Milli motosikletçi Toprak Razgatlıoğlu: O yarışı ne yapıp edip kazanmam gerekiyor

Aldığı başarılarla ülkenin göğsünü kabartan milli motosikletçi Toprak Razgatlıoğlu, “2020 benim için çok güzel başladı ve güzel bitti. Şimdi artık motoru iyi tanıyorum ve alıştım. Bu seneki en büyük hedefim şampiyonluk” dedi.

Türk motosikletinin en önemli temsilcilerinden biri olan Red Bull sporcusu Toprak Razgatlıoğlu, geride kalan 2020 yılını ve 2021 yılına dair hedeflerini İHA'ya anlattı. Dünya Superbike Şampiyonası’nı mutlaka kazanması gerektiğini söyleyen Razgatlıoğlu, ”Türkiye'ye gelirse ben de kendi evimde yarışacağım. O yarışı ne yapıp edip kazanmam gerekiyor” dedi. İşte Toprak Razgatlıoğlu’nun özel açıklamaları:

-2020 senin için nasıl geçti? 2020'nin sana kattığı en önemli şey ne oldu?

“2020 aslında benim için çok güzel başladı. Avustralya'daki ilk yarışımı kazandım. O tarihlerde coronavirüs daha yeni yeni yayılmaya başlamıştı. Daha sonra tüm yarışlarımız durduruldu. Çünkü işler kötü gitti. Pandemi hepimizi üzdü. Belli bir süre sonra ise bizim sporumuzun için yarışların başlamasına karar verildi. Biz de tüm tedbirlerimizi alarak yola koyulduk. Tabii seyircisiz yarışlar keyifsiz oluyor. Ama gerçekten sezon başında çok iyi bir ritmimiz vardı. Sonrasında yılın ortalarına doğru bir düşüş yaşadım. Puanlama olarak çok iyi giderken yaşadığımız bu düşüş pek de iyi olmadı. Üstüne teknik sorunlar yaşadık. Buna rağmen şampiyonada pozisyonumuz iyiydi. Düşüşümüz aslında İspanya Aragon Pisti'nde oldu diyebilirim. Üst üste iki yarış bu pistte koşuldu. Beklediğimiz sonuçla ayrılamadık. Hem kafa olarak hem de motor olarak pek hazır değildik. Moral olarak da çok kötü durumdaydık. Bir de arkasından yağmurlu yarışlar geldi. Yağmurda ben çok tecrübeli değilim. Bu da üstüne gelince moralim düştü. Sezonun son yarışına gelince her şeyi kafamda sıfırladım. Kendi kendime ‘Podyumu görmem lazım' dedim. Çünkü o kadar uzak görünmeye başlamıştı ki bana, üçüncülüğü bile özler hale geldim. Sezon başında kafamızda sadece birincilik varken bu hale gelmiştik. Ve o yarışı bu motivasyonla kazandım. Yani sezona birincilikle başladım ve birincilikle noktaladım. Son yarıştaki bu sonuca çok ihtiyacımız vardı. Kışa iyi girmemiz gerekiyordu. O sebeple bu çok iyi oldu bizim için.”

Reklam
Reklam

-Birincilikle bitirdiğin bir yılın ardından, daha alıştığın bir motorla, bu yıl için neler hedefliyorsun?

“2020'de motorum bana yabancıydı. 2-3 sezon farklı motorla yarışmıştım. Hem Yamaha motorum hem de takımım bana yabancıydı. Bir alışma sürecim vardı. Ki bu süreci de iyi ve hızlı atlattığımızı düşünüyorum. Ama tabii ki yüzde 100 adaptasyonumu sağladığımı da söyleyemezdim. Şimdi artık motoru tanıyorum, biliyorum ve alıştım. Henüz 2021'in testlerine başlamadık ama son testlerimiz gayet iyi geçti. Son olarak takımımızla konuşup şu kararı aldık. Sezon başlamadan 1.5 ay önce testlere başlayacağız. Daha öncesinde motora binmek istemedim. Motora binmeyi daha da özlemek istedim. Çünkü bazen yaptığınız sporu özlemek sezona daha enerjik başlamanızı sağlıyor. Böyle bir taktik uyguluyoruz. En büyük hedefim de şampiyonluk.”

-Bu yoldaki en büyük rakibin kim olacak?

“Benim her zamanki en büyük rakibim Jonathan Rea. Üst üste şampiyonlukları var. Gerçekten çok güçlü bir rakip. Tecrübesi de çok fazla. Bunun yanı sıra Scott Redding var. Chaz Davies var. Ama her pistte çok iyi gittiğini bildiğim Rea benim en büyük rakibim. Tek hayalim, tek isteğim Rea yarışları bırakmadan onu geçip dünya şampiyonu olabilmek. Çünkü o bırakırsa, geride onun kadar dişli bir rakip görmüyorum. O varken dünya şampiyonu olmak istiyorum.”

Reklam
Reklam

-Geçen sene en büyük ‘keşke'n neydi?

“Keşke dediğim yerler var. Yarışım kötü geçince kafam otomatik olarak motorum kötü, şu ayarları değiştirmem gerekiyor diye çalışmaya başladı. Bu yüzden de motorda büyük değişiklikler yaptık. Ki bu benim en büyük hatamdı. Motorla alakalı çok büyük değişiklikler yapmamam gerekiyordu. Biz bu değişiklikleri yaptıktan sonra daha da kaybolduk. Hem motorun ayarları hem de moralman kaybolduk. Bu bizim için çok kötü oldu. Daha sonrasında yağmur geldi, ben ufak bir sakatlık yaşadım. Hepsi üst üste gelince ben de ipin ucunu bıraktım. Kafamdaki tek düşünce şuydu: Motoru eski ayarına getireceğim ve sadece motorumu süreceğim. Ayarlarla uğraşmadan motoru sürüp bundan zevk alacağım dedim. Yarışlara da bu düşünceyle gittim ve çok güzel sonuçlar elde ettik. Sezonu da çok güzel bir şekilde bitirdik. Umudumuz 2021'in daha iyi geçmesi.”

-Geçen sene senin adına kırılma noktası neydi? Bu ayarları değiştirmek mi?

“Evet. Aslında ben 2019'da da bunu öğrenmiştim. Ama insanoğlu ara sıra kayboluyor. İki yarışta üst üste kaybolduk. Daha sonrasında hatamızı anladık ama hiçbir şey istediğimiz gibi gitmedi. Bazen olmayınca olmuyor. Mesela ben 2020 sezonundan çok umutluydum. Çok güzel başlamıştık. Şampiyonluk için büyük bir savaş verecektik. Şampiyonayı çok rahat bir şekilde ikinci bitirebilecektim ama şampiyonluk için de son ana kadar Rea ile savaşabilecektim. Ama istediğim gibi gitmedi. Baktığımızda tek sorun motorda değil. Bazen biz de kendimizi yarışlara en iyi şekilde hazırlayamıyoruz. Bu bireysel bir spor olduğu için psikoloji, moral, motivasyon çok önemli.”

Reklam
Reklam

-Sence en güçlü ve en gelişmeye açık noktaların neler?

“Benim yurt dışında da en çok bilindiğim ve tanındığım konu geç frenaj. Beni izleyenler sürüşümden çok keyif alıyor. Çünkü motor üstünde çok deli dolu biriyim. Diğer pilotlara göre özgün bir stilim var. Gelişmem gereken konu ise bence tecrübe. Çünkü tecrübe çok önemli. Bunu yarıştıkça anlıyorsun. Mesela 2019'da ilk iki yarışımı kazanmıştım. Hafta sonunun son yarışına da ilk cepten başlama hakkını elde etmiştim. İlk defa ilk sıradan çıkacaktım. O sebeple üstümde şöyle bir baskı vardı. Birinci olarak yarışa başlıyorsam kimsenin beni geçmemesi lazım. Arka sıradan başlarsan bir kişiyi bile geçersen bu senin için bir gelişim. Ama ilk sıradan kalkınca biri seni geçerse gerilemiş oluyorsun. Bu sebeple çok büyük baskı hissettim. Ve o yarışta düştüm. Bundan ders çıkarttım. 2021'in son yarışında da ilk sıradan çıktım ve o yarışı açık ara farkla kazandım. Her yarışımda kendime ders çıkarmaya çalışıyorum. Tecrübe edinmek çok önemli.”

-En sevdiğin pist neresi?

