MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, herkesin Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleriyle ilgili kararına saygı göstermesi gerektiğini belirterek, "Bir arpa boyu yol alamamaktan bahsedenler art niyetlidir, sinsi hesap peşindedir." dedi.
Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, günlerdir İstanbul seçimlerinin konuşulduğunu, sandık yolsuzluğuyla ilgili tespitlerin belge ve delilleriyle YSK'ye sunulduğunu anımsattı.
"CHP ve peşine taktığı çıkar ortakları İstanbul seçimlerine hile karıştırmışlar, organize usulsüzlüklerin faili olmuşlardır." ifadesini kullanan Bahçeli, sandık kurullarının oluşumunda büyük sorun ve şüpheler oluştuğunu söyledi.
CHP'nin parti yöneticilerinin YSK'nin son karar için toplanacağı pazartesi gününe kadar tehdit edici, terbiye dışı ifadelerle son kozlarını oynadıklarını belirten Bahçeli, şunları kaydetti:
"CHP Genel Başkanı da dünkü grup konuşmasını perişan bir ruh haliyle yapmış, ipliği pazara çıkan, foyası ortaya dökülen bir zihniyet eşliğinde gerçekleştirmiştir.
Konuşmasının bir yerinde, Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediyesi tabelasına Türkiye Cumhuriyeti'ni eklediğini ifade etmiş, bunun da bana kapak olduğunu söylemiştir. Sevsinler senin kapağını. Aferin çok güzel laf ettin, boynuna berat belgesini asarsın artık. Sayın Kılıçdaroğlu bilesin ki kaynayan kazan kapak tutmaz, gazozuna oyun olmaz, şayet oynamaya kalkarsan aklın başından gider. Sana kapak çoktan oldu ya duymadın ya da duyurmadılar, geçmiş olsun. Laf dedi döndü kasnak, söz söyledi oldu eski çamlar bardak. Sayın Kılıçdaroğlu, kapak resmi sevilerek alınan kitap gibisin, dışın hoş gibi, duruşun loş gibi, için bomboş.
CHP Genel Başkanı ve sözcüleri her şeyi yanlış anlıyor, atı arabanın ardına koşuyorlar. Önde TC tabelasını asarlar, arkada 'YPG bize mi saldıracakmış' diyerek tıkır tıkır karanlık işlerine bakarlar.
Önde şehit cenazesine katılırlar, arkada şehit yakınlarına terörist iftirası atarlar. Ön tarafta TC tabelasını koyarlar, arkada HDP’yle buluşurlar, Kandil’in destek mesajından mutluluk duyarlar. Önde Kuvayımilliye pozu verirler, arkada 'kuvayımelanet'e kucak açarlar.
Çünkü önde başka, arkada başkalar.
Önce TC'yi asarlar, sonra da hıyaneti askıya çıkarırlar.
Diyorum ki sizin neyinize Türkiye Cumhuriyeti, varın gidin zilletin neferleri."
-"İstanbul kanunsuzluğa teslim edilmemiştir"
Bahçeli, YSK'nin iddiaları araştırmasından CHP'li yöneticilerin neden telaşlandığını sorarak, "Nedir onları korkutan, gocunduran?
CHP Genel Başkanı niye öfke patlaması yaşamıştır?
İP'in başındaki şahıs niye su kaynatmıştır?
HDP'yi hoplatan nedir?
Adaletin yerini bulması sağlanmasın mı?" diye konuştu.
"Çok şükür YSK yapılan itirazları görüşmüş, oy çokluğuyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin yenilenmesine karar vermiştir." ifadesini kullanan Devlet Bahçeli, YSK'nin kararına "akıllara ziyan ve darbe" diyenlerin "asıl siyasi cuntacı, gerçek sicilli darbe severler" olduğunu belirtti.
YSK üyelerini isim isim hedef gösterip "çete mensubu, satılık adamlar, kul hakkı yiyenler, hukuk cinayetinin failleri" diyen kim varsa "millet hasımı, itibar celladı, demokrasi hazımsızı" olduğunu söyleyen Bahçeli, "İstanbul, kanunsuzluğa teslim edilmemiştir. Vakit, seçimlerin yenilenme vaktidir.
Bütün tartışmalar bitmiştir. Herkes YSK'nin kararına saygı göstermelidir. Bir arpa boyu yol alamamaktan bahsedenler art niyetlidir, sinsi hesap peşindedir. Hiç kimse ateşle oynamaya kalkışmamalıdır. 23 Haziran'da milli iradenin tam, eksiksiz, hilafsız ve hilesiz sandığa yansıması hepimizin boynunun borcudur." diye konuştu.
Seçim gününe kadar karargahı İstanbul'da kuracaklarını açıklayan Bahçeli, "Bilinsin ki İstanbul'a mitili atacağım.
Bütün teşkilatlarımızla, bütün imkan ve gücümüzle İstanbul'da çalışacağız, İstanbul'un geleceğini heba ve israf ettirmeyeceğiz. İnanıyorum ki Cumhur İttifakı hukuka uygun, şeffaf ve temiz bir seçimle İstanbul'da hak ettiği başarıya inşallah ulaşacaktır." dedi.
Bir cümle kurmak istediğini dile getiren Bahçeli, konuşmasını "Yargıya çete diyen sözde bir partinin genel başkanı sıfatını taşıyan ve milletvekili olan sana sesleniyorum, gel dokunulmazlığın kaldırması için bir talep ver, 'ilk oyu ben vermezsem namerdim' diyorum." diyerek bitirdi.
(Bitti)