ANKARA (ANKA) - MHP Genel Sekreter Yardımcısı Emin Haluk Ayhan, yatırımların durma noktasına geldiğine, hane halkı ve iş dünyasındaki tedirginliğin had safhaya ulaştığına dikkat çekerek, üretici kesime destek verecek yeni bir makro program oluşturulmadan, mevcut küresel finans krizinin bir fırsata dönüştürülmesinin hayal olduğunu savundu.
MHP Genel Sekreter Yardımcısı Ayhan yaptığı açıklamada, ABD kaynaklı küresel krizin Türkiye ekonomisine etkilerini değerlendirdi. Gelişmiş ülke ekonomilerinden yayılan küresel krizin daralan mali piyasalarda Türkiye'nin dış finansman imkanlarını kısıtlayacak bir gelişme olduğunu belirten Ayhan, bunun uluslararası sermayenin daha seçici bir hale gelmesine ve son dönemde azalan doğrudan yabancı yatırımların daha da gerilemesine neden olacağını kaydetti. Dış finansman ve yatırım imkanlarının kısıtlanmasının, yüksek cari açığın finansmanını imkansız hale getireceğine dikkat çeken Ayhan şunları kaydetti:
"Buna iç ve dış pazarlardaki talep daralması ve durgunluğu hatta enflasyonist baskıları da eklersek, krize yüksek cari açıkla yakalanan bizim gibi ülkelerin problemleri daha yeni başlamaktadır.
Enflasyon, cari açık ve faizlerin daha da yükseldiği, buna mukabil ekonomik büyümenin yavaşladığı bir döneme girilmesi kaçınılmaz kılacaktır. Daha da önemlisi Ülkemiz, böyle bir konjonktüre iktisadi olarak en uygunsuz, en kırılgan pozisyonda yakalanmıştır. Cari açığın zaten rekor seviyede bulunduğu, toplam dış borç stokunun 262,9 milyar dolara yükseldiği, Türk özel sektörünün borç stokunun 172 milyar Dolara ulaştığı, faizlerin, enflasyonun yükselmekte olduğu ve ekonomik büyümenin son 25 çeyreğin en düşük seviyesinde bulunduğu bir dönemde küresel krize yakalanmıştır."
Türkiye ekonomisini yöneten kadronun, "tam bir dağınıklık ve vurdumduymazlık içinde kafasını kuma gömmekle meşgul" olduğunu ifade eden Ayhan, "Ekonomiyle ilgili bakanlar ayrı telden çalmakta, herkes kendi sorumlu olduğu alanla ilgili kesimleri memnun edecek açıklamalar yapmakta ama kesinlikle ekonomiye makro ölçekte bakılmamakta ve bunun için gereken eşgüdüm kurulamamaktadır" dedi. Gelinen noktada, iş dünyasının heyecanını kaybettiğini yatırımların durma noktasına geldiğini, hane halkı ve iş alemindeki tedirginliğin ise hat safhaya ulaştığını vurgulayan Ayhan, krizi kapıda bekleyen Türkiye'nin hiçbir tedbir almadığını söyledi. Ekonominin geleceğine duyulan güven artmadan, kimsenin tüketim ve yatırım için hamle yapmayacağının, borçlanma cesaretini gösteremeyeceğinin altını çizen Ayhan şöyle dedi:
"Ulusal ekonomi iç talep olmadan, enflasyonla mücadeleyi zedelemeyecek ölçüde bir canlılık yakalanmadan, salt ihracattaki sözde artışla da büyüyemez. Türkiye'nin, 2005'de görevini tamamlamış bir makro programla yola devam etmekte ısrar etmesi mevcut küresel kriz ortamında intihar ile aynı anlama gelecek ve üretici kesime destek ve heyecan verecek yeni bir makro program oluşturulmadan, mevcut küresel finans krizini bir fırsata dönüştürülmesi ise bir hayalden öteye geçemeyecektir." (ANKA)