MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Mustafa Kemal Atatürk'ün 76. vefat yıldönümü nedeniyle yayınladığı mesajda, "Şüphesiz ki 10 Kasım bir ağlama, dövünme ve yas tutma günü değildir. Aziz Atatürk'ü daha iyi anlamak, eşsiz hizmetlerini samimiyetle kavramak için 10 Kasım bir fırsat, bir dönüm, bir tazelenme dönemidir. Doğan her fani gibi Atatürk de ölümü tatmıştır. Kaldı ki bu hayatın ve inançlarımızın değişmez kaidesidir. Önemli olan Gazi'nin kutlu emanetlerine sahip çıkmak, büyük mirasına leke sürdürmemek, Türkiye Cumhuriyeti'nin payidarlığına zarar verdirmemektedir" dedi.
Bahçeli, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 76. vefat yıldönümü münasebetiyle yayınladığı mesajda, Atatürk'ün saygı, özlem ve rahmetle yad edildiğini belirtti. Gazi Mustafa Kemal'in 57 yıllık ömrüne birçok başarıyı sığdırdığını, bu süre zarfında sayısız ilklere imza attığını, şartlara göre değişmeyen ilke ve ülküleriyle Türk tarihine mühür vurduğunu kaydeden Bahçeli, Atatürk'ün her kararında, her icraatında, her adımında Türk milletine inandığının, hür ve bağımsız yaşamanın vazgeçilmezliğini rehber edindiğini ifade etti. Atatürk'ün esaret altına alınmakla tehdit edilen ve toprakları paylaşılmak istenen bir milletin mücadele ruhu, kurtuluş umudu, diriliş sembolü olarak sivrildiğini vurgulayan Bahçeli, gerek askerlik hizmeti süresince, gerekse de devlet ve siyaset hayatında karamsarlığa uzak durduğunu, korkuya kapılmadığını, kaybetmeyi düşünmediğini, koyduğu yüksek hedeflerin peşinden ayrılmadığını belirtti.
"10 KASIM BİR AĞLAMA, DÖVÜNME VE YAS TUTMA GÜNÜ DEĞİLDİR"
Gazi Mustafa Kemal'in meşruiyetten, insanlığın evrensel prensiplerinden ve milletin tertemiz iradesinden en ufak bir sapma göstermediğini ve taviz vermediğini ifade eden Bahçeli, şunları kaydetti:
"Türk tarihinin şahsına yüklediği sorumlulukları ruhen, fikren ve vicdanen gıpta edilecek düzeyde taşımış, sonuçta Türkiye Cumhuriyeti'ni parlak zaferlerin üzerine özveri ve özgüven içinde bina etmiştir. Gazi, şimdilerde hedef alınan milli kimliği ve milli birliği istikbal uğruna seferber ederek yıkım ve tahribat ortamından gurur duyacağımız bir devleti inşa etmiştir. Bundan dolayı kendisine çok şey borçlu olduğumuz ve aziz hatırasını yaşatmanın mükellefiyetini üstlendiğimiz çok açık bir hakikattir. Şüphesiz ki, 10 Kasım bir ağlama, dövünme ve yas tutma günü değildir. Aziz Atatürk'ü daha iyi anlamak, eşsiz hizmetlerini samimiyetle kavramak için 10 Kasım bir fırsat, bir dönüm, bir tazelenme dönemidir. Doğan her fani gibi Atatürk de ölümü tatmıştır. Kaldı ki bu hayatın ve inançlarımızın değişmez kaidesidir. Önemli olan Gazi'nin kutlu emanetlerine sahip çıkmak, büyük mirasına leke sürdürmemek, Türkiye Cumhuriyeti'nin payidarlığına zarar verdirmemektedir. Gazi Mustafa Kemal'in 'en büyük eserim' diyerek övdüğü Türkiye Cumhuriyeti'ninsinsi, istismarcı ve art niyetli tutumlara kurban verilmemesi konusunda uyanık ve dikkatli olmak her millet evladının görevi olmalıdır."
(ANKA)