MHP'li Öztürk: Burası Anayasa, PKK'nın Isteklerinin Kabul Masası Değil

MHP Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi Oktay Öztürk, 'ana dil değil anladığı dil' konusundaki haberlere tepki...

MHP Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi Oktay Öztürk, 'ana dil değil anladığı dil' konusundaki haberlere tepki gösterdi. Öztürk, "Burası Anayasa, PKK'nın isteklerinin kabul masası değil ki. Anayasa burası." dedi.

TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyeleri, Meclis ek binada bir araya geldi. Meclisin tatile girmesine rağmen Temmuz ayı boyunca çalışma kararı alan komisyon üyeleri çalışmalarını sürdürdü. Bu toplantı girişinde konuşan MHP Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi Tunca Toskay, "4. fıkranın tamamını biz çıkarılması gerektiğini söylemiştik ki 'anladığı dilde' bir ittifak vardı. Biz o fıkranın tamamını çıkarılmasını söylemiştik. Anladığı dilde MHP'nin hem fikir olduğunu yazmışlar." diyerek basında çıkan haberlere tepki gösterdi.

Reklam
Reklam

AK Partinin din ve vicdan özgürlüğü konusunda verdiği teklifin sorulması üzerine ise AK Parti Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi Mehmet Ali Şahin, "Henüz o maddeyi komisyon olarak değerlendirmedik. Verdiğimiz önergenin içeriğini, varmış olduğumuz mutabakatı kamuoyu ile paylaşmıyoruz. Üzülerek sorunuza cevap veremeyeceğim. Çalışma bittikten sonra hep birlikte görürüz. Hiçbir spekülasyona yol açacak beyanda bulunmam. " karşılığını verdi.

AK Parti Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi Ahmet İyimaya ise bunların ham öneriler olduğunu söyledi. "Komisyon değerlendiriyor ve ortak bir metin teşekkül ediyor. Şuanda ön bir uzlaşma yok." diyen İyimaya, şöyle devam etti: "Din ve vicdan özgürlüğü olsun, din özgürlüğü olsun. Bunlar ham taslaklar, ham taslaklar aşamasında hem kamuoyuyla hem basınla değerlendirmeme ilkesi yöntemimiz olarak benimsendi. Kamuoyu elbette kendisine ulaşan verileri değerlendirecektir. Ama daha komisyon değerlendirmemiş metin, teşekkül etmemiş esasen kamuoyunun değerlendirmesi, komisyonun ortaya koyacağı koyabilirse uzlaşma taslağı ön taslak üzerinden olacaktır."

Reklam
Reklam

YASAMA ORGANI YASA ÇIKARIR, YARGI ORGANI UYGULAR

Tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılıp bırakılmayacağına ilişkin bir soruya İyimaya, "Yasama organı yasa çıkarır, yargı organı somut sorunlarla onu uygular. Toplumsal algı ile yargının hareketlerini, olası kararlarını kestirmek mümkün değil. Çoğulcu toplumda, toplumun algısı da hukukun kendisi de bir güvencedir. Açık toplumlarda her türlü gelişmeyi saygıyla karşılamak lazım ve süreç hepimizin öğretmenleridir, hepimizin öğütleyicileridir. Süreç ve zaman ırmağı doğru yöne akıyor." diye konuştu.

CHP Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi Rıza Mahmut Türmen ise tutuklu vekillerin hala içerde, cezaevinde durmalarının giderek güçleşmeye başladığını savundu. Giderek hukuki dayanaktan yoksun olmaya başladığını dile getiren Türmen, "Hala cezaevinde kalırlarsa bu işin siyasi tarafının çok daha ağır bastığı ortaya çıkacaktır. Bugün artık adli kontrol tedbirlerine ulaşma imkanı var yeni çıkan kanun çerçevesinde. Bu insanlar milletvekili seçilmişlerdir. Halkın iradesiyle milletvekili olmuşlardır. Artık birilerinin bu tutukluluk rezaletine son vermesi gerekir. Tutukluluk rejimini değiştirmediler. Katalog suçlarına dokunmadılar. Ama hakimin adli kontrol tedbirini uygulaması ortaya çıktı. Pekala adli kontrol tedbirleri uygulanarak milletvekilleri serbest bırakılabilir. Dava yargılama zaten devam edecek bundan yana bir sıkıntı yok. içerde kalmaları için bahane bulmak mazeret bulmak giderek güçleşmektedir." şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

"ANLAYABİLECEĞİ VE KONUŞABİLECEĞİ BİR DİL VARSA O ZAMAN MESELE YOK"

Din ve vicdan özgürlüğü dil konusundaki bir soruya Türmen, "Henüz oraya gelmedik. Tabiî ki herkes din ve vicdan özgürlüğüne sahip olmalı. Algı ne yaratıyor bilmiyorum ama bundan başka bir şey olabilir mi? Din vicdan özgürlüğüne sahip olmaktan başka bir şey farklı bir şey olabilir mi? Bu özgürlükleri genişletici bir Anayasa. Hedefimiz amacımız o. Tabiî ki din ve vicdan özgürlüğünü belirteceksiniz." karşılığını verdi.

CHP'nin bakışında kamuda türban serbesliğine ilişkin değişiklik olup olmadığını yönelik bir soruya Türmen, "Daha oraları görüşmedik." dedi. 'Ana dil anladığı dil' konusunda ise Türmen, "Anlayabileceği ve konuşabileceği bir dil varsa o zaman mesele yok. Ama anlayamadığı konuşamadığığ bir dil varsa tabi tercüman vermek lazım. Başka nasıl olacak nasıl yargılayacaksınız ki anlayamadığı konuşamadığı bir dilde insanları." diye konuştu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: