Milletvekili Yavuz’dan Adapazarı Şeker Fabrikası Hakkında Açıklamalar

AK Parti Sakarya Milletvekili Ali İhsan Yavuz, “Adapazarı Şeker Fabrikasının şu anki haline gelmesinde temel kusur siyasetçilerin değil fabrikayı iyi idare edemeyen idarecilerindir” dedi.

Sakarya’da internet sitelerinin ortak düzenlediği canlı yayın programına katılan Milletvekili Ali İhsan Yavuz, geçen günlerde Adapazarı Pancar Ekicileri Kooperatifi (APEK) tarafından 138 milyon lirayı bulan borçları nedeniyle satışa çıkarılan ancak gerçekleşen ihaleye teklif verilmediği için satılamayan Adapazarı Şeker Fabrikası hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Bugün kotasının artırılmasını isteyen Adapazarı Şeker Fabrikası’nın geçen yıllarda kendisine tanınan kotasının yarısını bile tamamlayamadığına değinen Milletvekili Yavuz, “Biliyorsunuz Şeker Fabrikası için bir kapatılma kararı vardı. Uzun uğraşlardan sonra sermaye artırımına gidilerek özelleştirildi burası. AK Parti iktidara gelmemiş olsaydı bu fabrika özelleştirilmeyecekti, kapatılacaktı. Bu fabrika özelleştirildi Adapazarı Pancar Ekicileri Kooperatifi’de (APEK) talip oldu fabrikayı aldı. Sonrasında bu fabrikanın nasıl idare edildiğinin hesabının APEK’ten sorulması gerekir. Şeker fabrikasında gidiş hat nedir, ne tarafa doğru yol almaktadır buna vakıf değilim. Kısacası özetle Şeker Fabrikasının çok iyi idare edildiği kanaatini taşımıyorum. Evet bir kota sorunu vardır ancak Şeker Fabrikasının tek ve ana sorunu bu değildir. Örnek vermek istiyorum, Şeker Fabrikası 2007-2008 döneminde A gurubu kotada 47 bin 350 ton kotaya sahipti. 2008-2009 yılında 57 bin, 2009-2010 yılında 60 bin ton kotası vardı. Şimdi yapılanlara bakalım 60 bin kotadan sadece 29 bini doldurulmuş. Hiçbir dönem kendisine tanınan kotasının yarısını bile geçememiş. Daha eski yıllarda durum aynı hiçbir dönem 30 binin üzerine çıkılmamış. Şimdi ama ne diyoruz. Şu anki kota olan 30 bin ton yetmez diyoruz. Sen o rakama hiçbir zaman çıkamadın ki çıkmadığın içinde kota düştü. Çünkü bu kota mevcut kanunlara göre son 3 yılın ortalaması baz alınarak hesaplanıyor”

Milletvekili Yavuz, geçen yıllarda yaşanan sorunların kendilerine ve kamuoyuna iletilmediğini belirterek şunları söyledi: “Tüm yaşanan olumsuzluklara rağmen kota sorununun halledilmesinden yana bir tavır koyduk. Bu kotanın aşağıya düşmemesi için daha önce harekete geçilmeli bir şekilde insanlara pancar ektirilmeliydi. Ben AK Parti Merkez İlçe Başkanıyken bu yönetim bana gelseydi. Kotamız düşecek yardımcı olur musunuz denseydi, ben teşkilatımızı kullanarak buna yardımcı olurdum. Emin olun gerekli oranda ekim gerçekleşirdi. Sadece ben değil siz gazetelerinizden, internet sitelerinizden kısacası herkes katkı sağlardı. Ama kimse böyle bir talepte bulunmadı.”

Sorunun pancar ekiminin azalmasından kaynaklanmadığına değinen Milletvekili Yavuz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ben köylere de gidiyorum, insanlarımız artık pancar ekmiyor doğru ama sebebini soruyorum geçen yılın parasını alamadıklarını söylüyorlar.”

