MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Duranlara değil, zehir kusmak için koşanlara, bölmek için hazırlananlara, kan dökmek için ortam kollayan, adam bile olamayanlara odaklanmalısın" dedi. Bahçeli, İstasyon Meydanı'nda düzenlenen "Milli Değerleri Koru ve Yaşat" açık hava toplantıları kapsamında "Birlik Mitingi"nde yaptığı konuşmada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yarın Erzurum'da olacağını anımsattı. Erdoğan'ın kendisini kopya ettiğini savunan Bahçeli, şöyle devam etti: "Bizim milli değerleri koru ve yaşat' adı altında yaptığımız açık hava toplantılarını seni oldukça zor duruma soktuğunu da görüyorum. Bu nedenle Gezi parkını bahane ederek, anında meydanlara çıktın. Tıpkı cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023 hedeflerimizi aşırdığın gibi milletimizle coşkulu buluşmamızı da hasetliğinden kendine örnek aldın. İstanbul'un fethinin 600. yıl dönümüyle ilgili hedefimizi siyasal kapçakçılıkla partine mal ettin. Şimdi de bizim Erzurum'a geleceğimizi duyunca ne yaptın ne ettin burada açık hava toplantısı yapmaya karar verdin. Batı'ya uydu oldun başaramadın, gömlek değiştirdim diye yutturmaya çabaladın, meğerse BOP'un zincirlerini takmaktan da geri durmamışsın. Senin taklikçilikte üstüne yoktur. Senin siyasal dolandırıcılıkta rakibin görülemeyecektir. Elbette gel Erzurum'a. Meydanlar herkese açıktır. Ancak burada dürüst konuşmalısın, açık olmalısın. Bir kez de olsa ahlaklı hareket etmelisin." Genel Başkan Bahçeli, şunları kaydetti: "Hiçbir yerde bahsetmediğin, bahsedemediğin şu söz de Kuzey Kürdistan'ı gel de Dadaşların huzurunda bir açıkla da görelim. Sayın Erdoğan, bu Kürdistan neresidir? Kuzeyi nereleri kapsamaktadır, güneyi, batısı, doğusu nereye kadar uzanmaktadır. Erzurum bu sözde Kuzey Kürdistan'a dahil midir? Gel de bu meydan da Dadaşlara söyle bakalım. Bu konuda bir söz mü verdin? Bu hususta bir umut mu uyandırdın? Süreç ihanetinin ikinci aşamasına geçme hazırlığı yaparken, BDP'li bölücülerle görüşmelerde, bu konu da gündeme geldi mi? Taksim Gezi Parkı'ndaki protestolara katılanlara çapulcular derken, demokratik haklarını seslendiren masum vatandaşlarımızın ve özellikle genç kardeşlerimizi düzeni bozmakla eleştirirken, bölücülerin ne yaptığının farkında mısın? Kamu düzenini bozmanın suç olduğunu söylerken çok kararlısın da kamu düzenini bırak bozmayı, yıkmayı ve yok etmeyi kafasına koymuş hainleri niçin ve hangi akla es geçiyorsun? Taksim'den vatan taksimi için pay mı çıkarmaya gayret ediyorsun? Senin için düzen, denge, dirlik ve birlik neyi çağrıştırmaktadır. Bu soruların cevabını Dadaşlara vermelisin. Ömrü hayatında bir defa da olsa şerefli olmayı denemelisin. 3,5 yaşındaki torununun hergün sana 'dik dur eğilme, bu millet seninle' derken bari onun geleceğini karartmamalısın. Yüzünü kara çıkarmamalısın." -"Tencere tava çalanlara değil, milletin birliğini çalanlara, milletin hazinesini çarpanlara bakmalısın" Bahçeli, "Duran adamlara değil, bölen, kesen, biçen, yağmalayan, doğrayan, öldüren, kasteden adam müsveddelerine, 63 yarım adama ve yanında adamlığı mum gibi eriyenlere kafayı takmalısın. Duranlara değil, zehir kusmak için koşanlara, bölmek için hazırlananlara, kan dökmek için ortam kollayan adam bile olamayanlara odaklanmalısın. Duranlara değil, akışa karşı kürek çeken, rüzgara karşı yürüyen, ateşe doğru ilerleyen ve uygun adımlarla diktatörleşen şahsını gözden geçirmelisin. Tencere tava çalanlara değil, milletin birliğini çalanlara, milletin hazinesini çarpanlara bakmalısın" diye konuştu. Başbakan Erdoğan'ın gezi parkı eylemcilerine herhangi bir ayrım yapmaksızın hukuku hatırlattığının altını çizen Bahçeli, şöyle devam etti: "Ama sıra bölücülere, teröristlere, şerefsizlere, günaha batmış sefil yaratıklara gelince yan çizmekte, çamura yatmakta ve görmezden gelmektedir. Birliğimizin, varlığımızın, devamlılığımızın dayanağı aziz vatan coğrafyası üzerinde birileri hak iddia etmekte, sınırlar çizmekte, konferanslar tertip ederek, vadeler biçmektedir. Şu kepazeliğe bakınız ki Başbakan Erdoğan, faiz lobisiyle, uluslararası medyayla, Avrupa Parlamentosu ile sanatçılarla, gençlerle, çevrecilerle bir plan konseptinde didişmekte ve hesaplaştırmaktadır. Döviz fiyatı başını almış giderken, borsa serbest düşüşe geçmişken Başbakan meydan meydan gezmekte, önce icat edip, arkasından