının bastırmasıyla nasıl kısıtlamaya karar vermiştir?" diye sordu.

Reklam
Reklam

"ZAMLARI KINIYORUM"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, son günlerde elektrik ve doğalgaza yapılan zamları da eleştirerek, "Konutlarda yüzde 16,49'luk ve sanayide yüzde 18,72'lik doğal gaz zammını, evlerde kullanılan elektriğe yüzde 9,3'lük ve sanayide tüketilen elektriğe yüzde 8,7'lik zam bindirmesini şiddetle kınıyor ve AK Parti'nin bu kararından dönmesini bekliyorum" diye konuştu.

"İran- İsrail soğukluğu ve gerginliği, Suriye'de süren kaos aziz vatandaşlarımızın kullandığı doğal gazına ve elektriğine olumsuz olarak yansımıştır" diyen Bahçeli, "AK Parti'nin haçlı zihniyetinin yanında hizalanması, insanımızı perişan etmekte ve devamlı fakirleştirmektedir. İran'dan alınmayacak petrolün, Libya'dan alınması ve oradaki Fransız şirketlerinin kazanacak olması işin bir başka hazin ve tuhaf tarafı olmuştur" şeklinde konuştu.

SURİYE'NİN DOSTLARI TOPLANTISI

Bahçeli, İstanbul'da gerçekleştirilen Suriye'nin Dostları Toplantısı'nda alınan kararlarda Annan Planı'nın kabul edildiğini hatırlatarak, "En dikkat çeken sonuç ise, Esad yönetiminin kabul ettiği Annan Planı'nın ucu açık görülmemesi ve Suriye Ulusal Konseyi'nin, bütün Suriyelilerin temsilcisi ve Suriyeli muhalif grupların altında toplandığı şemsiye bir organizasyon olarak tanınması ve ilanıdır" dedi.

Reklam
Reklam

Bahçeli, "Birleşmiş Milletler ve Arap Birliği Özel Temsilcisi Kofi Annan'ın planından; çatışmaların durmaması, tutuklananların bırakılmaması ve demokratik haklara izin verilmemesi hallerinde, sürecin Güvenlik Konseyi ayağının çalışmaya başlayacağı anlaşılmaktadır. Bu da açıkça müdahale ve bölgemizde yeni bir yangın demektir" değerlendirmesinde bulundu.

MHP lideri Bahçeli Suriye konusunda şu değerlendirmelerde bulundu:

"Suriye rejiminin planı kabul etmesini zaman kazanma olarak gören ve değerlendiren bu siyasi anlayışın, Suriye Halkının Dostları toplantısındaki şu sözleri zihni ve fikri melekelerini yitirdiğini açıkça göstermektedir; 'uluslararası toplum net bir tavır almalıdır. Bu noktada söylem birlikteliği de yeterli değildir, eylem birlikteliğini de sağlamalıyız.' Buna göre Başbakan Erdoğan'ın istediği haçlı müdahalesidir. Bu konuda adeta yalvarırcasına konuşmaktadır. Ve bir taraftan Suriye muhaliflerinin silahlandırılarak bu ülkede akan kanın çağlamasını istemektedir. Merak etmekteyiz ki, Başbakan'ı Suriye konusunda kapalı kapılar ardında kışkırtan kim ya da kimlerdir? Yakın bir gelecekte etnik bölücülüğün ilerlemesi halinde, herhangi bir Avrupa ülkesinde Türkiye'nin Dostları toplantısı için zemin oluştuğu takdirde Başbakan ve hükümeti ne yapacaktır? Kısaca diyebilirim ki, Suriye'deki gelişmeler ülkemizin aleyhine seyretmektedir. AK Parti hükümetinin Suriye politikası çökmüş ve ters tepmiştir.

Reklam
Reklam

Unutulmamalı ki, yanlıştan dönmek bir erdem göstergesidir. Ve Başbakan'ın, tek değişkenli ve seçeneksiz bir dış politika tercih etmesinin ülkemizin jeopolitik yapısıyla uyumlu olmadığını da bu münasebetle bildirmek istiyorum."

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: