Milletvekili Bakır, Avrupa Basınına Gezi Parkı Olaylarını Anlattı

AK Parti Kayseri Milletvekili ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Üyesi Prof. Dr. Pelin Gündeş Bakır, İngiliz yayın kuruluşları BBC World News, Channel Four News London ve İrlanda Ulusal Yayın kanalı RTE’nin canlı yayınlarında Gezi Parkı olayları ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

İngiliz spikerin, 'polisin müdahalesi biraz ağır olmadı mı?' şeklindeki sorusuna cevap veren Milletvekili Bakır, polisin, barışçıl protestocuların arasına karışmış ve zaman zaman onların arasına saklanan, ambulans yakan, otobüs yakan, polis aracı yakan, polise molotof kokteyli, havai fişek ve taş atan terör örgütü üyelerine müdahale ettiğini belirtti. Yüzlerce polis memurunun yaralandığını kaydeden Milletvekili Bakır, olaylarda üç göstericinin ve bir polis memurunun hayatını kaybettiğini ekleyerek, polisin bu noktadan sonra nefsi müdafaa için basınçlı su kullanarak terör örgütü üyelerine müdahalede bulunduğunu söyledi.
Türkiye’deki olayların küçük bölgelerde lokalize durumda olduğunu söyleyen Milletvekili Bakır, Türkiye’nin genelinde hiçbir asayiş sorunu bulunmadığını vurguladı.

Aynı gün içinde Amerikalı milletvekillerini Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) misafir ettiğini belirten Pelin Gündeş Bakır, milletvekillerinin, Batı medyasında olayların abartılarak yansıtıldığını Türkiye’de bizzat gözlemlediklerini, durumun hiç de böyle olmadığını, Türkiye’de ortamın gayet sakin olduğunu söylediklerini canlı yayında tekrarladı.

Prof. Dr. Pelin Gündeş Bakır, konuşmasında şu mesajları verdi: “Türkiye, Batı stili, serbest seçimlerin olduğu, çok partili parlamenter sisteme sahip, bir demokrasidir. NATO üyesidir, Avrupa Konseyi’nin 1949’dan beri kurucu üyesidir. Avrupa Birliği üyeliğine de aday bir ülkedir. Biz Avrupa’nın, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve demokrasi gibi değerlerine inanıyoruz. Bu değerler bizim hükümetimiz için çok önemlidir. Bizim hükümetimiz, bu değerleri tesis etmek için vardır. Bu yüzden hükümetimizin, barışçıl protestoculara herhangi bir sert müdahalede bulunmasının düşünülmesi olası değildir. Bununla birlikte terörist grupların, İstanbul’un merkezi yerlerine pankartlarını, propaganda posterlerini asmalarına, yollara barikat kurmalarına müsaade etmemiz de mümkün değildir. Biz hukukun üstünlüğüne inanıyoruz ve hukukun üstünlüğünün hüküm sürdüğü bir ülkede, hukuk dışı eylemlere bir hükümet müsaade edemez. Hukukun hakim olduğu bir ülkede hiçbir kimse kaldırım taşlarını söküp polise atamaz, otobüsü, polis aracını, ambulansı yakamaz, yollara barikat kurup bunları ateşe veremez, başörtülü kadınları ve 6 aylık bebeklerini yollarda tartaklayamaz. Şiddeti kabul etmemiz mümkün değildir. Bizim hükümetimiz halkın yüzde 50’sinin oylarını alarak iktidara gelmiştir. 9 ay sonra yeni bir seçim Türkiye’yi bekliyor. Biz on bir yıllık iktidarımızda her zaman hukukun sınırları içinde hareket ettik. Bunun aksi hükümetimiz için düşünülemez. Bu bizim prensiplerimize aykırıdır.