HDP Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen, MHP'nin, bazı suçların ceza sürelerinde indirim teklifi konusunda, "Teklifteki tespitleri, bu sorunun görülmesini, önemsenmesini değerli buluyoruz ama çözümün daha farklı bir yöntem ve kapsamla ele alınması konusunda bütün siyasi partilerin tutarlı, samimi ve dürüst davranması gerektiğinin altını çiziyoruz." dedi.
Bilgen, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, MHP'nin, Bazı Suçlarla İlgili Ceza Sürelerinin Şartlı İndirimi ile Tutuklu ve Hükümlülerin Salıverilmesine Dair Kanun Teklifi'ne ilişkin görüşlerini paylaştı.
Siyasetin görevinin toplumsal talebi ve çözülmesi beklenen sorunları görmek ve bunun gereğini yapmak olduğunu dile getiren Bilgen, Türkiye'de adaletle ilgili ciddi bir sorun bulunduğunu savundu. Teklifin gerekçesinde önemli tespitlerin olduğunu belirten Bilgen, "Sorunun bir faili yokmuş gibi yargının bu hale gelmesinin sorumluluğuyla ilgili son noktayı koyma konusunda son derece tereddütlü bir yaklaşım var." ifadesini kullandı.
- "Sorunun önemsenmesini değerli buluyoruz"
Teklifin kapsamını eleştiren Bilgen, şöyle devam etti:
"Sahte delil üretme, izinsiz dinleme gibi uygulamalara maruz kalan gazeteci, sivil toplum kuruluşu temsilcisi, siyasetçi ya da toplumun başka muhalif kesimleri olduğunda bunu görmezlikten geleceğiz ama evrak sahteciliği ya da başka suçlar olduğunda bunu önemseyeceğiz ve bunlarla ilgili çözüm arayacağız. Burada ikircikli bir yaklaşım var. Sorunun büyüklüğüyle ilgili tespitin çözümün yarım ve eksikliğiyle birlikte ele alınması gerekiyor. Teklifteki tespitleri, bu sorunun görülmesini, önemsenmesini değerli buluyoruz ama çözümün daha farklı bir yöntem ve kapsamla ele alınması konusunda bütün siyasi partilerin tutarlı, samimi ve dürüst davranması gerektiğinin altını çiziyoruz."
- "Kapsamı eksik ve sorunlu"
Ayhan Bilgen, bütün siyasi partilerin konuyu görüşmeye ve tartışmaya açık olması gerektiği düşüncesinde olduklarını vurgulayarak, böylesi hassas bir konunun siyasi partilerin başka hesaplarının parçası olarak ele alınmasını doğru bulmadıklarını söyledi.
İfade özgürlüğüyle ilgili ciddi sorunlar yaşandığını öne süren Bilgen, "Teklifte sayılan suçlar bu tahliye avantajından yararlanacaklar ama yine bir dönemin aslında mağduriyeti olarak tarif edilebilecek on binlerce insan görüşlerinden, sözlerinden dolayı bundan faydalanamayacaklar. Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Kapsamını son derece eksik ve sorunlu görüyoruz ama ortada bir sorun olduğu ve siyasetin bunu çözme konusunda da yapıcı hareket edeceğimizi ifade ediyoruz." diye konuştu.
İdlib'de yaşanan gelişmelere de değinen Bilgen, sürecin barışçıl seyretmesinin umut verici ve değerli olduğunu dile getirdi. Sürecin savunulabilir açıklıkta ve kabul edilebilir gerçeklikte olması gerektiğine dikkati çeken Bilgen, "Sayın Cumhurbaşkanı 'Orayı terk etmesi gereken silahlı gruplar terk ediyorlar' diyor. Bu silahlı gruplar nereye ve nasıl gidiyor? Silahlarını bırakıp mı gidiyorlar yoksa silahlarını başkalarına karşı kullanmak üzere ellerinde tutmaya devam mı ediyorlar? Suriye'nin başka bir bölgesine mi gidecekler? Türkiye bu kişilere kapısını açacak, göz yumacak mı?" değerlendirmesinde bulundu.
TBMM İçtüzüğü tartışmalarını hatırlatan Bilgen, "Daha baştan muhalefetin sanki bütün görevi, sorumluğu ve rolü Mecliste yasama çalışmalarını geciktirmekmiş gibi bir kabulle hareket edildiğinde ortaya çıkacak İçtüzük, daha az özgürlükçü ve milletvekilleri açısından ifade özgürlüğünün daha fazla engellenmesi anlamına gelir." görüşünü savundu.
Bilgen, TBMM İçtüzüğü'ne ilişkin teklifi sunacak partinin, muhalefetin yapacağı olumlu çalışmalara ve katkılara açık olması konusunda bir irade beyanı ortaya koyması gerektiğini ifade etti.
- "Başkalarının ittifakları üzerinden polemik yapmayız"
Bilgen, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, "AK Parti ve MHP arasında ittifak görüşmeleri başladı. HDP kanadının böyle bir arayışı olabilir mi? Büyük kentlerde diğer partilerle iş birliği yapılabilir mi?" sorusu üzerine Bilgen, önceliklerinin, kayyum atanan şehirlerin mutlaka kazanılması olduğunu belirtti.
HDP'nin batı illerinde de ciddi bir oy aldığına işaret eden Bilgen, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yerel seçimlerde, hangi parti nasıl iş birliği yapmak istiyorsa yapar. Biz asla başkasının ittifakları, iş birlikleri üzerinden polemik yapmayız. HDP'yi seçilmiş pozisyonuna, aldığı oya rağmen kriminalize etmek, HDP ile birlikte hareketi de baştan suç gibi tarif etmek demokrasiye, halkın iradesine, seçmene ve milli iradeye saygısızlıktır. Çifte standarttır."
Ayhan Bilgen, önümüzdeki günlerde meslek örgütleri, inanç grupları, farklı toplumsal muhalefet hareketleriyle birlikte yerel toplantılar yapacaklarını ve ardından yapacakları merkezi toplantı ile yol haritalarını şekillendireceklerini söyledi. Bilgen, "Şu an itibarıyla Türkiye'nin batısında da kendi adaylarımızla güçlü biçimde seçime hazırlanacağız ama bu asla iş birliğine kapalı olmak, dayanışmaya, ortaklaşmaya, değişimin önünü açmaya karşı mesafeli durmak anlamına gelmiyor. İş birliğini ve dayanışmayı önemsiyoruz, buna açığız." dedi.
"HDP'nin ismi özellikle İstanbul'da CHP ile anılıyor. Böyle bir görüşme oluyor mu?" sorusunu yanıtlayan Bilgen, henüz resmi hiçbir görüşmenin olmadığını, CHP adına yapılan açıklamaların da farklı eğilimleri ortaya koyduğunu belirtti. Bilgen, "Bizim açımızdan tavır son derece nettir. İstanbul'da da büyük diğer kentlerde de değişim mümkündür ama değişimin olabilmesi için muhalefetin kendi arasında dayanışması, ortaklaşması ve 1+1+1'in 3 değil 5 olmasını sağlayacak formüllerin konuşulması, gerçekleştirilmesi gerekiyor." ifadesini kullandı.