Dışarıdan pancar getirilmesi ve zorunlu olarak ayrılan kotaların satıldığı için bir çok ceza yendiğine ve bu sebeple fabrikanın borçlarının çok büyüdüğüne dikkat çeken Yavuz, sözlerine şöyle devam etti: “APEK’te arkadaşlar bu söylediklerimden sonra şunu söyleyebilir. Artık Eskişehir bizim hinterlantımıza dahil olmuştur. Dolayısı ile bundan sonra tuttururuz diyebilirler. Ama geçen sürede değildi ve oradan getirildiği için kotaya dahil olmadı, kotaya dahil olmadığı için kota düştü, yetmedi kota ayrılmadığı için 70 milyon lira ceza aldılar. Şeker kurumu diyor ki fabrikanda her ihtimale karşı B grubu kotayı saklayacaksın. Zannetmeyin bu çok büyük bir rakam 60 bin ton A kota verildiğinde 3 bin ton yapıyor. 30 bin ton kota verildiğinde bin 230 ton sakla diyor. Bunu saklamadıkları içinde ceza yemişler. B grubu kotayı yasa sana diyor ki tutacaksın, tutmuyorsun. Ceza alıyorsun. Dışarıdan getirmeyeceksin diyor, getiriyorsun ceza alıyorsun. Buradan da dolduramıyorsun kotanı aşağıya düşürüyorsun. Ondan sonra tüm suçu siyasetçilere yıkıp gidiyorsun”

Fabrikaya kesilmiş cezaları da açıklayan Yavuz, şunları söyledi: “2007-2008’de ekim alanı dışında temin edilen C şekerinin yurt içinde pazarlanması sebebiyle 1 milyon 842 bin lira ceza kesilmiş. Cezaya Danıştay'da itiraz edilmiş. Dosya şu an temyizde duruyor. 2008-2009’da yine ekim alanı dışında temin edilen C şekerinin yurt içinde pazarlanması sebebiyle 19 milyon ceza kesilmiş. Buna da itiraz edilmiş konu yargıda. Yine aynı yıl kurula yanlış ve yanıltıcı bilgi verilmesi sebebiyle 68 bin 184 lira ceza verilmiş. 2009-2010’da tekrar ekim alanı dışında temin edilen C şekerinin yurt içinde pazarlanması sebebiyle çok daha büyük bir rakam 49 milyon lira ceza yemişler. 2005-2006 yıllarında 830 ton olan B kotası şekeri, satması ve kurula yanlış ve yanıltıcı bilgi verilmesi sebebiyle 982 bin 702 lira ceza kesilmiş. Kanun diyor ki ufak bir miktar deponda sakla. Ama bunlar onu da satmışlar. Her seferinde bilerek bu hayatı yapmışlar. İşte bu şekilde devam ediyor ve en sonunda karşımıza 71 milyon 394 bin 396 liralık bir borç olarak çıkıyor. Bunun faizi, avukatlık ücreti, mahkeme masrafları ne olacak onu bilemiyorum. Ama bunun hesabını mutlaka birisi vermelidir diye düşünüyorum”

Milletvekili Yavuz, fabrika yönetimi tarafından kendilerine getirilen teklif hakkında da şu bilgileri verdi: ”Şu teklif vardı. Var olan borçlar silinsin. Biz önergeyi, teklifi hazırlarken bu kısmı dışarıda bıraktık. Çünkü bu kısmı geçirmemiz zaten mümkün değildi. Biz dedik ki tüm şeker fabrikalarının kapasitelerinin yüzde 50’sini verelim. Kalanını son üç yılın ortalamasını alarak belirleyelim. Şu an bu teklif halen bizim grubumuzda duruyor. Bu fabrikanın Sakarya için önemi büyük. Bu fabrika hepimizi ilgilendiriyor ve batmaması gerek. Ben bunları söylerken yanlış anlaşılmak istemiyorum. Bir çıkış yolu bulunmalıdır diyorum. Ancak, tüm olanlarda ortada. Siyasilere yıkıp gitme bu suçu. Yani birazcık üstlen bu sorumluluğu. Kota artmadığı için fabrika bu halde değil. Neden kota artmadığını rakamlarla açıkladım. Burayı idare edenlerin basiretli bir tüccar mantığı ile idare etme zorunlulukları vardı.”