Reklam
Reklam

“Aslında her pisti seviyorum. Ama her pilotun keşke olmasa dediği bazı pistler vardır. Benim için geçen sene İspanya Aragon Pisti, onlardan biriydi.
En sevdiğim pistler ise Portekiz'deki Estoril Pisti. Geçen sene ilk defa gittim ve çok hoşuma gitti. Misano ve Jerez pistlerini de çok severim. Ama favori pistim Donnington Park. 2020'de bu pistte yarışmadık ama 2021'de takvime dahil olacak gibi.”

-Daha önce Superbike Türkiye'de koşulmuştu? Sence Türkiye'nin yakın zamanda takvime eklenme şansı var mı?

“Bilmiyorum ama Kenan Sofuoğlu ile aramızda böyle bir konuşma geçti. Formula 1 izlemek için İstanbul Park'a gittiğimizde konuştuk. O anlatırken bile çok heyecanlandım. Dünya Superbike Şampiyonası Türkiye'ye gelecek ve ben kendi evimde yarışacağım. O yarışı kazanmam gerekiyor. Daha Kenan Ağabey anlatırken hayalini kurdum. O yarışı kazanmam lazım. Çünkü kendi evimde bir yarış olacak, her sene de gelmiyor. Belki bir kez olacak böyle bir yarış. Benim o yarışı ne yapıp edip kazanamam lazım. Kenan Ağabey, İstanbul Park'ta zamanında yarışı kazanmıştı. Ben de İstanbul'da yarış kazanmayı çok isterim. Evet üzerimde çok baskı hissederim ama kendi evimde kazanmayı çok isterim.”

Reklam
Reklam

-Hem Kenan Sofuoğlu hem de uluslararası bir markanın desteği senin basamakları tırmanman için çok yardımcı olmuştur sanırım?

“2014 yılının sonunda ben Red Bull ailesinin bir parçası oldum. O an çok mutlu olmuştum. Bence tüm sporcuların hayallerinden biridir bu. Benim en büyük hayalim Red Bull sporcusu olmaktı. Tabii ki kolay olmadı. Ben elimden gelini yaparak yurt dışında Türkiye'yi en iyi şekilde temsil ettim. Başarıyla birlikte bu destekler geldi. Kenan ağabeye gelirsem şu an ağabey kardeş gibiyiz. 2021-2013'ten beri beraberiz. 2015-17 arası çok samimi olduk. Bu iki büyük markayla birlikte şimdi çok güçlüyüz. Güçlü bir şekilde de yolumuza devam ediyoruz. Umarım bu güç bizi en büyük hayalimiz olan Dünya şampiyonluğuna taşıyacak ve Superbike'a imzamızı bırakacağız.”

-Seni yakından takip eden sporseverlere ne mesaj vermek istersin?

“Bana ‘Ağabey biz de senin gibi olmak istiyoruz' diye çok fazla mesaj geliyor. Ben bu mesajlara çok fazla cevap veremiyorum. Çünkü cevap verince arkası gelmeye başlıyor. Ben yarışlara aile desteğiyle başladım. Yarışlara aile desteğiyle başlamanız gerekiyor. Türkiye şampiyonasında yarıştım. Daha sonra Kenan Ağabey beni yetenekli bulunca kendi yanına çekti. Siz ailenizle yarışlara başladıktan sonra, sizde yetenek olduğunu görünce örneğin Kenan Sofuoğlu yanınıza alıyor sizi. Süreç bu şekilde ilerliyor. Yani herkes kendi başlıyor, yetenekse kapıları açıyor. Umarım daha fazla sporcu bizim yanımıza gelir. Şu an 5 kişiyiz. Beşimiz de yurt dışında farklı kategori de yarışıyoruz. İtalya ya da İspanya'ya baktığımızda neredeyse tüm pilotlar bu iki ülkeden. Ben de çok isterim 30-40 kişi yurt dışına gidelim farklı kategorilerde Türkiye adına başarılar elde edelim. İnanıyorum ki ileriki zamanda Türkiye'de motor sporları çok daha iyi yerlere gelecek. Sadece motosiklet için değil otomobil için de bu böyle. Ayhancan Güven mesela otomobilde çok iyi yerlerde. Kenan Ağabey bize yol açtı, biz de izinden gidiyoruz.”

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: