MHP, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu hakkında "terör örgütünün saldırılarıyla bölücü amaçlarına ulaşabileceği yolunda cesaret vermek suretiyle anayasa ve kanunların kendilerine verdiği görevi yerine getirmeyerek, hukuk devletini, kamu düzenini ve milli güvenliği sağlama görevini ihmal ve görevini kötüye kullandıkları" iddiasıyla TBMM Başkanlığına Meclis soruşturması açılması için başvurdu.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TBMM'de MHP Grup Yönetim Toplantı Salonu'nda basın mensuplarıyla yaptığı sohbet toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Çözüm Süreci'ne ilişkin yaptığı açıklamaları izletti.
'İHANET EDENLER HESABI NASIL VERECEKTİR?'
"İhanet eden kimdir, bu ihanet edenler hesabı nasıl verecektir?" sorularını yönelten Vural, şöyle devam etti:
"PKK terör örgütüne siyasi çözüm bulma amacıyla, PKK'nın siyasi amaçlarını meşrulaştıran, silahlı varlıklarıyla kalmasını kabul eden, silah stoklanmasına izin veren, terörle mücadele etmesi gereken güvenlik güçlerimizin, askerimizin ve polisimizin operasyon yapmamasını sağlamak suretiyle devletimize planlı bir şekilde darbe hazırlığı yaparak fiili olarak anayasayı değiştirmeye yönelik bir kalkışma içerisinde oldukları gayet açık ve nettir.
Bugün geldiğimiz bu süreç içerisinde terör örgütünün istek ve arzularını yerine getirmek için anayasayı 400 milletvekili ile değiştirme iradesi ortaya koyanlar aslında millet iradesini silaha teslim etmek isteyenlerdir.
Vatana ihanetin nedeni olmaz, er ya da geç bedeli olur. Bu sürecin muhakkak bir bedeli olacaktır.
'İHANET SÜRECİNİN SORUMLULARI'
TBMM'de MHP olarak bu ihanet sürecinin sorumluları hakkında bir Meclis soruşturması açılmasına yönelik irade beyanımızı imzalamış ve TBMM Başkanlığına bugün itibarıyla vermiş bulunmaktayız."
Vural, Meclis soruşturması dilekçesi hakkında bilgi verdi ve şöyle dedi:
"Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü hedef alan bölücü terör örgütü PKK ile mücadeleyi akamete uğratmak, çözüm süreci adı altında PKK terör örgütünün silahla dayattığı siyasi amaçlarına ulaşmasına yönelik taleplerini kabul etmek suretiyle terör örgütünü amaçlarına ulaşma yolunda silah kullanmasını cesaretlendirmek. PKK terör örgütünün silahlı varlığını görmezden gelerek adeta meşrulaştırmak, PKK terör örgütünün silahları ile birlikte alan hakimiyeti kurmasına, silah stoklanmasına, vergi toplamak, asayiş birimleri kurmak, mahkemeler oluşturmak suretiyle devlet yapılanması kurmasına göz yummak, terörle mücadele eden güvenlik görevlilerinin silahlı terör örgütü mensuplarına yönelik operasyon taleplerine izin vermemek, TBMM'nin verdiği PKK terör örgütü unsurlarına yönelik sınır ötesi operasyon kararının gereklerini zamanında ve gereğince yerine getirmemek, milletin can ve mal emniyetini tehdit eden PKK ve teröristleri vatandaşlarımızın temsilcisi konumuna getirerek, milli egemenliğin ve milli iradenin temel oluşturduğu demokratik nizamın temellerini sarsmak, yaygınlaşan terör eylemleri ve ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğünü tehlikeye düşüren şiddet hareketlerine yönelik anayasa ve hukukun verdiği yetki ve imkanları kullanmamak ve çözüm sürecinde korunan ve güçlenen PKK terör örgütünün halen asker, polis ve kamu düzenini hedef alan yaygın eylemleri devam etmesine rağmen terör örgütünü muhatap alarak çözüm adı altında sürecin devam etmesine yönelik irade beyanlarıyla terör örgütünün saldırılarıyla bölücü amaçlarına ulaşabileceği yolunda cesaret vermek suretiyle anayasa ve kanunların kendilerine verdiği görevi yerine getirmeyerek, hukuk devletini, kamu düzenini ve milli güvenliği sağlama görevini ihmal ve görevini kötüye kullanan konusu suç teşkil eden eylemlerde bulunan ve emirler veren dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Adalet bakanları Bekir Bozdağ ve Sadullah Ergin, İçişleri Bakanı Efkan Ala hakkında Meclis soruşturması açılmasını arz ederiz.
MHP olarak bu ihanet sürecinin sorumluların hukuk nezdinde bedelini ödemek üzere Meclis soruşturması açılmak üzere irade beyanımızı TBMM Başkanlığına sunmuş bulunmaktayız."
'DÖNEMİN BAŞBAKANI SIFATIYLA VERİYORUZ'
"Cumhurbaşkanı vatana ihanetten yargılanabiliyor, nasıl bir hukuki yol izlenecek?" sorusuna Vural, "Onu dönemin başbakanı sıfatıyla veriyoruz. Bu Cumhurbaşkanının görevlerinden yaptığı cumhurbaşkanı sıfatından kaynaklanan bir husus değildir, daha önceki görevleriyle ilgilidir" yanıtını verdi.
MERAL AKŞENER KONUSU
"Aday listeleri açıklandı, Sayın Meral Akşener listede yok, nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Vural, "Bir seçim dönemine giriyoruz. Listelerle ilgili değerlendirmeler siyasi partilerimizin organları yaptı, netice itibarıyla bir irade beyanı oluştu, dolayısıyla bu irade beyanı oluşan liste doğrultusunda MHP olarak 1 Kasım'da terörü bitirecek ve bu terörü sorumluları hakkında hesap soracak bir irade beyanının Meclis'te çoğunlukla temsil edilebileceğini düşünüyoruz" dedi.
'BİR SÜRPRİZ DEĞİL'
"Tuğrul Türkeş partisinden istifa ettiğini açıkladı, ne diyorsunuz?" sorusuna da Vural, "Bir sürpriz değil zaten bu MHP'ye yönelik siyasi kumpas olduğunu ifade ettik. Bu süreç Adalet ve Kalkınma Partisi'nin MHP'ye yönelik bir kumpas için bu süreci hazırladığının göstergesidir. Bütün bunlar aslında bu sürecin MHP'ye yönelik bir kumpas hareketi olduğunu da bu yaşadıklarımız açık ve net bir şekilde ortaya koymaktadır" dedi.
'BU İHTİYACI KİM BELİRTECEK DOĞRUSU BİLEMİYORUM'
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün açıklamalarına ilişkin de Vural, "Fazla net bir açıklamaları yoktu. O kadar soru ama pek bir cevap göremedim. İhtiyaç duyulursa dönerim diyor tabii yani bir kişinin siyasete girme iradesi kendisiyle ilgili bir konudur bu ihtiyacı kim belirtecek doğrusu bilemiyorum. " değerlendirmesini yaptı.
"Vatana ihanet suçlamasıyla Meclis soruşturması açılmasını mı istiyorsunuz?" sorusuna da Vural, "Görevi kötüye kullanma, konusu suç teşkil eden emir verme, mahkemelerin bağımsızlığını engelleme, Başbakan'ın iç güvenlik, dış güvenlik, terörle mücadele konusunda görevli kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlama görevini yapmama, açıkçası silah stoklanmasına göz yumma, kamu görevinin yapılmaması suçu, PKK bir suç örgütünü koruma kollama ve silah kullanılmasını kolaylaştırma gibi... PKK terör örgütünün silah stoklanmasına, eylem yapmasına izin vererek kanunen görev yapması emredilen güvenlik güçlerinin kanuni görevlerini yapmasını engelleme suçlarından dolayı terör örgütünü destekleyici tavırlardan dolayı haklarında bir Meclis soruşturması açılmasını istedik" dedi.
(ANKA)