da cebelleştiği sanal korkuluklarla kavga etmektedir. Başta Almanya olmak üzere küresel ölçekteki birçok ülkeyle görünüşte Gezi parkı üzerinden gerçekteyse bölgesel konulardaki fikir ve yaklaşım farklılıklarından dolayı ters düşmüştür." Başbakan Erdoğan'ın Türkiye'nin başına musibetleri bir bir çektiğini ileri süren Bahçeli, "Bu şahsın bereketi çoktan bitmiştir. İmralı canisi ve kanlı örgütü TBMM'nin çalışma takvimiyle ilgili yorum yapacak kadar cüret kazanmışken Başbakan hiç oralı bile değildir. Bölücüler önce Ankara'da, arkasından Diyarbakır'da daha sonra da Erbil ve Avrupa'da bağımsız Kürdistan sütunlarını dikmek için yoğunluğa nifak üretmektedir. PKK prokovasyonları için zemin oluşturmakta, gerekçe hazırlamaktadır. Teröristlerin elleri namluda, gözleri vatan evlatlarındadır. Kandil fitnesinden açıklama üstüne açıklama gelmektedir. Kurşun gibi sözler, sözde savaş imaları, çete ele başlarından ardı arkasına duyulmaktadır" dedi. -"Televizyonda dedikodu yapmamalısın" Türkiye'nin etnik bölücülüğün kapanına sıkışmış, yeni terör saldırılarının görüş açısına kısıldığını ifade eden Bahçeli, şunları kaydetti: "Allah korusun ama her an acı bir haberle karşılaşma ihtimali gittikçe fazlalaşmaktadır. İstanbul'a yapılacak üçüncü köprüye verilen isimden dolayı alttan alta mezhep gerilimi kaşınmaktadır. PKK'lı ele başlarının Taksim Gezi Parkı olaylarının yaygınlaştırılarak, bölücü kalkışmaya eklenmesi konusundaki beklentileri çok tehlikeli bir duruma işaret etmektedir. Etrafımızdaki husumet cephesi daralmaktadır. Başbakan Erdoğan, insanlarımızı ayırmakla, cepheleştirmekle, önüne gelenle çekişmekle, çatışmakla meşguldur. Camilerde içki içen, ayakkabıyla giren, başörtülü hanım kardeşlerime saldıran her kim ya da kimlerse Başbakan bunları bulmalısın, failleri deşifre etmelisin, doğruları milletimizle paylaşmalısın. Televizyonda dedikodu yapmamalısın. Bu siyaset anlayışı başörtü hassasiyetini tekrar alevlendirmek, inanan inanmayan laik-antilaik, Sünni Alevi, Türk-Kürt bloklaşmasını derinleştirmek amacıyla olmadık iddialara, olmadık yalanlara, olmadık hayasızlıklara sığınmaktadır. Başbakan Erdoğan, zalimliğini, gaddarlığını, milli irade hırsızlığını sürekli genişletmekte, Türk milletine hiçbir devirde karşılaşmadığı kötülükleri yapmaktadır. Bunlar haksızlıktır, bunlar Dadaşlara, Türk milletine hakarettir. Başbakan siyasetini, icazet, istismar ve ikbal üzerine kurmuştur. Zina meselesini istismar etmiş, milletimizi kandırmıştır. Başörtüsünü istismar etmiş, inançları zedelemiştir. İmam hatip konusunu tahrik etmiş, gençlerimizi aldatmıştır. Etnik ve mezhep gerilimini tırmandırmış, kışkırtmada eşikleri aşmıştır. Yoksulluğu kullanmış, yolsuzluğu azdırmış ve Erzurumlu kardeşimi açlığa havale etmiştir." Başbakanın mağduriyet rolüne çok alıştığını, bunu kendisine yıllardır yakıştırdığını savunan Bahçeli, "Ancak o mağdur başbakan ve yandaşları değildir. Mağdur vatandaşdır, mağdur Erzurumlu'dur. Sayın Başbakan mağduriyeti gel de Erzurum yaylalarında gör. Mağduriyeti tükenen hayvancılığına ağlayan Erzurum meralarında gör. Mağduriyeti iş bulma umuduyla ömrünü tüketenlerin toplandığı Erzurum kahvelerinde gör. Mağduriyeti bir lokma ekmek uğruna yaban ellere göçe hazırlananların halini, Erzurum otobüs terminalinde, tren garında gör de anla. BOP'un eş başkanı sen mağdur değil mağrursun. Büyüklenensin, böbürlenensin, şeytanın en sevdiği huy olan kibrin içindesin" diye konuştu. Türkiye'nin sandıkla tazelenmesi, demokrasiyle ümitlenmesi ve bu enkazdan kurtulması gerektiğini belirten Bahçeli, "Başbakana Erzurum ayar vermeli, uyarlamalı ve haddini bildirmelidir. Bayrağı tahrik unsuru olarak gören, nevruz günü Diyarbakır'da bir tek bayrak olmamasını dahi dert etmeyen Başbakanın şimdilerde herkesi bayrak asmaya çağırması son çırpınışlarıdır. Sayın Başbakan sen Türk milletiyle, milliyetçilikle, milli kimlikle ve son vatanımızla çoktan yollarını ayırdın. Tavsiyemiz odur ki utanman kaldıysa önce pişmanlık göstermeli, af dilenmeli, özürler dilenmeli ve sonra da saygınlığıyla oynadığın bayrağı ağzına almalısın. Sana geçmiş olsun siyasetin Teyyo Pehlivanı. Erzurum'un Teyyo Pehlivanı Ankara'da. Merak ediyorum yarın Dadaşların yüzüne nasıl bakacaksın. Hangi yalanları, palavraları söyleyeceksin" dedi. (Son)
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz