MHP'li Tanrıkulu: Adrese teslim düzenleme

MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu, büyük projelere hazine garantisi verilmesinin adrese teslim düzenleme oluğunu savundu.

MHP'li Tanrıkulu, ekonomik gelişmelere ilişkin yazılı açıklamada bulundu. Büyük projelere hazine garantisi verilmesinin adrese teslim düzenleme oluğunu savunan Tanrıkulu, Hazine Müsteşarlığı'nın 19 Nisan 2014 tarihli Resmî Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren "Hazine Müsteşarlığı Tarafından Gerçekleştirilecek Borç Üstlenimi Hakkında Yönetmelik"in adrese teslim bir düzenleme olduğunu belirterek, bu düzenlemenin Türkiye'nin yüksek olan dış borçlarını daha da artıracağını ve bazı firmaların kayırılmasına yol açabileceğini öne sürdü.

Reklam
Reklam

Bugüne kadar Hazine garantisi Yap-İşlet-Devret projelerinde "satın alma garantisi' şeklinde uygulanırken, bu Yönetmelik ile artık finansman konusuna da garanti verildiğine dikkat çeken Tanrıkulu, "3. Hava Limanı, 3. Köprü gibi büyük projelere daha önce iktidar, Hazine garantisi olarak "satın alma garantisi' ile kimisine yıllık geçiş garantisi, kimisine yıllık yolcu garantisi gibi garantiler vermiştir. Anlaşılan bu garantiler yetmemiş, yönetmelik ile borçları da garanti altına alınmıştır. Bundan sonra 1 milyar TL'nin üzerindeki projeler için gerekli dış finansman sağlanırken uluslararası finans kuruluşları Hazine garantisini sürekli talep edeceklerdir" dedi.

YENİ BİR EKONOMİK KRİZİN TETİKLEYİCİSİ OLABİLİR

Hazine'nin 2013 yılı sonu itibariyle 10 milyar 536 milyon dolar Hazine Garantili Dış Borç stoku bulunduğunun anımsatan Tanrıkulu, Avrupa'da baş gösteren ekonomik krizin ana nedeninin, aşırı ve ölçüsüz olarak başvurulan transfer harcamalarının finansmanına yönelik devlet borçlanmaları olduğunun unutulmamasını istedi. Yönetmelik ile üretim ve milli gelire en ufak katkısı olmayan proje finansmanlarının Türkiye'de yeni bir ekonomik krizin tetikleyicisi olabileceğine dikkat çeken Tanrıkulu, şu tespitlerde bulundu:

Reklam
Reklam

"Yönetmelik ile yap-işlet-devret veya yap-kirala-devret modeliyle ihaleyi alan firmaların kusuru olsa bile, Hazine kredinin yüzde 85'ine garanti sağlayacaktır. İhaleyi alan firma, alınan kredinin tamamını bu işte kullanmadan işi bıraksa dâhi bu Yönetmelik hükümlerine göre aldığı kredinin % 15'ini ödeyerek, yükümlülüklerini devletin omuzlarına yükleyecektir. İlâna çıkmış projeye 3 milyar dolar sınırı da olmayacaktır. Bakanlar Kurulu'na tanınan 3 milyar dolar sınırını 1 kat artırma yetkisi ile bu rakam 6 milyar dolara çıkabilecektir."

TEHLİKELİ TAVİZ

Yönetmeliğin 5'inci maddesinin 6'ncı fıkrasında "imzalanan borç üstlenim anlaşmaları Resmî Gazetede yayımlanmaz" hükmü bulunduğunu anımsatan Tanrıkulu, "Devleti borç altına sokan bir taahhüt, bir müteselsil kefalet Resmî Gazete'de yayımlanmayacaktır. Saydamlık ve hesap verilebilirlik ortadan kaldırılacaktır. Bu gizlilikle milletimizin sırtına yüklenecek devasa dış borçlar ile kimlerin kollanıp, korunduğunu ileride görmüş olacağız" dedi.

Yönetmeliği, iktidara gerek seçim dönemlerinde, gerekse siyasi çalışmalarında yakın olan firmalara verilen tehlikeli bir taviz olarak değerlendiren Tanrıkulu, "Yönetmeliğin götüreceği, getireceğinden daha fazla olacaktır. Yaratacakları Hazine garantili proje çöplüğü ile dış borç yükümlülüklerimizin daha da artmasına neden olanlar bilmelidir ki; ülke ekonomimize verilen zararlar milletimiz ve tarih tarafından asla affedilmeyecektir" dedi. (ANKA)

Reklam
Reklam