Mide küçültme ameliyatı geçiren hastaların ruhsal değimi nasıl etkileniyor?

Bariatrik cerrahi ya da obezite cerrahisi, bütün dünyada giderek daha fazla kullanılır hale geldi. Bu tür ameliyatların endikasyonlarının belirlenmesi ve sonuçlarının tartışılması konusunda henüz bir görüş birliği yok. Bu işlemleri yapan merkezlerin çoğunda ekibin içinde ruh sağlığı çalışanları (psikiyatristler ya da psikologlar) da bulunduruluyor, özellikle işlemden önce. Bu değerlendirme aşamasında bile henüz standartlar oturmamış durumda, ancak, işlemden sonra işler daha da zorlaşıyor.

Okan Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Hakan Atalay, mide ameliyatı geçiren hastaların ruhsal değişimi konusunda önemli bilgiler verdi.

Sadece ameliyat söz konusu olduğunda, çoğunluk memnun. Gene, araştırmalara bakılırsa, çoğunluğun psikolojik durumunda da olumlu yönde belirgin düzelmeler gözlemleniyor. Ancak, yeme davranışını etkileyebilecek olan (depresyona ve kaygıya karşı yemeye sığınma, dürtü denetim sorunları, beden şeması bozuklukları gibi) birçok psikolojik durumun ameliyatın sonuçları daha alınmadan, daha kilo vermeye başlamadan önce düzelip uzun vadede tekrar ortaya çıkabilmesi, yani, kimi zaman geçici bir karakter göstermesi, ameliyata karar verip harekete geçmenin getirdiği kendine güven artışına ve böyle ciddi bir ameliyatın büyük plasebo etkisine bağlanabilir.

Reklam
Reklam

Küçük bir hasta grubunda, ameliyat konusunda (beden şemasının değişmesi ve bunun getireceği kendine güvenle birlikte herkesin onu daha çok beğenip daha kolay partner bulabileceği, eşinin kendisiyle daha çok ilgileneceği, vb. gibi) epey yüksek beklentiler olabilir. Bu sonuçlarla karşılaşmama halinde de, depresyon, kaygı, vb. tepkiler –yeniden- ortaya çıkabilir.

Hastanın ameliyattan önce gözden kaçan yeme bozuklukları, kişilik ve ilişki sorunları, vs. varsa, ameliyattan sonra bunlar yeniden ortaya çıkabileceğinden, yaşanan düş kırıklıkları diğer insanlara karşı kızgınlık şeklinde kendini gösterebilir.

Sonuç olarak, obezite cerrahisine aday hastaların sadece operasyon öncesinde değil, operasyondan sonra da psikolojik açıdan izlenmeleri ve desteklenmeleri gerekiyor gibi görünmektedir. Ancak, bu düşüncelerin kısıtlı sayıda araştırmaya ve özellikle az sayıda olguya dayalı olduğu gözden kaçırılmamalıdır.