MHP Milletvekili Özdemir: “Kaşıkçı olayında Türkiye’nin öngöremediği senaryolar var”

Kayseri Ticaret Odası (KTO) Ekim ayı Meclis Toplantısına konuk olarak katılan MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, Kaşıkçı olayında Türkiye’nin öngöremediği senaryolar olduğunu savundu.

Ekim ayı Meclis Toplantısı KTO Meclis Salonunda gerçekleştirildi. Toplantıya, KTO Başkanı Ömer Gülsoy’un yanı sıra, MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, MHP İl Başkanı Serkan Tok ve KTO üyeleri katıldı. Olağan gündem maddelerinin onaylanmasının ardından açılış konuşmalarına geçildi.

Ekim ayı Meclis Toplantısı konuğu MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, dış siyasete dair önemli açıklamalarda bulundu. Özdemir, AK Parti ve MHP’nin yerel seçimlerdeki ittifakının bozulmasına yönelik, “Yerel seçimlerde bir ittifak olmayacak. Özellikle, ne yazık ki bazı Adalet ve Kalkınma Partili isimlerin sorumsuz, çıkışları münasebetiyle. Ama Cumhur İttifakı anlayışının devam ettiğinin bilinmesi lazım” dedi.
Kaşıkçı olayında Türkiye’nin öngöremediği senaryolar olduğunu ve Türkiye’nin Kıbrıs konusunda uyanık olması gerektiğini kaydeden Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu isim basına yansıyan haliyle, evlilik işlemlerini halletmek üzere Suudi Başkonsolosluğuna gitme gereği hissediyor. Cemal Kaşıkçı isteseydi bu tür işlemlerin hepsini, Suudi Arabistan’ın Washington Büyükelçiliği’nde yapabilirdi. Dünyanın diğer yerlerindeki büyükelçiliklerde de yapabilirdi. Cemal Kaşıkçı’yı İstanbul’a gönderen sebep neydi? Bu birinci soru. İkinci soru; bu olayda atlanılan bir konu daha var. ABD’de halihazırda büyükelçilik görevini yürüten, şimdiki Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman’ın kardeşi ki, oradan buraya kasıtlı bir yönlendirme var. bu olay olduktan hemen sonra, Suudi Arabistan’ın Amerika Birleşik Devletleri hesabına Suriye’de PKK-PYD tarafından kontrol edilen alanların, yeniden imarına yönelik 100 milyon Dolar para yatırmasının da bir anlamı olsa gerek. Cemal Kaşıkçı öldürülmeden hemen önce, Amerikan Başkanı Trump’ın Suudi Arabistan kralına seslenerek, ‘Biz olmazsak görevinde iki haftadan fazla kalamazsın, bunun için gerekli ödemeyi yapman lazım’ çağrısını da bir makul bir yere oturtmak gerekiyor. Bölgede Türkiye’nin öngöremediği senaryoların vuku bulması hali, bizi sıkıntılı bir sürece sokacaktır.”

“Gerek Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin, gerek Yunanistan’ın gerekse Kıbrıs Rum kesiminin ifadelerine baktığımızda, ‘yeni fikirler’ ve ‘sorunun acil çözümü’ tabirlerinin sıklıkla kullanılmaya başlandığını görüyoruz. Aynı kesimin, çözümle alakalı ‘gevşek federasyon’ fikrini ortaya atması, şüphelerimizi kabartıyor. İstenilen ve gelinen nokta da şu; Kıbrıs’ta garantörlükler kalsın, fakat garantörlükler sadece Türk kesiminin bulunduğu alana indirgensin, Yunanistan için sadece Rum kesiminin bulunduğu alandan ibaret olarak kalsın ama AB gelsin, Kıbrıs’ın geneli üzerinde garantörlük hakkına sahip olsun. Bu tehdit karşısında Türkiye Cumhuriyet Devleti uyanık olmalı.”

KTO Başkanı Ömer Gülsoy ise, Kayseri’nin marka şehir olabilmesi için ulaşıma dair yatırımların artırılması gerektiğinin altını çizdi. Gülsoy, “ Bir şehir marka şehir olmuşsa bunun en büyük kriterlerinden biri ulaşımdır. Kayseri’nin de bu anlamda güzel bir havaalanına ihtiyacı var. Yeniden hava alanı terminalinin yapılmasına, otoban yollarının açılmasına, hızlı tren ve yük taşımacılığına ihtiyacı var. Aynı zamanda lojistik merkezi olduğumuzda şu andaki Kayseri’nin en az üç Kayseri, beş Kayseri kadar olacağına inanıyorum” diye konuştu.

Yeni ekonomik programı olumlu karşılamalarına rağmen, işverenlerin bankalar konusunda sıkıntı yaşadıklarına dikkat çeken Gülsoy, şunları söyledi:
“Yeni ekonomik programı çok olumlu karşılıyor ve bu programın uygulanabilir olduğunu görüyoruz. Ama hala bankalar nezdinde bir iyileşme göremiyoruz. Hala üyelerimiz sıkıntılar yaşandığını bize bildiriyor. Alınan kararların uygulanabilir olduğunu biliyoruz, tavsiye ettiklerimizin de uygulanmasını istiyoruz. Şu anda KOBİ’lerimize sahip çıkmalıyız. O yüzden, yüzde 30, yüzde 40’lara varan faiz oranları ile iş dünyasının tedirginliği artıyor. Bankaların çıkardığı önlemler karşısında da iş dünyamız ister istemez sıkıntılanıyor. İnşallah bu olumsuzluklar da aşılacak. Fakat tüm bu olumsuzluklara rağmen, 2018 Eylül ayı ihracat rakamlarının geçen yılın aynı ayına göre yüzde 39.5 arttığını, 2018’in yine üçüncü çeyreğinde Türkiye ihracatının yüzde 12.3 oranında artmış olmasını da yine başarı hikayesi yazmakta olduğumuzun bir göstergesi diye düşünüyorum.”

Son olarak, Kayseri’de işverenlere yönelik konkordato söylentilerinin gerçeği yansıtmadığını kaydeden Gülsoy, “Dini ve ticari ahlakımıza uygun olmayan, Kayseri esnafımıza, iş adamlarımıza yakışmayan bir takım dedikoduların da dolaşmasını asla tasvip etmiyoruz. İşadamlarımızla ilgili olarak konkordatoya gidecekmiş, iflasın eşiğinde imiş gibi söylemleri asla ve asla tasvip etmiyoruz. Bu dedikoduyu çıkaranlara da prim vermemek lazım. Kayseri’de yüzlerce konkordato ilan edecek şirket var deniliyor. Hayır, yok. ona yakın konkordato ilan etmiş işletmemiz var. Nerede yüzlercesi? “ ifadelerini kullandı.