MHP'li Tanrıkulu:IMF’ye Ödenen Son Taksit AK Parti’nin Aldığı Borcun Son Taksiti

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu, Türkiye’nin IMF’ye olan borcunu kapatması...

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu, Türkiye’nin IMF’ye olan borcunu kapatması ile ilgili, ödenen son taksitin AK Parti’nin aldığı borcun son taksiti olduğunu öne sürdü. Tanrıkulu, ekonomik göstergeler içinde ekonomik yönden yeni uygulamalarla başarının yakalanmadığını, 57’inci hükümetin uygulamaya koyduğu ‘Ekonomik Programı'nın meyvelerinin bulunduğunu ileri sürdü.

MHP’li Tanrıkulu, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’nin IMF’ye borcunun kapanmasını ve son ekonomik göstergeleri değerlendirdi. AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılı sonunda Başbakan Erdoğan’ın dediği gibi Türkiye’nin IMF’ye borcunun 23,5 milyar dolar olmadığını, 22 milyar dolar olduğunu aktaran Tanrıkulu, “Kendisinin bin bir güçlükle Başbakan olduğu 59. hükümetin kuruluşunda yani 2003’ün Mart sonunda IMF’ye borç 21 milyar 965 milyon dolardır. IMF ile 19’uncu Stand By anlaşmasının bizzat kendi bakanları ve bürokratları tarafından imzalandığını hatırlatmak isteriz. Bu anlaşmayla 6,7 SDR, yani 10 milyar dolar Türkiye’yi IMF’ye borçlandıran kendisidir ve 14 Mayıs 2013’te IMF’ye ödenen son borç taksiti kendi yaratmış olduğu borcun taksitidir.” diye konuştu.

Reklam
Reklam

Tanrıkulu, şu ifadeleri kullandı: “Bizden önceki dönemin IMF’ye borcunu biz kapattık ‘Medyen Tartısı’ zihniyetiyle vatandaşımızı kandırabileceklerini zannedenler, bir yandan 2002 yılından bu yana Cumhuriyet tarihimizin birçok değerini 38 milyar dolar karşılığında haraç-mezat özelleştirirken, öte yandan ülkemizi ne kadar borçlandırdıklarını da dile getirmeleri gerekiyor. Elde ettikleri bu yüksek rakamlarla 10 yıldır ülkemizde yeni istihdam alanları açamayıp, işsizliğin yükselmesine seyirci kalanlar, Şubat 2013 istihdam oranını yani yüzde 10,5’i nasıl açıklayacaklar.”

DIŞ BORÇ ARTTI

2002 yılında toplam 129,5 milyar dolar olan dış borcun 2012 yılı sonunda 337 milyar dolara çıktığını kaydeden Tanrıkulu, kamunun 2002 yılında 155.2 milyar TL olan iç borç stokunun ise yüzde 163 oranında net 253 milyar lira büyüyerek 2012 sonunda 408.3 milyar liraya yükseldiğini öne sürdü. Özel sektörün 2002 yılında 43 milyar dolar olan dış borcunun da 2012 sonunda 226 milyar dolara yükseldiğini savunan Tanrıkulu, bu borçların ödenmemesi halinde ülkenin riske gireceğini ileri sürdü.

Reklam
Reklam

Eylül 2012-Aralık 2012 döneminde dış borç stoku, döviz kuru değişikliklerinden dolayı yaklaşık 1,8 milyar dolar arttığını da savunan Tanrıkulu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hazine garantili dış borç stoku 2002 yılından bu yana artarak, 2012 yılı sonu itibarıyla 9,5 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Yine 2002 yılında hane halkımızın 2.2 milyar TL olan tüketici kredileri borcu 206 milyar TL’ye çıkmış, 4 milyar TL olan kredi kartı borcu ise 73 milyar TL’ye çıkmıştır. Diğer yandan cari açığın finansman tarafı incelendiğinde, yurt dışı yerleşiklerin doğrudan yatırımlarının Mart ayında 597 milyon dolar gerileyerek, Eylül 2012’den bu yana aylık bazda kaydedilen en düşük seviyeye gerilemiştir. Böylece, söz konusu yatırımlar yılın ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 55,2 düşüşle 2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. Şubat ayında artan 12 ay birikimli cari açık, Mart ayında düşüş göstermesi, yılın ilk çeyreğinde iç talep şartlarında beklenen toparlanmanın gerçekleşmediğini de bizlere göstermektedir.”

Reklam
Reklam

"MERKEZ BANKASI'NIN REZERVİNİN DIŞ BORCU KARŞILAMA ORANI DÜŞTÜ"

Yine Başbakan Erdoğan’ın sık sık dile getirdiği Merkez Bankası döviz rezervi konusuna da değinen Tanrıkulu, 27 milyar dolar ile devir aldık dedikleri Merkez Bankası uluslararası rezervlerinin kısa vadeli dış borçlarımızı karşılama oranı 2002 yılında yüzde 169 iken, 2012 yılında bu oran, cari açık rakamını da hesaba kattığımızda yüzde 80’lere kadar inmiştir. Konuya bu açıdan baktığımızda, 2002 yılındaki yüzde 169’luk karşılama oranına ulaşabilmek için ya Merkez Bankası’nın rezervlerinin 253 milyar dolar olması gerekmekte ya da kısa vadeli dış borç rakamı ile cari açık rakamı toplamının 77 milyar dolar olması gerekmektedir. Ortada ekonomik yönden yeni uygulamalarla başarı değil, 57’nci hükümetin her türlü siyasî riski alarak, daha da önemlisi vatandaşına doğruları söyleyerek uygulamaya koyduğu ‘Ekonomik Program’ın meyveleri bulunmaktadır.” şeklinde konuştu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: