Muhafazakâr MHP tabanının kendilerine destek verdiğini belirten Ergün, “Bu kitleyi AK Parti seçmenine dönüştürebiliriz” dedi.
SANAYİ ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, referandum sonuçlarını analiz ederken, “Bugün seçim olsa Ak Parti yüzde 45 oy alır” dedi. Ergün’ün değerlendirmeleri şöyle:
Değişime destek verildi
Referandum sonucu üzerinden abartılı yorumlar yapmayı doğru bulmuyorum. ‘Evet’i savunanların da ‘Hayır’ı savunanların da marjinal değerlendirmeler yapmaları yanlış olur. Türkiye değişime destek verdi. Bundan yola çıkarak ‘AK Parti’ye destek verenlerin oyu yüzde 58’ demek ne kadar yanlış olursa, Devlet Bahçeli’nin dediği gibi ‘Türkiye karanlığa gidecek’ demek de o kadar yanlış olur.
Yüzde 42’nin korkuları
Halkın yüzde 42’sinin değişim olacağı yönünde tereddütleri var. Eğer süreci doğru yönetirsek, yüzde 42’nin tereddütlerini gideririz. Uygulamalarımız yüzde 42’nin korkularının yersiz olduğunu gösterecek. Yani yargıyı ele geçirmeyeceğiz, otoriter rejime gitmeyeceğiz. Yeni Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Anayasa Mahkemesi’nin yapısını görenler gereksiz korku ürettiklerini anlayacaklar.
Seçim olsa yüzde 45
Referandum sonuçlarına bakıldığında partimizin oylarının yüzde 45 olduğu yorumunu yapabilirim. Bugün seçim olsa, Ak Parti yüzde 45 oy alır. Seçimlere 9 ay var, bu süreçte konjonktüre göre yaşanacaklar bunu iki puan artırabilir veya azaltabilir.
Muhafazakâr MHP desteği
MHP tabanını ikiye ayırmamız gerekir. MHP’nin kıyı kentlerde gerektiğinde CHP ile hareket edebilen bir tabanı var. Orta ve İç Anadolu’daki MHP tabanı ise gerektiğinde Ak Parti’yle hareket ediyor. Referandumda da bu olmuştur. MHP tabanının muhafazakâr kesimi bize destek verdi. Akıllı gidersek, bu kitleyi Ak Parti seçmenine dönüştürebiliriz.
Erdoğan tartışmasız isim
Referandumu cumhurbaşkanlığı provası gibi değerlendirmedik. Bundan bağımsız olarak söylüyorum ki halk kendisi gibi olanı, kendisine benzeyeni cumhurbaşkanı görmek istiyor. Bu profile uyan tek isim, tartışmasız Tayyip Erdoğan’dır. Halk, ‘Boyadık, sana benzettik’ tipli cumhurbaşkanı istemiyor. Başkanlık sistemi ise üniter yapıya sadık kalınarak tartışılabilir.
Boykot değil tehdit
Bence BDP’nin boykotu başarılı değil. Bakıyorsunuz tehdidin en açık hissedildiği yerlerde sonuç farklı, tehdidin azaldığı yerde farklı. Ortada boykot değil tehdit var. Demek ki siyasi bilinçle yapılan bir boykot değil can güvenliği korkusuyla sandığa gidememe durumu var. BDP bundan siyasi bir sonuç elde edemez. BDP tehdit ve korku unsuru değil siyasi parti gibi çalışmalıdır.(Hürriyet)