Her yaştan insanın zaman zaman yaşadığı mide ağrısı şikayeti, toplumda en sık karşılaşılan sağlık sorunları arasında gösteriliyor. Hafif mide ağrılarının yaygın nedeni olarak hazımsızlık öne çıkıyor. Bu tarz ağrılar basit evde tedavi yöntemleriyle giderilebiliyor. Buna karşılık sürekli ve şiddetli mide ağrısı için vakit kaybetmeden bir hekime başvurmak gerekebiliyor. Günlük yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen bu şikayeti gidermek için uygulanabilecek evde çözüm yöntemlerine ek olarak ağrıları yaşamamak adına bazı günlük yaşam alışkanlıklarında değişikliğe gitmek önem taşıyor. Ağrının yaygın belirtileri arasında; stres, alerji, mide hastalıkları, psikolojik sorunlar, hormonal değişimler, beslenme, uzun süreli açlık ve zararlı alışkanlıklar yer alıyor. Peki, mide ağrısına ne iyi gelir? İşte kıvrandıran mide ağrıları için uygulanabilecek yöntemler...
Hafif ağrı dönemlerinde yaşam kalitesini olumsuz etkilememesi için insanların yanıt aradığı sorulardan bir tanesi “Mide ağrısını ne keser?” sorusu oluyor. Mide ağrısı için evde tedavi yöntemlerini uygulamaya başlamadan önce ağrının şiddetini ölçmek ve ağrıya ek olarak ortaya çıkabilecek farklı belirtilerin var olup olmadığını kontrol etmek gerekiyor. Ağrının şiddetli olması ve birkaç gündür devam etmesi halinde en kısa sürede bir hekime başvurmak önemli oluyor. Bu gibi durumlarda ağrı, başka hastalıkların habercisi olabiliyor. Ağrıyı ilaçla geçirebilmek için de ilaç kullanmadan önce bir hekimden bilgi almak gerekiyor.
Ağır ve yağlı yemekler tüketilmesi ya da alkol ve sigara gibi zararlı alışkanlıklar nedeniyle ortaya çıkmış olan mide ağrıları için ise evde doğal yöntemler uygulanabiliyor. Evde tedavi için uygulanabilecek bu doğal ürünleri tüketmeden önce de bu besinlere karşı bir alerjinin olup olmadığından emin olmak gerekiyor. Özellikle hamilelikte mide ağrısı yaşandığı zaman kadınların mutlaka doktorlarıyla iletişime geçmeleri ve doktorlarının önerileri doğrultusunda hareket etmeleri önem taşıyor.
Anti-enflamatuar özelliği bulunan papatya çayı, mide ağrısının hafifletme konusunda etkili olabiliyor. Anti-enflamatuar özelliklere sahip olan besinler, mide kaslarının gevşemesine yardım ederken spazm ağrısını da azaltabiliyor.
Özellikle hazımsızlık ve mide problemlerinde sıklıkla tercih edilen zencefil, içeriğinden maddeler sayesinde mide kasılmalarını hızlandırabiliyor. Dolayısıyla yeterli miktarda zencefil tüketildiğinde hazımsızlık yaratan yiyeceklerin çok daha hızlı şekilde sindirilmesi sağlanabiliyor. Zencefilin içerisinde bulunan maddeler; ishal, kusma ve mide bulantısı gibi problemlerin de giderilmesine yardımcı olabiliyor. Mide ağrısı dönemlerinde zencefil, çay olarak ya da yemeklere eklenerek tüketilebiliyor.
Mide rahatsızlıklarında en sık tüketilen gıda maddelerinden bir tanesi de nane. Oldukça hoş bir koku ve aromaya sahip olan bu besin; ishal ve kusmanın önlenmesinde, ağrıların giderilmesinde ve bağırsaklardaki kas spazmlarının azaltılmasında etkili olabiliyor. Nane, çiğ olarak veya pişmiş olarak tüketilebiliyor.
Limon suyunun içerisine karbonat ve su ilave edilerek hazırlanan karışımın da sindirim problemlerinin giderilmesine yardımcı bir rol oynadığı düşünülüyor. Karışım ile hazımsızlık ve gaz şikayetlerinin azalmasına yardımcı olacak bir karbonik asit oluşturuluyor. Bunun yanı sıra karışım, bağırsak hareketliliği konusunda da artırıcı bir etki yaratabiliyor. Karışım hazırlanırken bir bardak suyun içine 1 çorba kaşığı kadar limon suyu ile 1 çay kaşığı kadar karbonat ilave ediliyor.
Karanfilin içerisinde bulunan maddeler midedeki gazın azaltılmasına ve sindirim salgılarının artırılmasına yardımcı olabiliyor. Bu sayede kram azalabiliyor ve sindirim hızlanabiliyor. Bunun yanı sıra karanfil sayesinde kusma ve bulantı da azaltılabiliyor. Mide ağrısını gidermek için bir çay kaşığı kadar toz karanfil ile bir çay kaşığı kadar bal karıştırılarak tüketiliyor. Aynı zamanda karanfil suyun içerisinde kaynatılıp çay şeklinde hazırlanarak da içilebiliyor.
İçerisinde bolca omega 3 ve lif bulunan keten tohumu, kabızlığı önlemek ve mide şişkinliğini gidermek için sıkça tercih ediliyor. Buna ek olarak keten tohumu mide ağrısında da etkili olabiliyor.
Probiyotik özelliği sayesinde yoğurt, enfeksiyonları önleme ve bağışıklığı güçlendirme konusunda oldukça etkili. Aynı zamanda ağrılarını gidermek isteyenler tarafından da yoğurt tüketiliyor. Ancak yoğurdun ev yapımı olması, içerisindeki faydalı bakterilerden yararlanmak konusunda daha etkili oluyor.
Sindirim sistemi için günlük yeterli miktarda su tüketimi en önemli konulardan bir tanesi. Özellikle gün içerisinde fazlaca susuz kalındığı zaman sindirim çok daha zorlaşıyor. Bu durumda da mide rahatsızlıkları artış gösterebiliyor. Özellikle mide ağrısı ile eş zamanlı olarak ishal görülüyorsa mutlaka vücudu susuz bırakmamak ve yeterli miktarda su tüketmek gerekiyor. Uzmanlar, günde en az 8 bardak su içilmesi gerektiğini belirtiyor.
Vücut yatay pozisyonda olduğu zaman, midedeki asit geriye hareket ediyor ve kolayca yemek borusuna kaçabiliyor. Dolayısıyla bu bölgede hasara yol açabiliyor. Bu nedenle mide ağrısı yaşayan kişilerin yanma ya da ağrı geçene dek en azından birkaç saat boyunca yatmaması veya uzanmaması gerekiyor. Buna karşılık yatması gereken kişinin ise yastıklar ile desteklenerek başı, boynu ve göğsü yukarıda tutuluyor.
Hazımsızlığın giderilmesi ve kasların gevşemesi noktasında ısı da önemli rol oynayan faktörlerden bir tanesi. Dolayısıyla mide rahatsızlığı ile birlikte ağrı yaşandığında ılık bir banyo yapmak doğru seçeneklerden bir tanesi olabiliyor. Bunun yanı sıra mideye sıcak su torbası uygulamak da ağrıya etki edebiliyor.
Yanlış beslenme alışkanlıkları mide problemleri konusunda en etkili olan faktörler arasında gösteriliyor. Bu yüzden mide ağrısı yaşamamak adına kahve, asitli içecek ve baharatlı gıdalardan uzak durmak gerekiyor. Aynı zamanda yeterli ve dengeli beslenmeye dikkat etmek de önem taşıyor. Mide ve bağırsak sağlığının geliştirilmesi konusunda düzenli egzersiz de en önemli konulardan bir tanesi. Bunlara ek olarak eğer öyle bir alışkanlık var ise yatmadan önce yemek yemekten vazgeçmek gerekiyor. Stres de mide ve bağırsak sorunlarına yol açabildiği için gün içerisinde stresi azaltmak için de yardım almak önemli olabiliyor. Bunların yanı sıra alkol ve sigara alışkanlığını bırakmak da mide ağrısını gidermek konusunda oldukça etkili.
Kıvrandıran ve oldukça şiddetli mide ağrısı yaşandığı zaman bu ağrılar doğal yöntemlerle ve evde uygulanabilecek çözümlerle giderilemeyebiliyor. Dolayısıyla ortaya, ilaç kullanma ihtiyacı çıkıyor. Özellikle ağrı, yanmayla beraber meydana geliyorsa mide asidini azaltabilecek ilaçlar kullanılabiliyor. Ancak bu tip ilaçların kullanımından önce mutlaka bir hekime danışmak gerekiyor.
Sırta vuran mide ağrısı da insanların dikkatli olmasını gerektiren ağrılar arasında gösterilebiliyor. Bu gibi durumlarda altta yatması muhtemel olan rahatsızlığı teşhis etmek ve bir an önce uygun tıbbi tedavi yöntemlerini uygulamak için bir hekime başvurmak önem taşıyor. Hayat tarzı ve beslenme alışkanlıklarında değişiklik yapılmasına rağmen devam eden mide ağrıları için doktorun tavsiyesi üzerine antiasit, bağırsak düzenleyici, mide koruyucu ve ağrı kesici kullanılabiliyor. Yine de özellikle ağrı ek belirtiler de eşlik ediyorsa en kısa sürede bir hekime başvurmak gerekiyor.
Hamilelikte mide ağrısı çok sayıda kadının yaşadığı sorunlardan bir tanesi. Özellikle hamileliğin ilk aylarında hormonların etkisi nedeniyle midede yanma, şişkinlik, gaz ve bulantı gibi şikayetler ortaya çıkabiliyor. Buna ek olarak hamilelik sürecinde bazı kadınlar çok daha hassas olabiliyor ve ruhsal durumları çok daha sıkıntılı bir hale bürünebiliyor. Ruhsal durumun kötü olması da sindirim sistemi üzerinden etki yaratabiliyor. Hamileliğin ilk 3 ya da 4 ayında görülen mide ağrısı sıkça yaşanırken ağırlıklı olarak hafif ve orta düzeyde seyrediyor. Hayat tarzı ve beslenme düzeninde bazı değişiklikler yapılarak rahatlatılabiliyor.
Buna karşılık anne adayının mide ağrısı şiddetli bir boyuta ulaştığı zaman mutlaka hekime başvurulması ve tıbbi tedavi yöntemlerinin uygulanmaya başlanması gerekiyor. Hamilelikte hafif ve seyrek seyreden mide ağrıları ise birkaç ayın ardından azalıyor ya da ortadan kalkıyor. Hamileliğin son üç ayında da bebeğin yarattığı baskı nedeniyle mide yanması ortaya çıkabiliyor. Özellikle hamilelik öncesinde reflü ve ülser gibi rahatsızlıkları olan kadınların hamilelik planı yaparken bir hekime başvurarak gerekli sağlık kontrollerini yaptırması büyük önem taşıyor. Hamilelikte mide ağrısı şikayeti yaşamamak için yeterli uyku, düzenli ve sağlıklı beslenme, yeterli su tüketimi, egzersiz ve pozitif düşünme konularına dikkat etmek de etkili olabiliyor.
Mide yanması mide asidinin yemek borusundan yukarı doğru çıkmasından kaynaklanıyor. Aynı zamanda gastrit ya da çeşitli enfeksiyonlar da midede yanmaya yol açabiliyor. Gastrit durumunda, yemeğin ardından mide yanmasına ek olarak şişkinlik ve bulantı da yaşanabiliyor. Gastritin tedavi edilmemesi durumunda ise midede ülser meydana gelebiliyor, kanser riski artabiliyor ve mide kanaması ortaya çıkabiliyor. Temiz su eksikliği, besin hazırlarken temizlik ve hijyene dikkat edilmemesi gibi durumlarda da görülebiliyor. Öte yandan bazı ilaçlar da midede yanma yapabiliyor.
Çeşitli sağlık durumlarından da kaynaklı olarak ortaya çıkabilen bu durum, özellikle laktoz intoleransı olanlarda ve gluten tüketimine bağlı olarak çölyak hastalarında görülebiliyor. Kimi vakalarda hazımsızlığa bağlı da yanma ortaya çıkabiliyor. Ayrıca bazı besinler de bu rahatsızlığa yol açabiliyor. Örneğin; gazlı içecekler, domates, greyfurt, ananas, portakal suyu, limon, yağlı besinler, çikolata, baharatlı gıdalar, kafein ve soğan da mide asidi salgısını artırarak mide yanmasına neden olabiliyor.
Rahatsızlığın tedavisi için hekimin kararına göre ilaçlı tedavi ya da cerrahi müdahale yapılabiliyor. Ancak özellikle ilaçlı tedavi sürecinin bir hekim kontrolünde yapılması gerekiyor. Uzmanlar, rahatsızlık sürecinde sağlıklı kiloyu korumaya, dar giysilerden kaçınmaya, midede ekşimeye neden olan gıdalardan uzak durmaya ve büyük öğünlerden kaçınarak öğün aralarında en az üç saat beklemeye dikkat edilmesi gerektiğini vurguluyor.